YOĞUN KATILIM
Toplantıya CHP Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, CHP MYK Üyesi Umut Akdoğan, CHP Parti Meclis Üyeleri Deniz Demir, Emre Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sercan Çığğın, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, il ve ilçe yöneticileri, kadın kolları, gençlik kolları, partili muhtarlar, sandık görevlileri, okul sorumluları, kat sorumluları ve seçimlerde görevli avukatlar katıldı.

KAYIPLARA NEDEN OLDU

Toplantının açılış konuşmasını CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar yaptı. Konuşmasına 12 Eylül 1980 darbesinin demokrasiyi ortadan kaldırması sonrasında yaşananları anlatarak başlayan Çınar, 2000'li yılların başında Türkiye'nin yeni bir faşist yönetimle tanıştığını söyledi. 2002 yılında iktidara gelen AKP yönetiminin kendisini sevimli, demokrat, özgürlükçü gibi gösterdiğini ancak daha sonra bu maskenin düştüğünü kaydeden Çınar, 'bu yönetim, iktidara geldiği 2002'den bu yana Cumhuriyetimiz adına çok büyük kayıplara sebep olmuştur' dedi. Bugün ise Türkiye'de şimdiye kadar hiç görülmediği kadar derin bir ekonomik krizin yaşandığının altını çizen Çınar, yaşananın sadece ekonomik kriz olmadığını, yönetim, demokrasi, bürokrasi ve ideolojik alanlarında da kriz yaşandığını söyledi. Konuşmasında bugün Türkiye'de yaşanan her soruna değinen Çınar, 'Bizler umut olacağız. Bütün kadrolarımızla bu gerçeğin bilincinde olarak, örgütlerin yan yana durmasıyla, direniş hattının genişletilmesiyle umut olacağız. Mücadelenin sadece iktidara değil, onu çevreleye zihniyetle ve rant odaklarıyla olduğunu göstermek zorundayız' diye konuştu.

'YOKSULLUK KRİZİ YAŞANIYOR'
Çınar'dan sonra söz alan CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel de konuşmasında Türkiye'nin iyi yönetilmediğine vurgu yaptı. Özellikle 2018'den bu yana Türkiye'de derin bir yoksulluk krizinin yaşandığını kaydeden Taşel, 'Uzun süredir sahadayız. Kırsalda ve kentin çeşitli merkezlerinde geziyoruz. Sorunlu kesimlerle bir araya gelip sorunlarını dinliyoruz ve ortak çözüm önerisi geliştiriyoruz. İktidarı sadece genel merkezimizden genel başkanımızdan beklemeyelim. Örgüte çok iş düşüyor. Daha çok çalışalım. Bu toplantıyı bir start verme anlamında değerlendirelim. Mahallemizde ulaşamadığımız kesimlere ulaşalım, ilişki kuralım. İktidar avucumuzun içinde ama mutlaka sandıklara sahip çıkmalıyız. Biraz daha çalışmalıyız, biraz daha gayret etmeliyiz' dedi.

2023 YLINDA İKTİDARA GELECEĞİZ

Toplantıda konuşan isimlerden biri de Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt oldu. Halkçı Başkan sloganları ile kürsüye çıkan Başkan Kurt, konuşmasına şu sözlerle başladı: 'Türkiye'nin 2023 yılına sosyal demokrat bir iktidarla girmesi için bizlerin ve sizlerin çok çalışması gerekiyor. Önce şunu vurgulamak isterim; her seçimde sandığa sahip çıkan, partinin oyuna namusu gibi sahip çıkan sizlere hem partim, hem kendi adıma hem de Odunpazarı Belediyesi adına teşekkür ediyorum. Kim ne derse desin, parti sizlerle var.' 2022 yılının seçim yıl olacağını kaydeden Başkan Kurt, 'Bu seçimde gidecek olan gidecek; gelecek olan da gelecek' dedi. 2023 yılının Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olduğuna dikkat çeken Başkan Kurt, konuşmasına şu sözlerle devam etti: '2023 yılına bu iktidarla girersek bizlere yazıklar olsun. AKP iktidarı ile Recep Tayyip Erdoğan ile 2023 yılında Cumhuriyet'in 100'üncü yılı kutlanamaz. Cumhuriyet'in 100'üncü yılı, Cumhuriyet'in kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında kutlanır. İkinci yüzyıla merhaba demek Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhurbaşkanıyla ve hükümet ile mümkündür. Aksini kabul edemeyiz. Bizim, belediyelerde yapmış olduğumuz çalışmalar, iktidara giden yolun üstündeki mayınları temizleyen çalışmalardır. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler iki buçuk yıldır pandemiye, her türlü baskı ve zulme rağmen halkçı belediyeciliği zirveye çıkardı.'

HUKUK DIŞI!
Konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Ekrem İmamoğlu hakkında açılan soruşturmaya da değinen Başkan Kazım Kurt, hiç kimsenin Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri suçlayamayacağının altını çizdi. Hiç kimsenin CHP'li belediyelerde terörist arayamayacağını dile getiren Başkan Kurt, 'Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerlerine sahip, çağdaş, sosyal demokrat ilkelerle Avrupa standartlarında bir yönetim anlayışını ortaya koyuyoruz. Burada teröre, şiddete asla yer yok. Biz, barışın, kardeşliğin, dostluğun partisiyiz, belediyelerimiz de öyledir. Belediyelerimizde çalışan emekçilerin tümü barıştan, dostluktan, Cumhuriyetten, demokrasiden yana insanlardır. Bizim belediyelerimizde hiçbir terör örgütü mensubu yok. Olsa, yakalayıp götürmeyen, işlem yapmayan sorumludur. İçişleri Bakanı'nın varsa yüreği, bütün belediyelerimize her türlü baskıyı yapar. Yapabiliyorsa, bulabiliyorsa alır götürür. Kimse kurumunda çalışan suçludan sorumlu değildir. Suçludan sorumlu olan, İçişleri Bakanıdır, Adalet Bakanıdır, devlettir. Suçlunun dışarıda gezmesine izin verendir. Hele hele liste halinde biliyorsa, işlem yapmıyorsa iki yakasına yapışmak da bizim görevimizdir. Onun için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımıza yapılan soruşturmanın hukuk dışı bir iş olduğunu altını çizerek vurgulamak istiyorum. Hiçbir belediyemizde yanlış iş yoktur. Alnımız açık, belediyelerimizi müfettişlerin denetiminden, hesap vermekten rahatsız olmayan bir anlayışla yönetiyoruz. O nedenle korkmayın. Hiçbir belediyemizde yolsuzluğun zerresini bulamazsınız. Biz, sizin güveninizi yitirecek bir eylemin içinde bulunmayız. Asla ve asla, sizin yüzünüzü kara çıkarmayız' diye konuştu.

'İYİ Kİ VARSINIZ'

Toplantıda konuşan bir diğer isim de CHP MYK Üyesi Umut Akdoğan oldu. 'Tek yolumuz var' diyen Akdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: 'Hepimizin gece gündüz demeden, soğuk sıcak demeden, kar kış demeden Anadolu'yu sizlerin de Odunpazarı'nı, Eskişehir'i dolaşmanız gerekiyor. Bunu yapabilmek için bilgiye ve motivasyona ihtiyaç var. Bugün, bu bilgi ve motivasyonu sizlerde görmek, Cumhuriyet Halk Partisi'nin okulundan, temelinden çıkmış bir siyasetçi olarak benim için evladının muradını görmek kadar önemli. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz. Biraz önce Kazım başkanımız anlattı. Bu arada başkanımızın da kıymetini bilin. Ben biliyorsunuz Başkanımızı sosyal medyada da takip ediyorum. Şu belediye başkanlarının rozetini çıkartıp bir kenara koyma lafından hiç memnun olmayan bir kardeşinizim. İşte Cumhuriyet Halk Partisi rozetiyle belediye başkanlığı yaptığı için ve korkmadan çekinmeden gerektiğinde iktidara, hükümete de herkesin gözü önünde sosyal medyadan kafa tutabildiği için ben Kazım abimi seviyorum. Ben buraya Ankara'dan Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Vekilimiz yani Mansur Başkan'ın vekili Sercan Çılgın kardeşimle geldim. Neler yapıyorlar görüyorsunuz. Şimdi Ankara'da da destan yazılıyor, tıpkı Eskişehir gibi. İstanbul'da da destan yazılıyor. Tıpkı Eskişehir gibi. Ardahan'da da Kırşehir'de de yazılıyor. Hiç merak etmeyin. Çok sevdiğim bir söz var. Bırakınız konuşsunlar, martı pisledi diye deniz kirlenmez. Eskişehir için söyleyeyim. Bırakınız konuşsunlar, martı pisledi diye Porsuk kirlenmez. Kazım Kurt'lar var Büyükerşen'ler var. Başımızda Kemal Kılıçdaroğlu var. Biz bunların hepsini aşarız.'
Toplantıda son konuşan isim ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel oldu. Türkiye'nin büyük bir ekonomik krizin tam da ortasında olduğunu belirten Adıgüzel, meclisteki bütçe görüşmelerine değindi. Bütçe konuşmaları ile ilgili yapılan konuşmaları hatırlatan Adıgüzel, bu konuşmalara tepki gösterdi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin 'çarpılan küçük yatırımcı oldu' sözlerine tepki gösteren Adıgüzel, 'Diyor ki vatandaş çarpıldı. Vatandaşı kim çarptı kardeşim vatandaşı hükümet çarptı. Vatandaşı Adalet ve Kalkınma Partisi çarptı. Sen vatandaşın parasıyla deney yap yeni modellerden bahset sonra vatandaş çarpıldı. Aslında görünen bir şey var sayın genel başkanımızın söylediği gibi Türkiye yönetilmiyor. Türkiye ne yazık ki savruluyor ve Türkiye'yi yönettiğini iddia eden saraydakiler vatandaşın halinden bir haberler. Görüyoruz pembe tablolar çiziyorlar ama pembe tablolar çizmelerinin yanında bunlar hiç pazara, markete gitmiyorlar. Çünkü pazara, markete gitseler hayat pahalılığından, vatandaşın nasıl enflasyonun altında ezildiğinden, çiftçinin, işçinin, kadının, gencin, emeklinin, memurun nasıl mutsuz olduğundan, haberdar olurlar' dedi.
Türkiye' de yüksek bir gelir dağıtımı adaletsizliği olduğunun altını çizen Adıgüzel, Türkiye'de gelirin yüzde 50'sini yüzde 10'luk bir kitlenin tuttuğunu vurguladı. Yüzde 50'lik bir kitlenin de yüzde 10'luk bir gelirle yaşam mücadelesi verdiğini kaydeden Adıgüzel, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: 'Bu adaletsizliği ortadan kaldırması gerekenler de bize hikaye anlatıyor. Önce dediler ki ekonominin kitabını yazdık. Baktılar işler kötüye gidiyor dediler ki Çin modeli. Çin modelinden biraz daha ilerlediler baktılar Çin işinden de bir şey çıkmayacak ben eminim yakında bunlar diyecek ki biz Amerika'yı yeniden keşfettik. Bize Amerika'yı yeniden keşfet diye yeniden bir model anlatmaya çalışacaklar. İşin özü ne ortada yeni bir model var ne de başka bir şey var. Sadece ne yaptığını bilmeyen bir iktidarla baş başayız ve karşı karşıyayız. Hatta bundan 2, 3 ay öncesine kadar ne model konuşuyorlardı ne bir planlama içindelerdi. Şimdi sıkışınca özellikle de anketlerde işler kötüye gitmeye başlayınca, böyle algı yönetimleri içindeler. Bunu da bir yeni modelle yeni bir hikayeyle, döviz kurlarındaki yaptıkları illüzyonla kapatmaya çalışıyorlar. Bize aynı gemideyiz dediler, ama 19 yılda gemiyi batırıyorlar gemi su alıyor. Yandaşlarını filikalara doldurdular benim eşim dostum 5'li çetem yaşasın 84 milyonda gemi batarken başının çaresine baksın dediler. 19.1 milyar dolar o gece satıldı. Kamu bankalarından bizim paralarımızdan satıldı. Yani bunlar bizim paramızla bir deney yaptılar. Peki, bunu kim aldı? O gece kimler zengin oldu?'

KARA KIŞA SON VERME ZAMANI

19 yıllık kara kışa son verme zamanı olduğunu vurgulayan Adıgüzel, 'Bu kara kışa hep birlikte son vereceğiz. Bizim karamsarlığa düşme hakkımız yok. Yorulduk deme lüksümüz yok, pes ettik deme lüksümüz yok. Daha çok çalışacağız. Hani diyoruz ya gençlere, çocuklara sözümüz var. Bizim aydınlık Türkiye sözümüz var. Mustafa Kemal'in ışığında bir Türkiye sözümüz var. İşte, bunu başaracağız. Eğer bugün yan yana olursak, omuz omuza olursak bunu başarabilecek fırsatlar var önümüzde. Bir de bizden beklentisi olan milyonlarca insan var' dedi.
Toplantıda CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü de kısa bir konuşma yaptı. Güzel ve aydınlık günlerin yakın olduğunu söyleyen Çakırözer ve Süllü, herkesin yeni yılını kutladı. Toplantı, konuşmaların ardından, Eskişehir'in sevilen sesi Haşim Tayyar konseri ile devam etti. Tayyar, sevilen türkülerini seslendirdi. İzmir Marşı'nı söyleyen Tayyar'a salonda bulunanlar ellerinde Türk Bayrakları ile hep birlikte eşlik etti.