Bir zamanlar MHP'nin kalesiydi.
Milliyetçi gençliğin örnek ilçelerinden bir tanesiydi.
Belki ufak, şirin bir ilçeydi lakin, her platformda öne çıkmayı başarıyordu.
Geçmişte benimde yaşadığım, memleketim olan Bozüyük'ten bahsediyorum.
İlçe belediyesi 2012 yılında AK Parti yönetimine devredildi.
Belediye meclisinde alınan kararla Fatih Bakıcı vekaleten göreve başladı.
2014 yerel seçimlerinde ise aldığı yüksek oy oranı ile başkan seçildi.
Peki, 31 Mart yerel seçimlerinde Bozüyük'ü neler bekliyor?
Çok ötelere gitmeden; bir zamanlar MHP, şimdilerde ise AK Parti'de olan Bozüyük Belediyesi, bu seçimlerde CHP'ye mi gidiyor?
Ben demiyorum vatandaş öyle diyor.
Devam edelim…
Aile efradını ziyaret etmek için hafta sonunu Bozüyük'te geçirdim.
Ee nabız yoklamadan gelmek olmazdı.
Bozüyük'te Cumhur ittifakı uyum sağlayamamış olsa gerek kendi adayları ile çıkıyor.
AK Parti'den mevcut başkan Fatih Bakıcı, MHP'den Oğuz Sertler…
CHP ve İYİ Parti ittifakı ise tıkır tıkır işlemiş.
Millet ittifakının adayı daha önce ilçenin 10 yıl belediye başkanlığı görevini yürütmüş bir isim.
Geçmişte hayata geçirdiği projelerle halkın takdirini kazanmış, özellikle başkanlığı döneminde su parası almamıştı.
Mehmet Talat Bakkalcıoğlu'nun yıllar sonra yeniden belediye başkanlığına talip olması bölge halkını heyecanlandırmış gözüküyor.
Zira ekonomik sıkıntılardan dolayı ilçe sakinleri cebini düşünüyor.
'10 yıl nasıl su parası almadıysak, yine su parası almayacağız' sözü ile bir kez daha gönüllere su serpen Bakkalcıoğlu dönemi yeniden başlayacak gibi görülüyor.
Öyle ki vatandaş, su parası için dahi Bakkalcıoğlu'na oy verecek birçok kişinin olduğunu söylüyor.
Halk böyle söylüyor, istatistikler de aynı kapıya çıkıyor.
2014 yılı yerel seçimlerinde AK Parti'nin 15560, MHP'nin 14642, CHP'nin 8279 oyu bulunuyor.
24 Haziran genel seçimlerinde ise 24335 Cumhur ittifakının, 22577 Millet ittifakının oyu bulunuyor.
Özellikle yaklaşık 14 bin civarında kemik oyu bulunan MHP'de oyların yarısından fazlasının genel seçimlerde İYİ Parti'ye gittiği görülüyor.
Ayrıca CHP'de Hüseyin Elmas, Mahmut Fındık ve Bakkalcıoğlu gibi yıllardır küskün olan isimlerin bu seçimde ilk kez birlikte hareket ettiği gözleniyor.
İşte hem bu durum, hem de ittifakı sağlayıp birlikte hareket etme kararı CHP'yi avantajlı kılıyor.
İstatistikler doğrultusunda ise, yıllar önce Bozüyük'e başkanlık yapan Mehmet Talat Bakkalcıoğlu'nun yeniden görevi üstlenme şansı yüksek oluyor.
İşittik, gözlemledik, yorumladık, yazdık.
Biliriz sanırız, yanılırız.
Görürüz sanırız, ama'yız.
Vakti geldiğinde sonucu, hep birlikte duyarız.
…/…
BİR KISSA
Günlerdir Padişahın kafasını kurcalayan bir soru vardır. Acaba eğitim mi yoksa cibilliyet mi önemlidir? Gece gündüz bu soruyu kendi kendine soran Padişah bir türlü tatmin edici bir cevap bulamaz.
Bu konuya epeyce bir kafa yorduktan sonra eğitimle birçok sorunun aşılabileceğine kanaat getirir. Ancak yine de kafasında hala birtakım soru işaretleri bulunmaktadır. Bunları gidermek için baş vezirini huzura çağırtır ve ona sorar:
-'Vezirim söyle bakalım, eğitim mi önemlidir yoksa cibilliyet mi yani karakter ve maya mı?'
Vezir doğrusu bu konu üzerinde daha önce çok fazla düşünmüş değildir. Bir çırpıda:
-'Cibilliyet Padişahım' der.
Padişah ona eğitimin daha önemli olduğunu ispat edebilmek için bir plan hazırlar. Önce tellalı çağırtıp, bu ülkenin en iyi hayvan eğiticisini bulmasını ister. Tellal emredildiği üzere Padişah'ın talebini halka ilan eder:
'Ey ahali duyduk duymadık demeyin! En iyi hayvan terbiyecisine yüz kese altın verilecektir.'
Ülkenin en iyi hayvan terbiyecisini bulan görevliler onu Padişahın huzuruna getiriler. Padişah sorar:
-'Bir kediye tepsiyle servis yapmasını ne kadar zamanda öğretebilirsin?'
-'Altı ayda öğretebilirim Padişahım.'
Altı ay geçtikten sonra Padişah vezirlerini ve devlet adamlarını huzuruna toplar. Hayvan eğiticisi ve kedi de hazır bulunmaktadır. Terbiyecinin talimatı ile kedi tepsiyi alıp servis yapmaya başlar. Kedinin bu yaptığını görenler şaşar kalırlar.
Padişah, vezire eğitimle nelerin başarılabileceğini göstermenin keyfi ile vezire bir kez daha sorar:
-'Eğitim mi önemlidir yoksa cibilliyet mi?'
Vezir bu sefer cevap vermekte acele etmez. Cebinden bir fare çıkartıp kedinin önüne bırakır. Kedi aldığı altı aylık eğitimi unutup fareyi kovalamaya başlayınca bu sefer vezir:
-'Cibilliyet önemlidir Padişahım' der.
Not: Bir insan yahut hayvan ne kadar eğitimli olsa da yaratılıştaki huyundan vazgeçmez. Zira kontrol edemediğin sürece nefse asla ve kat'a güven olmaz.