Akıllara 'senarist neden kendi uygulamadı ki?' Gibi bir çok soruyu getiren La Casa De Papel, yeni sezonu ile birlikte sosyal medya ve bir çok site başta olmak üzere kendi popülaritesini bir kez daha kanıtladı. Profesörün ciao Bella'sının milyonlarca tık aldığı sosyal mecralar ile doğru orantıda gitmekte dizinin izlenme oranı.. Akıllara sürekli, 'acaba sınırları nasıl daha fazla zorlayabilirler'in geldiği dizi, 8 bölümlük yeni sezonu ile 1 günde bitirilebilir, alınan keyif duygusu da 'karantina günleri'nde bizi tatminkar bir kıvama getirebilir, dizi sektöründe.. Dizimizin son sezonuna gelirsekte;

La Casa de Papel'in üçüncü sezonundaysa ekibin her bir çiftini farklı ülkelerde darphaneden arakladıkları parayla gününü gün ederken gördük. Üçüncü sezon, 'Dali maskeleri, anarşist söylemler, Ciao Bella gibi enstrümanların yarattığı popülist siyasi romantizm, ana karakterlerimizin her birinin kişisel cennetini elde etmek için kullandığı bir illüzyon muydu' gibi sorular üretirken zihinlerde, dizi Tokyo ve Rio'nun ayrılığı sonrası, Rio'nun dayanamayıp Tokyo'ya ettiği bir telefon nedeniyle saklandığı adada kıskıvrak yakalanmasıyla başka bir alana yelken açmıştı. Rio'ya ekibin geri kalanıyla ilgili bilgi vermesi için yapılan, her türlü uluslararası hukuk kuralına aykırı sorgulama ve işkence sonrası ekip, Rio'yu kurtarma operasyonu kapsamında önce milyonlarca euroyu Madrid semalarından halka dağıttı, ardından da İspanya'nın altın rezervini eritmek için İspanya Merkez Bankası'na girdi. Berlin'in ölümü sonrasında, soygunun içerideki komutası, ekibe yeni katılan, Berlin kadar ilgi çektiğini de düşünmediğimiz Palermo'daydı.

Palermo'nun kriz anlarında pek de iyi bir liderlik etmediğini soygunun ilerleyen zamanlarında gördük. Nitekim Rio'yu devletin elinden kurtarmak için yapılan bu soygunun, Rio ele geçirildikten sonra da tonlarca altını eritip kaçırmak, devleti; tüm varlığını elinden almak suretiyle cezalandırmak ve en temelde tarihin en büyük vurgununu yapmak gibi bir yöne evrilmesi, üçüncü sezonla ilgili karakterlerin motivasyonlarını baz alırsak suyu bulandıran bir anlatı yaratmıştı diyebiliriz. Zaten olur olmaz sebeplerden kolayca ters düşen, birbirini durduk yere yanlış anlayan, iş üstündeyken bir anda delirip ekip arkadaşına silah çekmek suretiyle tabiri caizse boş yapmaktan geri kalmayan karakterlerden yana zengin olan dizi, Rio'yu kurtarmak için ekibi epey zorlayan bir altın soygununa neden ihtiyaç duyulduğunu üçüncü sezonda açıklayamıyordu. Bu bağlamda altın soygunu sözde, Rio'yu kurtarmanın bir maskesi olacakken, asıl hedefe dönüşünce, karakterlerin etik, politik motivasyonlarının zayıfladığının altını çizmek gerek. Ayrıca ekip, altın rezervine göz dikmenin yanı sıra, devlete ait çok önemli belgeleri de ele geçirip bunları yayınlamakla tehdit etmişti operasyonun başındaki Albay Tamayo ve Baş Müzakereci Alicia Sierra'yı, ki bu tehdit de karşılığını bulamadı. En nihayetinde dizi, ekibin çarptığı sert kaya, yeni karakter Alicia sayesinde ilk sezonlardakilere benzer bir kurgu dahilinde planın paramparça olduğu bir noktada buldu kendini sezon sonunda.