Tüm bunları doğru tanımlamak, doğru anlamlandırmak değişen bu ekonomik anlayış içinde çok önem taşıyor. Bunun için de toplumların sahip olduğu ekonomik potansiyelin farkına varması, gücünü görmesi, güçlü ve zayıf olduğu alanları tanımlaması gerekiyor.
Bu anlayış içinde Eskişehir'in dahil olduğu ve Bursa ve Bilecik illeri ile birlikte oluşturduğu TR41 bölgesinin potansiyeline bakmak gerekiyor. BEBKA tarafından hazırlanan raporlar bu potansiyeli gözler önüne seriyor.
TR41 bölgesinin İşgücü ve istihdamın yapısını ortaya koymak da yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı büyük önem taşıyor. İşgücü ve istihdam yapımıza baktığımızda Türkiye ekonomisinde ve dünyada yaşanan ekonomik krizlerin bölgeyi olumsuz yönde etkilediği görülüyor.
Özellikle 2009 krizinin etkisinin belirgin bir şekilde yaşandığı ve bu kriz neticesinde erkeklerde işgücüne katılım oranının azalırken, kadınların ev gelirine destek olmak için iş piyasasına girişinde artışların gözlemlendiği ortaya çıkıyor. Eskişehir'de özellikle eğitim-öğretim nedeniyle işgücüne katılmayanlar diğer bölge illerine ve ülke geneline kıyasla daha yüksek olduğu görülüyor.
Yine de kriz sonrası istihdamda yaşanan iyileşme sürecinin ülke geneline göre daha hızlı gerçekleştiği farkediliyor. 2012 yılında bölge işsizlik oranı Türkiye ortalaması olan % 7,9'un gerisine %7,4 dolaylarına kadar inmiş. Ayrıca, bölgedeki iş piyasasının genel olarak dinamik bir yapıya sahip olması ve genç işgücünün arzı ile örtüşmekte olduğunu da görülüyor.

İŞ GÜCÜNE KATILIM AB VE OECD'NİN ÇOK GERİSİNDE