Alpu'nun Başören Mahallesi'nde yıllardır yaşanan su sıkıntısı vatandaşları çileden çıkardı. Hayvancılıkla geçimini sağlayan mahalle sakinleri, mahallede su olmadığı için hayvanlarının zarar gördüğünü ve birçok insanın hayvancılığı bırakıp şehre dönmeye başladığını ifade etti. Şehirde yaşayan insanların et ve süt ürünlerinin çok pahalı olmasından dert yandığını hatırlatan Başörenliler, 'Şehirde etin, peynirin pahalı olmaması için bizim burada üretmemiz lazım. Üretmemiz için de bize su lazım. Bir an önce köyümüze su getirsinler' diyerek yetkililere seslendi.

HAYVANCILIK YAPAMIYORUZ
Birçok gencin şehre gittiğini, kendisinin hayvancılık yapmak için Başören'de kaldığını anlatan Ali Aydoğdu, 'Hayvancılıkla uğraşıyorum. Bizim neslimiz şehre gitti. Ben köyümüzde kaldım. Atamızın yeri ama susuzluktan hayvanlarımıza bakamıyoruz, hayvancılık yapamıyoruz. 350 tane büyükbaşımız, 200 kadar da küçükbaşımız var ama su olmadığından hiçbir şey yapamıyoruz. Tarım da yapamıyoruz. Hayvancılık baba mesleği. Biz bunu büyütmek istiyoruz ama su olmadığından yapamıyoruz. Ölen hayvanlarımız oldu. Bunun sebebi hep susuzluk. Giderlerimiz zaten çok. Su da olmayınca hayvancılık hiç yapılmıyor. Biz nasıl çıkacağız bu işin içinden? Teyzemin çocukları hayvanlarını bıraktı şehre gitti su olmadığı için' diye konuştu.

GÜNLÜK HAYAT DA ETKİLENDİ

Susuzluktan günlük hayatlarının da sekteye uğradığını söyleyen Ayşe Kıyak, 'Çamaşırda, bulaşıkta, hayvanlarda hepsinde zorluk çekiyoruz. Küçük kuzularımıza su yetersiz geldiği için ciğerleri yapıştı. Su olmayınca hiçbir şey olmuyor. Su olmadığı için gençler durmuyor. Hayvancılık yapmak isteyen yapamıyor. Suya çare bulunursa hayvancılık yapılır. Su olursa hayvan da olur, etin de olur, peynirin de olur, sütün, yoğurdun, yağın her şeyin olur. Çamaşır makinesine elimizle su veriyoruz. Ama biz kendimizi unuttuk, hayvanlarımızı düşünüyoruz. Çok zor durumda hayat yaşıyoruz. Çamaşır makinem su yetersiz diye bozuldu' dedi.

BELKİ ŞEHRE DÖNERİZ

Su gelmediği taktirde diğer insanlar gibi şehre döneceklerini söyleyen Nilüfer Sarıçiçek, '15-20 günde bir belediyeden su geliyor. Bununla idare etmeye çalışıyorum damla damla. Böyle leğenlere, kovalara dolduruyoruz hep. Çamaşırı, bulaşığı elimizde yıkıyoruz. 2-3 gün böyle idare ediyoruz. Eşim bidonlarla getiriyor hep. Komşularımız şehre döndü. Biz de belki şehre döneriz' dedi.

GENÇLER KÖYÜ TERK ETTİ

Hayvanlarını kesenlerin olduğunu söyleyen Yılmaz Kayacık, 'Eskiden dağdan su gelirdi. Yağış olmayınca sularımız kesildi. Alpu Belediye Başkanı tankerle gönderiyor sağ olsun ama hayvancılık yaptığımız için yetmiyor. Gençlerimiz hep şehirlere kaçtı. Hayvanlarımız susuz, evler susuz. Su olursa her şey olur burada. Hayvanların çoğunu sattı insanlar, hayvanlarımız azaldı. Gençlerimiz gidiyor. Hayvancılık olmazsa markette peynir, süt, yoğurt pahalı olur. Hayvanlarını kesenler var bu köyde' şeklinde konuştu. HM