SES Eskişehir Şube Başkanı Birtürk Özkavak, 12 Mayıs Hemşireler Haftası nedeniyle hemşirelerin yaşadığı sorunlar ve talepleri ile ilgili açıklama yaptı. Türkiye'de 100 bin kişiye 306 civarında hemşire düştüğünü ifade eden Özkavak, hemşirelerin iş yükünün çok ağır olduğunu söyledi.

ESNEK, KURALSIZ ÇALIŞMA
Hemşirelerin çok ciddi problemleri olduğuna dikkat çeken Özkavak, 'Öncelikle hemşire arkadaşlarımızın bir meslek yasası yok. Hemşirelik aslında çok önemli bir tıp disiplini. Sağlık alanının çok önemli bir paydaşı. Türkiye'deki hemşire sayısı da gerçekten çok az. Bu kadar okul açılmasına rağmen, bu kadar ihtiyaç olmasına rağmen ne yazık ki yeni hemşireler istihdam edilmiyor. Dünyada 100 bin kişiye 500-1000 arasında hemşire düşerken, bizim ülkemizde 100bin kişiye 306 civarında düşüyor. Yani dünyada dört hemşirenin yaptığını bizim ülkemizde 1 hemşire yapıyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinden bahsediyoruz. Çok yoğun bir iş yükü altındalar. Hemşire arkadaşlar bunların yanında iş yerlerindeki çalışma koşullarından ve pandeminin de getirdiği zorluklardan kaynaklı olarak çok yoğun bir angarya iş yüküne hemen hemen her yerde standart bir meslek tanımı olmadığı için her yerde çalışmak zorunda bırakılıyor arkadaşlarımız. Esnek, kuralsız bir çalışma hakim ne yazık ki. İş yerlerinde demokratik olmayan, kayırmacılığın hakim olduğu, baskının hakim olduğu, mobingin hakim olduğu bir çalışmayla karşı karşıyalar. Yine özlük haklarıyla ilgili önemli sorunlar var' diye konuştu.

TEK KALEM MAAŞ TALEBİ
Hemşirelerin talepleri hakkında konuşan Özkavak, 3600 ek gösterge vurgusu yaparak, 'Önemli taleplerinin başında 3600 ek gösterge yıllardır konuştuğumuz, söz verilmesine rağmen yapılmayan bir talep. 3600 ek gösterge istiyoruz. Tek kalem maaş istiyoruz. Özellikle sağlık alanında parçalandırılmış bir ücretlendirme modeli var. Bu giderek çöktü. Özellikle hekimler üzerinden bir miktar daha devam ediyor ama neredeyse hekimler dışındaki arkadaşlarımızın hemşire arkadaşlarımızın hiçbir performans ödemesi alamaz duruma geldiler birkaç birim dışında, çok düşük ücretler dışında. Maaşları da kamu kuruluşları içinde en düşük maaşlardan birine sahip hemşire arkadaşlar. Biz insanca yaşanacak bir ücret ve tek kalem ücret istiyoruz. Emekliğe yansıtılsın istiyoruz. Çünkü alınan diğer ödemeler emekliliğe yansımıyor. Emekli olunca da herkesi korkunç bir yoksulluk bekliyor ne yazık ki' şeklinde konuştu.

HEMŞİRELER KREŞ İSTİYOR
Hemşirelerin kreş talebinden de söz eden Özkavak, 'Kreş talebimiz var. Özellikle hemşirelik mesleği çok kadın ağırlıklı bir meslek. O yüzden kreş talebi çok önemli. Çünkü arkadaşlarımızın çocuklarını bırakacakları özellikle pandemi şartlarında sağlıklı bir yer yok. Kreş talebimiz güncelliğini koruyor. Uygun çalışma ortamları isteniyor. Çalışma ortamları insan sağlığına çok uygun değil. Yeterince havalandırılmıyor. Yeterince hijyen şartları olsun, sağlık koşulları olsun, dinlenme alanları olsun uygun değil' ifadelerini kullandı.

AĞIR NÖBETLERE MARUZ KALIYORLAR
Ağır nöbetler ve iş yükünün her geçen gün arttığını da söyleyen Özkavak, 'Covid-19 bu kadar yoğun bir zaman geçmesine rağmen hala bir meslek hastalığı sayılmıyor. Sağlık çalışanları özellikle bu dönem bütün güçleriyle hastanelerde çalışıyor ve çok yoğun bir enfeksiyona bulaş riski var. Yüzlerce arkadaşımız hastalandı. Onlarcası hayatını kaybetti. Aşırı bir iş yükü var. Yeterli sayıda hemşire istihdam edilmediği için hemşire arkadaşlarımız ağır nöbetlere maruz kalıyorlar. Çok farklı alanlarda çalıştırılıyorlar, filyasyonlara gönderiliyorlar, polikliniklerde çalışıyorlar, acillerde çalışıyorlar, ameliyathanelerde çalışıyorlar. Birçok yerde yoğun bir şekilde çalışmak durumunda kalıyorlar. Hem karşılığını alamıyorlar hem de bunun mağduriyetini çok yoğunlukla yaşadıkları bir tabloyla karşı karşıyalar. Tükenme boyutundalar artık arkadaşlarımız. Yıpranma payı ile ilgili talepler var. Çıkarılan yıpranma payı tam istediğimiz ölçülerde değil. Geçmişi kapsamıyor bir kere. Çalışmaya başladığımız ilk yıldan bu yana yıpranma payı istiyoruz. Beş yıla bir yıl olmasını istiyoruz' dedi. Sonhaber Gazetesi'nden Meltem Karakaş Kaya