CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı tarafından kadına yönelik şiddeti önlemek adına Yaşam Hak Projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında 'Kadına şiddete son' sloganı ile yola çıkan ve 81 ili dolaşarak İstanbul Sözleşmesi'ni anlatmayı amaçlayan Yaşam Hak Otobüsü'nün ilk durağı Eskişehir oldu.

YAŞAM HAK PROJESİNİ ANLATTI
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen'in de içinde bulunduğu otobüs ilk olarak Han ve Mahmudiye ilçelerine geldi. Burada kadınlarla bir araya gelen Nazlıaka, onlara Yaşam Hak Projesi'ni anlattı. Daha sonra Yenikent Mahallesindeki Yaşam Hak Ormanı'nın açılışına katıldı. Buradaki açılış törenine CHP PM Üyesi Gaye Usluer, CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, CHP Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Fikriye Altınsoy Söğütlü, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, eski eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın annesi Meral Sondikme ve birçok kadın katıldı.

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR!
'Bir başka kadın cinayeti olmasın diye yolumuza devam ediyoruz' diyen AylinNazlıaka, 'Bizler Yaşam Hak Otobüsümüzle yollara çıktık. Ve bunun ilk durağı olarak Eskişehir'i belirledik. Neden mi Eskişehir? Çünkü bundan bir yıl 4 ay 18 gün önce hayattan koparılmış olan Ayşe Tuba Arslan'ın sembolik bir önemi var. Tam 23 kez savcılığa suç duyurusunda bulunmuş dört kez koruma kararı verilmiş, ŞÖMİN'e gitmiş ve bunun sonucunda yine de korunamamış ve katledilmiş. Yaşamını kaybettiğinde çantasından 23. dilekçesi çıkmıştı ve bir de not vardı. 'Ben öldükten sonra mı beni koruyacaksınız?' yazıyordu. İşte biz Ayşe Tuba Arslan'ın hayatta kalmasını sağlayamayan, onu koruyamayan bu ülke yönetenlere karşı hiç değilse o yaşamdan koparıldıktan sonra onun adını yaşatma kararlılığı ile bugün buradayız. Değerli annesiyle birlikteyiz' dedi.

81 İLE GİDECEĞİZ
Yaşam Hak Projesi hakkında bilgi veren Nazlıaka, 'Ne yazık ki şu anda iktidar kadına yönelik şiddetle mücadelede samimi bir görüntü vermiyor. Bu nedenle CHP olarak bu projeyi hayata geçirdik ve kadının seçme seçilme hakkını kazanmasının 86'ncı yıldönümünde genel merkezimizde bu projeyi kamuoyu ile paylaştık. Projemizin adı Yaşam Hak. Bu proje sayesinde 300'e yakın kız kardeşimizin doğrudan hayatına dokunduk. Onlara ücretsiz hukuki destek, ücretsiz psikolojik destek hizmeti sağladık. Aynı zamanda CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde barınma ihtiyaçlarını temin ettik. Ve şimdi bu projemizi İstanbul Sözleşmesi'nden fesih kararı alınmasıyla birlikte tüm Türkiye'yi gezerek il il, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev gezerek herkese anlatmak istiyoruz. Bu proje İstanbul Sözleşmesi'nin şartlarından biriydi. Ancak ülkeyi yönetenler bırakın kadını korumayı İstanbul Sözleşmesi gibi kadınların can simidi olan bir sözleşmeden bile çekilme kararını alarak aslında bir kez daha kadın cinayetlerinin politik olduğunu herkese göstermiştir. Biz de bu noktada otobüsümüzle her ile gideceğiz. Kadın cinayetleri politiktir ve iktidar kadın erkek eşitliğine inanmayanlar tarafından yönetildiği için ne yazık ki kadın cinayetlerine karşı duyarsız ya da sadece sabır dilemekle yetiniyor. İşte bu noktada bizim talebimiz çok net. Bizler eşitlik talep ediyoruz. Ve kadınlar olarak güçlerimizi birleştirerek, kadın erkek eşitliğine inanan erkeklerle adımlarımızı sıklaştırarak her geçen gün bu uğurda mücadelemizi daha da kökleştiriyoruz' diye konuştu. Konuşmaların ardından Ayşe Tuba Arslan'ın annesi ile birlikte fidan diken Nazlıaka, Ayşe Tuba Arslan'ın adının yazdığı künyeyi diktikleri fidana taktı. Ayrıca oluşturulan orman alanı içinde bir ağaca yaşamını yitiren kadınların isim ve soy isimlerinin olduğu künyeler takıldı. HM