Gazeteci, halkın sesi demek…
Halkın sesi olabilmek için zor koşullara göğüs germek demek…
Toplum içinde herkesin sorunları ile ilgilenmek fakat,
kendi sorunları ile yapayalnız kalan demek…
Gazetecilik, öyle dışarıdan bakıldığı gibi çok da kolay bir iş değil esasında…
*
Bu önemli meslek sevmekten öte tutkuydu şahsım için…
Büyük bir tutkuyla başladığım bu mesleği yapmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Beri yandan, acımasız bir mesleği icra ettiğimin de altını çizmek istiyorum.
Acımasız dedim çünkü:
-Mesleğe gönül vermişseniz tüm zorluklarına katlanır ve yığınla fedakarlık edersiniz, karşılığında hak ettiğiniz değeri görmezsiniz.
-İçeride yahut dışarıda itibar görürsünüz, bir yazı ve/veya haberle ayaklar altında ezilirsiniz.
-En çok siz övülürsünüz, en çok siz sövülürsünüz.
*
Her şeye rağmen bu mesleğe başladığımdan bu yana ilk günkü heyecanla işimi yapıyorum.
Birçok meslektaşımın da bu heyecanı duyduğunu düşünüyorum.
Çünkü tutku yoksa; gazeteciliğin, hele ki böyle bir dönemde hakikaten yapılacak bir iş olduğunu düşünmüyorum.
Bir de şöyle derdi meslek büyüklerimiz:
'İnsan bu tozu yuttuğu zaman, bir daha mesleği asla bırakamaz.'
İnanın tam da böyle…
*
8 yıllık meslek hayatımda, harika insanlar tanıdım.
Kaldı ki, bu mesleği yapıyorsanız telefon rehberiniz oldukça kabarıktır.
Ve o rehberdeki birçok kıymetli isimle ağabey, kardeş ilişkisine varan samimi diyaloglar yaşanır.
Her şeyden küpünüze biraz bilgi aktarırsınız.
Biraz tıp, biraz hukuk, biraz ekonomi, biraz politika derken uzayıp gider.
Bu meslekte küpümüzü doldurmak büyük bir haz veriyor.
Amma velakin hiçbir hazinenin, insanların derdine derman olabilmek kadar değeri yoktur.
Bu mesleğin şahsım için en güzel yanı ve büyüsü; sorunların öbeğinde yaşayan birçok insanın sıkıntılarının çözümünde aracı olabilmek…
Böyle güzelliklere vesile olduktan sonra kendi sorunlarımız aklımıza dahi gelmiyor.

*
Noktalamadan evvel şuna da dikkat çekmek istiyorum:
Ne yazık ki günümüzde gazeteciler baskı altında ve her geçen gün bu baskılar artıyor.
Bu minvalde; Doğruların peşinden giden, gerçekleri yazan, toplumun kılcal damarlarına kadar girebilen cesur gazetecilere selam olsun.
Aynı zamanda sahada ter döken, büyük bir özveriyle çalışan tüm arkadaşlarım, kardeşlerim ve meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum.
Nice güzel ve özgür yarınlara…
*
Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulasa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.
Mustafa Kemal Atatürk