Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Özlem Özgür Gürsoy, erken doğumların anne adayı ve bebek sağlığını tehlikeye attığını belirterek erken doğum belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Hamileliğin 37. haftasından meydana gelen doğumların erken doğum olduğunu kaydeden Dr. Özlem Özgür Gürsoy, 'Doğum zamanından önce suyun gelmesi, kanamanın başlaması, belden başlayıp kasıklara doğru inen düzenli ağrıların olması gibi belirtiler erken doğuma işaret eder. Bunlar 37'nci haftadan önce olduğu zaman anne adayının mutlaka doktora başvurması gerekiyor' dedi.
HAMİLELER BELİRTİLERİ YAKINDAN TANIMALI
Erken doğum risklerini artıran faktörlerden bahseden Dr. Özlem Özgür Gürsoy, 37'nci haftadan önce bu belirtilerin olması halinde doktora başvurulması gerektiğini söyledi. Doktor Gürsoy, '20'nci haftadan sonra 37'nci haftadan önce gerçekleşen doğumlara erken doğum diyoruz. 37'nci haftadan önce gerçekleşen doğumlarda bebeğin yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde müdahale ihtiyacı oluyor' diye konuştu.
YÜKSEK OLABİLİR
Erken doğumun bazı belirtiler gösterdiğini anlatan Dr. Özlem Özgür Gürsoy, şöyle devam etti: 'Anne düzenli kontrollere geldiği zaman biz erken doğum belirtilerine bakıyoruz. Eğer annede kansızlık varsa, sigara içiyorsa, aşırı kilo almışsa veya çok zayıfsa, 35 yaş üzerinde bir annelik varsa, daha önce geçirilmiş rahim ağzı operasyonu varsa veya yardımcı üreme teknikleriyle gebelik olmuşsa erken doğum riskinin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Özellikle yardımcı üreme tekniklerinde görülen çoğul gebelikler veya annede gebelik sırasında diyabet görülmesi erken doğumu maalesef tetikliyor. Suyun gelmesi, kanamanın başlaması, belden başlayıp kasıklara doğru inen düzenli ağrıların olması yine doğum belirtileri gibi erken doğum belirtileri olarak gösteriyor kendini. Bunlar 37'nci haftadan önce olduğu zaman mutlaka kişinin bir doktora başvurması gerekiyor.'
DOKTORLARIN ERKEN DOĞUM KARARI
Erken doğum belirtilerinin ortaya çıkması halinde 'tokoliz' olarak bilinen ve doğumu önleyici özellikler taşıyan tedavilere başlandığını dile getiren Dr. Özlem Özgür Gürsoy, 'Yatak istirahati veriyoruz. Damar yolundan veya ağızdan ilaç tedavilerine başlıyoruz. Burada amacımız zaman kazanmak. Çünkü anne karnında geçirilen her bir gün, bebeğin yaşama olasılığını yüzde 1 artırıyor' dedi. Tansiyon yüksekliği, kalp rahatsızlığı ya da bebeğin oksijensiz kalması gibi anne adayı ve bebeğin hayatını tehlikeye soran durumlarda doktorların erken doğum kararı verebildiğini de hatırlatan Dr. Özlem Özgür Gürsoy, 'Bu da tüm erken doğumların yüzde 30'una denk geliyor. Burada doktorlar bebeğin ve annenin hayati riskini değerlendirerek karar veriyor' diye bilgi verdi.
