11 ilde büyük yıkımlara ve kayıplara neden olan depremlerin ardından binaların deprem dayanımları en önemli gündem maddesi haline geldi. Konutlarla beraber ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayan sanayi bölgelerindeki fabrikaların da deprem dayanımı merak konusu oldu Konuya ilişkin ES TV mikrofonlarına önemli açıklamalarda bulunan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, 'Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'ndeki yapı stokunun çok da riskli olduğunu düşünmüyoruz. Buna rağmen yine de kendimizi test etmek adına bir çalışma yapıyoruz' dedi.

KİMİNLE YAPACAĞIMIZI ARAŞTIRIYORUZ
Fabrikaların deprem dayanımına ilişkin çalışma yaptıklarını söyleyen Küpeli, 'Bu konuda daha önce çalışma yapıldığına dair bir bilgim yok. Araştırdık fakat herhalde yapılmamış herhalde fakat biz bölge müdürlüğü olarak bir çalışma yapıyoruz. Bölge müdürümüze de söyledim. Belediyelerin yaptığı şekliyle, kiminle yapacağımızı da araştırıyoruz şu anda.Bütün bölgedeki fabrikalarda çalışma yapalım, belirli bir rakamla da onlarla blok olarak anlaşıp ekonomik bir şekilde bunu çözebiliriz' diye konuştu.

'PREFABRİK BİNALAR YAPILDI'
'Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikaların büyük bir kısmı 2000 yılından sonra yapıldı ve prefabrik binalar yapıldı' diyen Küpeli,'Bu binaların esnemesi daha farklı. Mukavemetleri de daha iyi oluyor. Zaten deprem bölgesinde de gördüğümüz kadarıyla, bu şekildeki yapılarda çok ciddi hasarlar yok. Vardır muhakkak ama 'Bir vilayetin yüzde 60-70'i gitmiş, yok olmuş' örneklerinin yanında sanayi bölgelerine baktığımız zaman çok daha düşük oranda yıkımlar var. Örneğin, bazı bölgelerde sadece 16 fabrika yıkılmış. Bütün hesap bu' şeklinde konuştu.

'DEPREM DAYANIMLARI DAHA FAZLA'
'Bu anlamda biz de Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'ndeki yapı stokunun çok da riskli olduğunu düşünmüyoruz' diyen Küpeli, 'Buna rağmen yine de kendimizi test etmek adına bir çalışma yapıyoruz. 2000 yılından sonra yapılan yapıların deprem dayanımları daha fazla diyebiliriz. 1988'de Adana'da yaşanan depremin ardından deprem yönetmeliği değişmişti. 1999'da Gölcük Depremi olduktan sonra yine değişti. Dolayısıyla organize sanayi bölgelerindeki fabrikaların da sabit, hareketli yükleri başka yüklere göre hesaplandı. Zemin emniyet gerilmeleri alınmaya başlandı. Önceden zemin değerleri çok araştırılmıyordu. Bütün zeminlerin mukavemetleri aşağı yukarı aynı kabul edilip belli bir temel yapılıyordu. Şimdi öyle değil. Neredeyse bütün temeller radye temel şeklinde yapılıyor. Bütün kolonlar, kirişler birbirine bağlı. Dolayısıyla daha sağlam binalar olduğunu söyleyebilirim' ifadelerini kullandı.