Sun Tzu tarafından MÖ 6. Yüzyılda askeri taktikler, yönetim ve savaş üzerine yazılan 'Savaş Sanatı' adlı eser günümüze de ışık tutuyor. Her biri savaşın farklı bir yönü üzerinde durarak 13 bölümden oluşan bu tarihi kitap askerî strateji ve taktiğin temel kitabı olarak kabul edilirken, Çin'in Yedi Askeri Klasik'i arasında en önemli eserlerden biri olarak da biliniyor.
20. yüzyılın sonlarından itibaren ekonomi ve iş dünyasında da kullanılan Savaş Sanatı, siyasilerin de faydalandığı baş yapıtlar arasında.
Sun Tzu'nun kaleme aldığı bu klasik eser spor, siyaset, bilim, sanat vb. alanda yer alan çok sayıda ünlüye rehberlik yapmaktadır.
Biz de bu hafta, Savaş Sanatı'nda üzerinde durulan bazı strateji kriterlerine göre ülkemizi ve ülkemizi yönetenleri değerlendirmeye çalışacağız. Önce kriteri yazacağız, sonra sizlere ilişkilendirme/değerlendirme yapma imkanı veren soruları soracağız.

İlk kriter ve soru ile başlayalım.

1. Halk ve Önder aynı hedefte birleşmelidir.
Meclis'te temsil edilen ve Meclis'e giremeyen siyasi parti liderlerinin parti tabanı ile hedef ortaklıklarına baktığımızda ne söyleyebiliriz? Parti programında liberal ekonomik anlayışa sahip olan liderin seçmen kitlesi ülkenin kalkınmasında liberal modeli istiyor mu? Ya da ekonomik kalkınmada tarımın önemine inanan seçmen ile siyasi lideri aynı anlayıştalar mı? Siyasi liderle siyasi seçmenin ortak hedefte buluşma yüzdesi nedir? Bu soruları kendiniz ve lideriniz için sorabilirsiniz.
2. Başarılı bir lider; zeki, güvenilir, insancıl, cesur ve kararlıdır.
Sizin lideriniz nasıl? Onu uluslar arası sorunları çözebilecek düzeyde zeki buluyor musunuz? Cesur mı lideriniz, milli konularda milli menfaatler doğrultusunda uluslar arası arenada yürekli olabiliyor mu? O'nu insancıl buluyor musunuz? Diğer parti seçmenlerine de insani bir yaklaşımda bulunabiliyor mu? O'na güveniyor musunuz, sözleri tutarlı mı, dün söylediğini bugün de söyleyebiliyor mu? Kararlılığı hakkında ne düşünüyorsunuz. Strateji ve politikalarında aynı çizgide yol alıyor mu, yoksa anlık durumlara göre mi karar veriyor?
3. Başarılı bir lider disiplinli, örgütleme kabiliyeti yüksek, emir-komuta zincirine saygılıdır.

Peki lideriniz disiplinli biri mi? Belli kurallar dahilinde hareket edebiliyor mu? Örgütlemede nasıl? İşlerin emir-komuta zincirinin akışına saygılı mı?

4. Başarılı lider, dalkavuklardan hoşlanmaz, dalkavukların yanına yaklaşmasına izin vermez.

Liderinizin etrafında dalkavuk çok mu? Liderinizin dalkavuklara karşı tutumu nasıldır?

5. Gelişmiş bir toplumda kuralar herkes için aynıdır.

Toplumuzda sizce kurallar herkes için aynı mı? Örneğin vergi affı herkesi mi kapsıyor; yoksa sadece belli bir grup için mi getiriliyor? Anayasa'ya tüm liderle saygılı mı? Mesela pandemi döneminde beraber/yan yana yolda giden karı-kocanın beraber yürümesine izin verilmezken leba leb dolu siyasi toplantı salonlarında da aynı hassasiyet gösteriliyor mu?

6. Gelişmiş toplumlarda ödül de ceza da hak edilene verilir.

Sizce bizim toplumuzda durum nasıl? Ödüllendirme kriterlere göre mi yapılıyor, yoksa gelişigüzel mi? Ya cezalar, ceza verilirken kişi ayrımı var mı? Örneğin bir siyasinin çocuğu trafik kurallarını ihlal ettiğinde trafik polisi siyasi gücü önemsemeden cezasını kesebiliyor mu?

7. Gelişmiş toplumlarda istişare kültürü vardır.

Bizde durum nasıl? Siyasi parti liderleri kararlarını ağırlıklı olarak kendileri mi, yoksa dava arkadaşları ve ilgili paydaşlarla da görüşüp mü alıyorlar? Liderler başkalarının fikirlerine değer veriyor mu?

8. Akıllı lider güçlüyken zayıf, cesurken korkak, hızlıyken yavaş gösterir kendini.

Lideriniz toplumda kendini nasıl gösteriyor, bu kriter açısından baktığınızda O'nu nasıl değerlendirirsiniz? Emperyalizm egosu yüksek insan ister, her zaman kendini güçlü gösteren insan, peki liderinizi bu açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?

9. Güçlü yönetimde yönetim kadroları ile halk arasında güçlü bir sevgi bağı vardır.

Sizce ülkemizde bizleri yönetenler ile aramızda güçlü bir sevgi bağı var mı?

10. Asabi lider, sabırsızdır ve yanlış kararlar alır.

Lideriniz asabi mi, soğukkanlı olabiliyor mu?

11. Bölünmüş halklar gelişemez.

Ülkemizde bölücülük var mı, ne dersiniz? Birileri özellikle ülkemizi bölmeye, ayrıştırmaya çalışıyor mu?

12. Bir beldede yöneticilerin burnu havada, halk da tembelse o beldenin kalkınması imkansızdır.

Bizde durum nasıl sizce? Yöneticilerimizin burnu havada mı, ya biz; tembel miyiz?

13. Sosyo-ekonomik kalkınmada önce zarar analizi yapılır, sonra kar, akabinde girişim için bu analizlere göre karar verilir.

Ülkemizde hangi şartlarda girişimde bulunuyoruz? Örneği İstanbul Kanalı projesi için kar/ zarar analizleri yapıldı mı? Şehir hastanelerinde, oto yol ve köprülerde durum nasıl peki?

14. Kaynaklar tükenince vergiler artar.

Bizde kaynaklar tükendi mi? Yer altı, yer üstü zenginliklerimizi kullanabiliyor muyuz? Vergi artışlarında diğer ülkelere göre durumumuz nasıl?

15. Siyasi zaferlerde önemli olan sabır ve rasyonalitedir; inat değil.

Bizde ne pahasına olursa olsun, inadına bir şeyler yapmak isteyen liderler var mı? Rasyonel açıklamada bulunmadan 'inadına yapacağız…' şeklinde yaklaşan liderlere rastlıyor muyuz?

16. En etkili ve karlı zafer savaşmadan, düşmanı çaresiz bırakarak, kendine mahkum ederek kazanılan zaferdir, emperyalizmin yaptığı gibi.

Emperyalizm ülkemizde de aynı stratejiyi uygulamaktadır. Savaşmadan ülkemizi ekonomik/kültürel/askeri sahalarda kendisine mahkum ederek, bu sahadaki kaynakları gönlünce kullanmaktadır. Bu durum karşısında bizi yönetenler ne yapıyor? Karşı stratejik hamlelerde bulunabiliyorlar mı, durumun vahametini kavramış vaziyetteler mi?

17. Kaynaklarını/araçlarını iyi kullanamayanların başı beladadır.

Biz nasıl kullanıyoruz kaynaklarımızı/araçlarımızı? Ülke olarak insan gücümüzden, doğal zenginliklerimizden, tarihi ve kültürel mirasımızdan, ordu gücümüzden layıkıyla faydalanabiliyor muyuz? Yöneticiler kaynak analizimizi rasyonel biçimde yapabiliyor mu?



18. Gerçek kuşatma stratejik kuşatmadır.

Sizce ülkemiz stratejik/jeopolitik bir kuşatma altında mıdır? Ortadoğu enerji kaynaklarına yakın, stratejik öneme sahip boğazları ve denizleri olan, zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip Türkiye'ye özellikle ABD ve AB ülkeleri jeopolitik stratejiler açısından nasıl bakıyor?

19. Komutanlar tamamen bütünleşirse o ordu güçlü olur.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde tam manası ile bir bütünleşme var mıdır? Ergenekon, Balyoz süreçlerinde çok sayıda yurtsever, donanımlı subayın tutuklandığını, tasfiye edildiğini ve TSK üst yönetiminin ise sesiz kaldığını gördük. Günümüz TSK'sı 3 bin yıllık tarihi ordu geleneğine ve kültürüne sahip midir, yoksa orduya bir cemaatleşme kültürü mü empoze edilmeye çalışılıyor?

20. Güçlü bir ülkede siyasiler ve askerler uyum içinde çalışır, her biri kendi kulvarlarına göre yönetim ve uygulama stratejilerine sahiptir.

Bizde durum nedir? Asker asker gibi, siyasi siyasi gibi mi örgütlenmiştir? Yoksa siyasinin askere ya da askerin siyasiye müdahelesi mi vardır? Aralarındaki uyum nasıldır?

21. Askeri kuvvetler sivil idare gibi yönetilemez. Onların kendilerine özgü kuralları, eğitimleri vardır.

Ülkemizde askeri kuvvetlerin kendi kurallarına göre yaşamalarına, çalışmalarına izin veriliyor mu? Askeri okullar, hastaneler, mahkemeler faal midir?

22. Güçlü bir ordunun en önemli mekanizması emir-komuta zinciridir?

Ordumuzda bu zincirde bir kopma var mıdır? Sarıklı, az da olsa, bazı subaylar kışlalarda boy göstererek komutanlarından daha çok şeyhlerine mi saygı gösteriyor, onların direktifleri doğrultusunda mı hareket ediyor?

23. Başarılı bir lider astlarını çok iyi tanır, yetkileri ona göre paylaştırır.

Lideriniz astlarını iyi tanıyor mu? Yetki verdiği kişileri sürekli değiştiriyor mu, örneğin son 5 ayda 4-5 Merkez Bankası Genel Müdürü'nün değişmesi gibi durumlar sıkça yaşanıyor mu?

24. İyi bir komutan ölüm subayıdır.

Komutanlarımız bu yolda nasıllar? İş başa düşünce mesleki menfaatlerini mi düşünürler; yoksa milli menfaatleri uğruna kolayca yaşamlarından vazgeçebilirler mi, Ömre Halis Demir'in şehadetinde olduğu gibi…

25. Kendini ve rakibini bilen lider yüz kere savaşsa tehlikeye düşmez; rakibini bilmeyip kendini bilen lider bir kazanır bir kaybeder, kendini de rakibini de bilmeyen lider kaybetmeye mahkumdur…

Lideriniz hangi kategoride? Liderinizi Biden, Putin, Macron, Merkel vb. ile kıyaslayınız lütfen…

26. Başarılı bir yönetimin kriterleri; ölçme, değerlendirme, hesaplama, kıyaslama ve zaferdir.
Bu kriterleri ekonomi yönetimi açısından değerlendirelim. Ekonomi sahasındaki yöneticilerimiz bilimsel yöntemlerle ölçme ve değerlendirme yapabiliyor mu? Peki ya hesaplama, örneğin yakın geçmişte bir danışman 'Dolar 4 lira olursa yüzüme tükürün…' demişti; dolar 8 lira şimdi, bu danışman iyi bir hesaplama yapmış mıdır? Kıyaslamada nasılız? Kendimizi gelişmiş, gelişmekte ve geri kalmış ülkelerle sağlıklı bir şekilde kıyaslayabiliyor muyuz? Cari açık, asgari ücret, milli hasıla vb. verilerde uluslar arası ekonomi sahasında neredeyiz? Peki ekonomik sahada muzaffer miyiz?

27. Güçlü bir devlette askeri bilgiler dışarıya sızdırılamaz.

Bizde durum nasıl? Ergenekon-Balyoz süreçlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Yunanistan'a dair çok özel harekat planı ulusal bir gazetenin sayfalarında boy göstermedi mi? Kozmik Oda'ya girilip oradaki çok özel bilgiler basına servis edilmedi mi? Peki ya halk ne yaptı? TSK ne yaptı? Bu olanlara doğru tepkiler gösterebildi mi layıkıyla?
28. Güçlü bir devlette askeri harekatlara dair bilgiler deklere edilmez, zamanları gizli tutulur.
Bu ülkenin Başbakanlarından biri PKK terör örgütüne yapılacak olan bir askeri harekatın tarihini televizyonlardan duyurarak düşmanın önlem almasına hizmet etmiş olmadı mı?

29. Güçlü devlet düşmanını yanlış yola sevk eder.

Emperyalizmin ülkemiz için yaptığı bu değil midir? Türk insanı ulusal medya ve sosyal medyanın mesajları ile milli menfaatlerden koparılmış, kültür-sanat-bilim-spor dünyasına yabancılaştırılmıştır. Çok sayıda yurttaşımız emperyalizmin ülkemize yaptığı bu stratejik kuşatmanın farkında değildir. Çoğunluk yanlış bir yola, tüketim yoluna sevk edilmiştir. Toplumuzdaki en önemli değer tüketim çıtasının yüksekliği değil midir?

30. Galip bir devlet zaferin her şeklinin düşmana göre belirlendiğini bilir ve bunun için düşmanı çok iyi analiz eder.

Emperyalizm tam da buna göre strateji geliştiriyor. Sahip olduğumuz evrensel nitelikteki milli ve manevi değerlerlerle bağımızı koparmak için büyük çaba sarf ediyor? Yöresel mutfağımız, dünyada bir benzeri daha bulunmayan Türk Halk ve Türk Sanat Müziği kültürümüz, gönül adamlarımız, toplumsal birlik kültürümüz emperyalizm tarafından unutturulmaya çalışılmıyor mu? Bu güzel değerlerimizle ilişkimizi kesip bizi kendi sığ/tüketim kültürü içine çekerek zafere ulaşmak istemiyor mu düşman? Düşmanımız bizi çok iyi analiz ediyor? Peki biz ne yapıyoruz?

31. Güçlü bir ülke; güçlü bir ordu, zengin bir millet, uyumlu bir toplum, düzenli bir yaşama sahiptir.

Soralım: 'Ordumuz güçlü mü? Zenginlik halk arasında paylaştırılmış mıdır? Toplumsal uyumumuz var mı? Düzenli bir yaşama sahip miyiz?'

32. Hesapsızlık, ceza ve ödül sisteminin rasyonaliteden yoksun olması, eğitimde başarısızlık, akılsızca heyecan ve duygusallık, asayiş ve nizamın etkisiz oluşu, liyakat yoksunluğu var ise bir ülke felakete uğramış demektir.

Sağlam bir ekonomik bütçe yapabiliyor muyuz, hesap/kitap işlerinde nasılız? Hak edenler ödüllendiriliyor, suç işleyenler olması gerektiği cezayı alıyorlar mı? Ülkeyi yönetenler rasyonel mi; yoksa duygusal mı davranıyorlar? Ülkede tam manası ile asayiş ve güven sağlanmış mıdır? İşin erbabı mı işin başındadı