Kılınç görüşmede Çakırözer'e şu değerlendirmeleri yaptı:
'Cezaevine girerken de rahatsızlıklarım vardı. Burada hem sayıları, hem de acısı daha da arttı. Şu anda 15 rahatsızlığım var: Vertigom var. Ciddi işitme kaybım var. Sağ kulağım hiç duymuyor, sol kulağım çok zayıf işitiyor. İşitme cihazı kullanıyorum. Prostat başlangıcı teşhis edildi. Parkinson burada başladı. Uyku apnesi var. Son bir ayda bacağımda ödem oluştu. Baylıma var. Burada kaldığım bir buçuk yıl içinde 5 kez bayıldım. Gözümde katarakt yine burada çıktı. Baş dönmesi var. Cezaevinde iki kez fıtık ameliyatı oldum. Sürekli bir yorgunluk,bitkinlik hali, kilo kaybım, demir eksikliğim ve ellerimde sürekli üşüme var. Tüm bunlar için her gün tam 12 ilaç kullanıyorum. Bir avuç içiyorum. Uyku apnesi için geceleri solunum cihazı kullanıyorum, duyabilmek için de işitme cihazı. Sol kolumda da protez var.'

BU AYIBA DERHAL SON VERİN
Milletvekili Utku Çakırözer de ziyaret sonrasında şu değerlendirmede bulundu: 'Hakkı Paşa görüşmeye bastonla geldi. Bir kulağı tamamen duymuyor. Diğeri ise çok az işitiyor. İşitme cihazını koğuşta unutmuş, bağırarak birbirimizi anlayabildik. Cebinden aldığı ilaç listesini çıkardı. Her gün tam 12 ilaç içiyor. Uyku apnesi olduğu için geceleri solunum cihazı ile yatıyor. Cezaevinde tam 5 kez bayılmış. Defalarca hastanelere, 3 kez de Adli Tıp'a gönderilmiş. Kendisi gibi sağlık sorunları olan koğuş arkadaşı Vural Avar gözlerinin önünde ölmüş. Şimdi 83 yaşındaki bu insanı hala cezaevinde tutma ısrarı vicdansızlık değil de nedir! İnfaz ertelemesi yada evinde infaz düzenlemelerini bu insanlar için kullanamayacaksınız da kim için kullanacaksınız? Hakkı Paşa ve yaşları 80-90 aralığındaki diğerleri her an cezaevinde ölebilirler. Bunun vebali bu büyük ayıba ses çıkarmayanlara aittir. Derhal bu işkence bitmeli, emekli komutanlar infaz ertelemesi ile evlerine çıkarılmalı, Anayasa Mahkemesi de bir an önce başvurularını ele almalı.'