Dünyaya ve de insanlığa örnek kahramanlık mücadelemizin 98. yılı, milletimize kutlu olsun.
Türk'ün gücünün yedi düvele ispatı 30 Ağustos, kutlu olsun.
Şan ve şeref dolu tarihimizin kutlu mühürlerinden 26 -30 Ağustos Zafer Haftamız, kutlu olsun.
Vatanımızın birlik ve beraberliği yolundaki şehitlerimizi bir kere daha rahmetle, gazilerimizi de minnetle anıyoruz bu günlerde.
En yüce ruhun kahramanlık ruhu olduğunu millet olarak çok iyi biliyoruz.
Vatanın her köşesindeki her yaştaki insanımızın her türlü zorluğa rağmen kurtuluş mücadelesine Başkomutan Atatürk önderliğinde katıldığını aklımızdan çıkarmıyoruz.
Atatürk'ün aşağıdaki sözleri, kulaklarımızda küpe:
'Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla umut etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine yüksek sahne oldu. Bu sahne, en aşağı, yedi bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik, tabiatın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı; o çocuk, tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün, o tabiat çocuğu tabiat oldu. Şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.'
Anadolu, bize, 26 Ağustos 1071'de Malazgirt Zaferi ile vatan olmaya başladı. Milletçe 30 Ağustos 1922'de Büyük Zaferimizi kazandık. Bu topraklarda ebediyen yaşama azim ve kararlılığındayız.
Büyük ve tarihî olayları ancak büyük milletler yaptığını biliyor; 30 Ağustos'un büyüklüğünü dünyaya haykırıyoruz.
Cesaretin zafere, korkunun ölüme götürdüğünün farkındayız. Büyük zaferlerimizi, şanlı mazimizi, kahramanlıklarımızın; bu yoldaki inanç ve gayretimizin herkesçe bilinmesini arzu ediyoruz.
Haklı mücadelemizin, milli mücadelemizin kıymetinin kaybolmayacağını bir kere daha haykırıyoruz.
İstiklalimiz uğruna yaptıklarımızı her an yine yapacağımızın dost ve düşmanlarca bilinmesini diliyoruz.
Türk Milleti'nin zaferlerinin asla unutulmayacağının bilinmesini, istiyoruz.
Bu ruhla, bu inançla, aşağıdaki Faruk Nafiz Çamlıbel (1898-1973)'in Bayrak Altında şiirindeki duygularla hepinizi selamlıyorum:
Bu gün genç ihtiyar kadın kız kızan
Uzanıp yatsak da çardak altında
Boruyu çalınca yarın borazan
Hemen toplanırız bayrak altında

Bizi hiç tasalı görmez bu yerler
Yiğitler ölürken bile gülerler
Yeter ki yaşayan er oğlu erler
Bizi çiğnetmesin ayakaltında

Kalbimiz çırpınır yurdu andıkça
Gözlerde zaferin nuru yandıkça
Üstünde bu bayrak dalgalandıkça
Gönlümüz rahattır toprak altında
Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele kahramanlarını saygıyla, minnetle, şükranla, rahmetle anıyorum.