Osmanlı'nın kağıt para ile tanışması çok sancılı ve uzun bir sürece dayanır. Kağıt paraya olan güvenin kazanılması sanıldığı gibi hiç de kolay olmamıştır. Devletin bazı yaptırımları insanları para yerine geçen kağıt olan 'kaime'lere yönlendirse de bu süreçten en çok faydalananlar ise Galata bankerleri, sarraflar ve Saray içindeki bazı bürokratlardı.

Osmanlı'nın İkinci kaime uygulamasında (1880'ler) konuşulması gereken bir önemli konu hiç şüphesiz kaime üzerine oynanan oyunlardı. Hava Oyunları adı verilen bu oyunun kurucuları elbette ki Galata Bankerleri ve ekseriyetle onlara bağlı çalışan sarraflardı. Günümüzde manipülasyon olarak tarif edeceğimiz bir tarzla kaime üzerinde çeşitli söylentiler çıkarıyorlar ve değerinin %20-25 gibi altında fiyatla kaimeleri piyasadan toplayıp sonra da daha yüksek fiyatla kaimeleri tekrar piyasaya sürüyorlardı. İşte buna Hava Oyunları adı veriliyordu ve bu oyun elbette ki devletin ve halkın aleyhineydi.

Sarraflar ise tedavülden dolayı eskimiş ya da bazı yerleri yırtılmış kaimeleri devletin kabul etmeyeceğini söyleyerek değerinin çok altında toplar, daha sonra da değeriyle tekrar piyasaya sürerdi. Oysa devlet gazetelere bununla ilgili çok sayıda haber yazdırıp ilanlar çıkarsa da halk ya bu haber ve ilanlara güven duymuyor ya da okumuyordu.

Bankerlerin Hava Oyunları olarak yaptığı bir diğer sistem ise kendi aralarında anlaşıp büyük meblağlarda kaime satın almalarıydı. Sistemin çalışması şu şekildeydi; İlk olarak bankerler kendi aralarında anlaşıp piyasaya büyük meblağlarda kaime sürerdi. Kaimedeki bu suni artış nedeniyle kaimenin değerinin düşmesi sağlanırdı. Kaimenin değeri düşünce halk paniğe kapılır ve elindeki kaimeyi satmaya çalışırdı. Bankerler ise piyasada oluşan panik dalgası esnasında da ucuza alabildiği kadar kaime satın alırdı.

Yani Bankerler kaime üzerinde istediği zaman istediği gibi oyun oynayabiliyor, fiyatının düşmesini istediği zaman piyasaya kaime sürüyor, yükselmesini istediği zaman da piyasadan kaime topluyordu. Bu Hava Oyunları suç kabul edildiği halde Saray içinde bile birçok üst düzey devlet yetkilisinin oynadığı oyunlara dönüşmüştü. Hatta rüşvet ve yolsuzluğun üstünü kapatmak için sığınılan bir bahane haline bile gelmişti. Rüşvet alan bazı bürokratlar, servetlerinde meydana gelen artışın nedenini 'Hava oyunlarında kazandım' diyerek açıklamaya başlamıştı.

Nitekim süreç sonunda kaime yani kağıt para iktisadi sistemin kaçınılmaz bir sonucu oldu. Günlük hayatın vazgeçilmezi oldu. Bugün kripto para piyasasına baktığımızda da Osmanlı'daki Hava Oyunlarına benzer şekilde borsaların kurulduğunu ve kripto para üzerine oyunlar oynandığını görüyoruz. Süreç aynı, oyun şekli aynı sadece aktörler ve oyuncular farklı.

Tarihimize Galata Bankerleri olarak geçen grubun yerini de şimdi Borsa CEO'ları adı verilmiş bir grup almaya başladı. Görünen o ki kripto para da tıpkı kağıt para gibi ileride günlük hayatımızın vazgeçilmezi olacak.

Yeter ki geçmişte Galata bankerler, sarrafların tuzağına düşen halkın sonu gibi olmasın kimsenin hayatı…

NOT: Osmanlı'nın kağıt para sürecinin detaylı okumak isteyenler yazdığım Paranın Kitabı'nı temin edebilir.