ES TV ekranlarında yayınlanan ‘Ekstra Gündem’ programının bu haftaki konuğu AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan oldu. Gazeteciler Tarkan Demir ve Murat Taşkın’ın sorularını yanıtlayan Gürcan, Türkiye ve Eskişehir açısından 2024 Yerel Seçim Sonuçları’nı değerlendirerek “Seçimler bizim karnemizdir. Siz hiç kırık not almadınız mı? Sonrasında o notu yükseltmediniz mi? Biz bu seçimlere böyle bakıyoruz” ifadelerinde bulundu.
“TÜRKİYE ÇOK YOL KAT ETTİ”
Sözlerine yerel seçim sonuçlarını yorumlayarak başlayan Gürcan, “Türkiye çoklu partili döneme geçtiğinden bu yana çok yol kat etti. AK Parti hükümetleri döneminde yüzde 80'lerin üzerinde oy kullanan ve demokratik bir şölen şeklinde algılandı. Bu son seçimler de onu gösterdi. Bu manada demokratik bir seçim olduğuna hepimiz inandık ki biz 22 yıldır iktidarda AK Parti olarak olumsuz aldığımız zamanlarda bile, yok oy çalındı, yok elektrikler kesildi gibi söylemler yapmayan bir partiyiz. Ve seçimin sonuçlarını hep okumak gayretinde olan ve onu bir mesaj olarak algılayan bir partiyiz. Ben bu açıdan bu seçimleri önemli buluyorum. Adayların vaatleri noktasında bizim vaatlerimiz çok net, keskindi. Karşı taraftan ben bir vaat hatırlamıyorum. Sadece ‘Yarına İnan’ şeklinde bir vaatleri vardı. Eskişehir özelinde Türkiye genelinde baktığımızda da yerel seçimlerde vaat, hizmet beklentisi herhalde oy veren için birinci plan olmadığını düşünüyorum. Bizim partimiz bir araştırma ve geliştirme partisidir. Sürekli kamuoyu yoklamaları yapar. Biz aldığımız her sonucu çok iyi bile olsa onu mutlaka saha çalışmasıyla yaparız. Bu dönem daha da detaylı rapor yapmamız gerekti. Genel Merkez değerlendirmeye alacaktır. Şimdi il il toplantılar yapılacak. Her il durumunu analiz edecek ve bu duruma göre gelecek seçimler için bir tasarımda bulunulacak, planlamada bulunulacak. Bu dinamik bir süreç çünkü. Yani bitti, son değil. Bundan sonrası var ve belki yeni başlıyor” dedi.
“TEŞKİLATIMDAN ÇOK MEMNUNUM”
AK Parti Eskişehir 3 Milletvekili olarak, çalışma prensipleri hakkında bilgiler veren Gürcan, “Eskişehir AK Parti vekillik statüsünün bir değeri var. Yani buraya hep ya bir bakanlık tecrübesi olan ya bir kendi formasyonu zengin olan kişiler atanmış. Hem Fatih Bey’in hem Nebi Bey’in hem de benim hepimizin bir vakıf olduğu alanlar var. Ama şöyle bir şey yapmadık. Sen şu ilçeden mesulsün, sen şu bakanlıktan mesulsün. Hiç böyle bir şeye girişmeye gerek yok. Çünkü bu bir güç paylaşımı da değil. Tabii ki iş birliği yaparız ama istişare çok değerli bizde. Biz haftalık mutlaka istişare yaparız il başkanımızla beraber dört kişi. Bu istişarenin sonucunda görevler alırız. Birimiz şunu yapacak, öteki bunu yapacak. Hep birlikte ve genellikle de aynı fikirde, aynı dil birliğiyle ve düşünce birliğiyle. Bu konuda şöyle bir güzel yanımız da var. Bizler çok tamamlamış ve bu işi gerçekten sorumluluk bilinciyle yapan kişileriz. En azından Fatih Bakan'la ben başlangıç için söylüyorum. Hiç sorun yaşamadık, tartışma dahi yaşamadık. Fikir ayrılıklarımız olabilir ama birbirimizi ikna ettiğimiz sürece güzel götürüyoruz. Allah nazar değirmesin. Ben memnunum. Vekil arkadaşlarımdan çok memnunum. Teşkilatımdan çok memnunum. Güzel de bir enerjimiz de var” açıklamasında bulundu.
“DEPREMİ BEKLEMEK ZORUNDA DEĞİLİZ”
Gürcan sözlerine şöyle devam etti: “Eskişehir, hava uçak sanayisinin, motor sanayisinin, tren sanayisinin, demir yolları sanayisinin merkezi. Savunma da öyle hava üstümüz var. 3 tane kamu üniversitesi var ki bu, farklı alanlarda farklı akademik çalışmalar yapan ve bu akademik çalışmaları sahayla da bütünleştiren ve şehre de katkı getiren iş olması demek. Bakıyorsunuz, üç üniversitenin katkısının karşılığını tam göremiyorsunuz. Bence burada yapılabilecek çok şeyler var. Üniversitelerle birlikte ve sanayiyle birlikte. Mesela trafik sorunu, 800 bin nüfus yaşıyor Eskişehir'de, merkezde. Yani 800 bin bildiğiniz bizim metropollerde en az nüfuslu şehir. Aslında trafiğinin en az sorun olması gereken şehir. Dolayısıyla aslında trafik burada sorun olmamalı. Ama o trafiği öngörmek yani işte bundan 15 yıl öncesinin araç sayısıyla hatta 4 yıl öncesinin araç sayısıyla bugünkü araç sayısını tahmin etmek çok kolay, zor değil. Artık kendi arabamızı da üretiyoruz, yani araba edinme bir lüks olmaktan çıktı. Nebi Başkan’ımız çalışırken bir profesyonel bir ekiple çalıştı ve o çalışmalara ben de katıldım. Aslında sistem çok kolay. Yani yapılacak yüzde 40'a kadar trafiği rahatlatacak proje. Bu da en fazla 3 senenizi alır. Hani o battı çıktılar, üst geçitler veya tramvay yoluyla paralelliği kaldırmak, belki tramvayı yerin altına almak vesaire. Dolayısıyla o şehrin, o nüfusun yoğun ve küçük bir alanda sıkışmış olması benim için en büyük sorun. Bu trafiğe yansıyor, kiralara yansıyor. Çünkü yeni talepleri karşılayacak ev imkanları, kentsel dönüşüm yok ki pek çok mahallemiz hala tek katlı, evler duruyor. Yani Gündoğdu Mahallesi, Sütlüce Mahallesi, Emek Mahallesi’nin bir kısmı yani oralarda kentsel dönüşüm bence gerçekleşmeli. Hem oranın sakinlerinin daha uygun, konforlu yaşaması hem de gelen nüfusa, artan nüfusa uygun ev imkanları sağlanması adına bence kentin en önemli sorunlarından bir tanesi kentsel dönüşüm aynı zamanda. Bir de deprem bölgesiyiz biliyorsunuz. 50-60 senelik binalar var. Bence bunlar elden geçmeli derhal. Tek tek evler kontrol edilmeli. İlla depremi beklemek zorunda değiliz. Bizim şimdi inşaat yönetmeliğimiz 2000'li yıllara ya da 1998 yılından öncesiyle sonrası arasında dağlar kadar fark var.”
“ŞEHİR İÇİ TRAFİĞİ KULLANMAYI TERCİH EDERİM”
Eskişehir’in çevre yolu problemlerine değinen Gürcan, “Buranın bir çevre yolu var ama ben de orayı şehir yolu gibi kullanıyorum. Ben Aşağı Söğütönü'nde oturuyorum. Partime gelebilmek için Bursa-Ankara yolunu kullanmak zorundayım. Aslında şehir merkezinden gelebilirim. Ama hem ışık hem trafikten dolayı benim yolumu uzatarak, mesafemi uzatarak daha kullanışlı hale getiriyor. Dolayısıyla şehrin içi gibi olmuş maalesef. Bu anlamda Kuzey Çevre Yolu'yla ilgili bir çalışma var zaten. Ama Eskişehir Çevre Yolu değil. TEM otoyolu şeklinde, paralı otoyol şeklinde. Batı'dan İç Anadolu'ya geçecek bir yolumuz var, planlama da var ve şu an projelendirilmiş. Eskişehir'den çevre yolunu kullanmak durumunda kalan tırlar, işte Bursa'dan araba götürecek Ankara'ya, onların çok rahat kullanabileceği bir yol o planın içerisinde var şu an. O Eskişehir yolu olarak gözükmüyor, Bursa-Ankara yolu olarak gözüküyor. Eskişehir'in ya altından ya kuzeyinden çevre yolu planlandı, yapılıyor. Tabi Bursa-Ankara arası ve Eskişehir kullanacak. O paralı yol olacak. Şehirler arası trafiğinin yoğunluğu yüzde 20 bir şekilde etkiliyor. O belli saatlerin artmasının sebebi de organize sanayi ile meskenin İki ayrı uçta olması. Sabah işe giderken binlerce insan oraya taşınıp geliyor. O biraz ondan kaynaklanıyor. Bence belediye bunun planlamasını yapacaktır. Alternatif yollar, dizayn edecektir. Şehir içini de rahatlatırsa, ben şehir içini kullanmayı tercih ederim” ifadelerine yer verdi.
