Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere şehrimize gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve DP Milletvekili Cemal Enginyurt, dün sivil toplum kuruluşlarıyla ve partililerle bir araya geldi. düzenlenen toplantıda konuşan Milletvekili Cemal Enginyurt, 'Türkiye Demokrat Parti'ye ihtiyaç duyduğu bir dönemdedir. Türkiye çok kötü yönetilmektedir. 19 yıldır iktidarda olan siyasi hareket maalesef Türkiye'yi 19 yıl önce devir aldığı dönemden daha kötü bir hale getirmiştir. Yandaşlar, ahbaplar, çavuşlar, dostlar memleketine döndük. Bir kurumda çalışıp 4 ayrı kurumdan maaş alanların ve aldıkları maaş için hakkımızdır diyenlerin olduğu ama diğer taraftan insanların açlıktan öldüğü bir Türkiye'de yaşıyoruz. Açlıktan ölenin olmadığını söylüyorlar. Karıkoca genç çiftimiz intihar edebiliyorsa bunun adı ölüm değil midir? 1600 lira emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalan insanların durumu ölüm değil midir? Domatesin tanesini satmaya başladılar, bu ölüm değil midir? Peynirin, etin yanına yaklaşamıyor artık insanlar, bu ölüm değil midir?' dedi.

MERKEZ SAĞIN TESCİLLİ ADRESİ
'Maalesef Türkiye çok kötü yönetiliyor' diyen Enginyurt, 'Bu kötü yönetilen ülkede adeta yönetenler bizimle dalga geçiyor. Ağam bizimle eğleniyor. İspanya'dan mercimek ithal eden, Kanada'dan nohut getiren, Rusya'dan buğday getiren hükümetimiz, çiftçimize destek vermediği için tarlada çürümeye mahkum olan patatesi, soğanı güya alarak fakirlere dağıttığını belirterek himmette bulunduğunu düşünüyor. Fakirlere patates, soğan dağıtanlar 128 milyar dolar nerede? Hesabını vermekten kaçıyorlar. Fakirlere patates, soğan dağıtanlar, pudra şekeri çekip lüks araçlarda zevk içindeler. Fakirlere patates, soğan dağıtanlar 500 bin Euroya devlete mercedes araba alarak kendilerine kıyak yapmaktalar. Fakirlere patates, soğanı layık görenler kendileri lüks sofralarda, lüks iftarlarda kendilerini ağırlayacaklar ama fakire diyorlar ki 'şükret.' Artık milletin ne şükredecek hali kalmıştır ne de evine ekmek götürecek imkanı kalmıştır. Bu dönemde Demokrat Parti olarak ülkeyi karış karış gezerek ülkenin daha iyi yere gelmesi için mücadelemiz devam edecektir. İlk seçimlerde Demokrat Parti iktidar, cumhurbaşkanı da Demokrat Parti'den olacaktır' diye konuştu.

DEVLET VATANDAŞTAN
YARDIM İSTEDİ
Hükümeti eleştiren Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 'Ne Türkiye'nin AKP'yi taşıma gücü kalmıştır ne de AKP'nin Sayın Erdoğan'ın Türkiye'yi yönetebilecek gücü, aklı, iradesi kalmıştır. 22 ayda 4 tane Merkez Bankası başkanı değiştirmenin bedelini sanayi sitemizdeki esnafımız da 10 milyonun üzerinde işsiz hale gelmiş kitlelerde ödüyor. Ama bu kararı alanlar maalesef şan, şatafat içerisinde bu kararlardan hiçbir şekilde etkilenmiyor. Bugün, küresel salgının ülkemize yansıdığı andan itibaren maalesef devletimiz, bütün ülkeler vatandaşına yardım ederken bizim devletimiz vatandaştan yardım istedi. Bugün maalesef gelişmekte olan ülkeler içerisinde Meksika'dan sonra ancak gayri safi milli bütçesinin yüzde 3 kadarını yardım olarak vatandaşına aktarabilmiş bir Türkiye var' ifadelerini kullandı.

YATIRIM YAPAMAZ
HALE GETİRİLDİK
'Bugün insanımızın hakkettiğini alamadığı, fırsat eşitliğinin olmadığı, hiç kimsenin hukukundan emin olmadığı demokrasi ve hukukta küme düşmüş bir Türkiye'nin gelecek asrı kuşatabilme imkanında olmadığını biliyoruz' diyen Uysal şöyle devam etti: 'Bu demokrasi açığını kapatamadığımız müddetçe Türkiye'nin maalesef problemlerini demokratik kanallara aktararak millet lehine en az maliyetle çözüm üretebilme şansı yoktur. Bugün sonradan demokrat olanların, demokrasiyi bir muhalefet ideolojisi olarak düşünenlerin demokrasi ve hukuk lehlerine işliyorsa kabulleri olanların yönettiği bir Türkiye'de maalesef pek çok cephesinde bu ettiklerinin bedelini hepimiz ödüyoruz. Bu ülkenin sermayedarları, tüccarları kendi ülkesine yatırım yapamaz hale getirilmiştir. Kendi söylediğiniz temkinlere kendinizin uymadığı tedbirleri vatandaşımızın uymasını nasıl bekleyebilirsiniz? Lebalep kongreler yaptınız şimdi lebalep hastanelerde tıka basa yoğun bakım servisleri dolu hale geldi. Öngöremediğiniz piyasada onlarca, yüzlerce dinamiğin, faktörün piyasa unsurun işlediği tarım piyasasında istikrarlı bir politika üretemediğiniz, fiyat istikrarı, üretim istikrarı sağlayamadığınız noktada cumhurbaşkanlığı düzeyinde soğan ve patates alımını ilan etme mecburiyetine, çaresizliğine nasıl düştüğünü gördük.'

HESABINI SORACAĞIZ
Türkiye'nin derinden bir nefes almaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Uysal, 'Bugün iktidarı ile muhalefeti ile Türkiye'nin sıkıştığı yer bellidir. Bunlar gitsin, bunların yaptığı usullerle biz bu ülkenin kaynaklarını yağmalayanın rekabetine düşmüş bu siyasetin önüne Demokrat Parti olarak dün olduğu gibi bugün de bir ahlakı alternatifi oluşturmak için bir çaba sarf ediyoruz. Bunu da Allah'ın izniyle yapacağız. Türkiye'de merkez sağın tescilli adresi olarak, ülkenin bu altüst oluşlar içerisinde yeniden bu ülkenin ortak paydasını, dini, milli, demokrasimizin ve cumhuriyetimizin değerleriyle beraber ortak paydada buluşturacak yegane hareket bu demokrat gelenektir. Söyleyecek sözü kalmayanlar son olarak hepimizin endişelerini paylaştığı 104 amiralin açıklamasından bir darbe çıkarma telaşı içerisine düşmüşlerdir. Elbette partiler kendi siyasetini yapacaktır. Ama magazin programlarında askerlikten kaçanların Montrö ile ilgili görüş beyan ettikleri Türkiye'de ömürleri bu hususta uzmanlaşmış amirallerimizin de sonuna kadar söz söyleme hakkı vardır ve biz bu hakkın teminatıyız. Yalancı gündemlerle elbette Türkiye'nin gerçek gündemini kimse perdeleyemez. Bir takım hurafe ve safsatadan ibaret söylemlerle Türkiye'de derinden yaşanan yolsuzlukları, usulsüzlükleri kimse kapatamaz. Ama muhalefet partisine ait bir belediye '128 milyar dolar nerede?' diye sorduğu pankartları asmış, vilayet eliyle bu pankartları kaldırmak çaresizliği içerisine düşmüş bir iktidar partisi var. Türkiye'de, Türk milletinin 128 milyar dolarını hiç edenler değil de bunun hesabını neredeyse soranlar suçlu hale getirilmek isteniyor. Ama milletten aldığımız yetkiyle, milletin kürsüsünden seslenerek sonuna kadar milletin, tüyü bitmemiş yetimin, öksüzün, vatandaşın hakkını sonuna kadar savunacağız. Sonuna kadar bütün bu kaynakların hesabını soracağız' diye konuştu.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE
İHTİYAÇ VAR
Uysal, 'Türkiye'de maalesef yolsuzluklar Türk milletinin genel güvenliğini tehdit eder eşiğe gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin milli güvenlik tehdit belgesi içerisine Milli Güvenlik Kurulu yolsuzluğu da alma mecburiyetindedir. Bugün geçmişte bu ülkenin kıt kanaat imkanlarla büyük sıçrama hamlelerinin altında nasıl imzasının olduğunu fabrikalar, hizmetler göstergesidir. Bu ülkenin dününü yok sayanlara, dününü çalanlara Allah'ın izniyle yarınlarını çaldırtmayacağız. Bugün bu çaresizlik içerisinde bu toplumun bütün ortak değerlerini siyasi alanda bir rekabet cephanesi yapanlara karşı biz yeniden pozitif siyaseti sadece başkalarını itham eden değil bir büyük hizmet geleneğinin içerisinden süzülerek gelmiş, tecrübesi, kadroları, fikir derinliğiyle beraber millet önünde bu büyük ülkeyi 3-5 yıllık periyot içerisinde yeni yeni yükselen güç merkezlerinden biri haline getirebilecek gücümüzde, kudretimiz de, kadrolarımız da vardır, irademizde vardır, aklımız da vardır. Türkiye'nin bir iklim değişikliğine ihtiyacı var. Bu iklim değişikliğini de ancak ve ancak bir iktidar değişikliğiyle gerçekleştirebileceği ortadadır' dedi. SAMET KILIÇ