İsmail KUMRU Odunpazarı kent konseyi başkanı. Oldukça faal. Hamamyolu projesinden başlayan süreçte, sosyal iletişimi ve bölgede yaptığı etkinlik çalışmalarında Kazım Kurt'a verdiği destekler, esnaflarla ve mahallinde yaşayanlarla yaptığı komite çalışmaları sonuç vermiş ve ikna sürecinde projenin gerçekleşmesinin önemli paydaşlarından biri olmuştu.
Çalışmaları sadece bunlarla sınırlı değil elbette. 14 Mayıs günü Hasan Polatkan Kültür merkezinde 'yeniden demokrasi mümkün mü' paneli düzenlemiş ve Özlem Gürses, Doç. Dr. Yunus EMRE ve KEREM KILIÇDAROĞLU panelist olarak katılmışlardı.


-Kazım KURT, AKP iktidarını '3Y' gönderecek dedi..
İktidarın yasakları kaldıracağız diye gelip yasakları çoğalttı.
Panelistler;
-yargı bağımsızlığını ve seçmen tercih davranışlarını konuştu...
- Doç. Dr. Yunus Emre, 2023'te seçimlerde alacağımız zafer de Adalet Yürüyüşü nün son durağı olacak'.
-Güçlendirilmiş Parlamenter sisteminin detaylarından bazı başlıkları anlattı.
.Kerem Kılıçdaroğlu; 'Klientalist' yönetim anlayışının sosyal devlet anlayışına zarar veriyor ve eşitliği barındırmıyor. 'Siz partiden bir fayda aldığınız zaman bu harcanabilir bir şey olabilir, siz o yardımı aldığınız zaman hesap verilebilir olarak algılıyorsunuz ve buna göre oy kullanıyorsunuz. AK Parti biz 3Y ile baş edeceğiz diye geldi ama 'klientalizm' uyguladıktan sonra bu demokrasiye zarar vermeye başladı.
Dedi.

****
Güçlendirilmiş parlamentere anlatımı pek tatmin edici değildi. Neden? sonuç ilişkisini kurulamıyordu. Bu doğaldı. Çünkü masada sadece CHP yok ki. İyi,Deva;saadet;Demokrat ve gelecek partisi de var. Her birinin farklı düşünceleri var.
CHP'nin dışındaki partilerin ne 'devlet', nede 'demokratik parlamenter' sistem konusunda deneyimleri var.
Dolayısıyla yasama, yürütme, yargı erklerinin nasıl? Kesin çizgilerle ayrılacağı somut olarak belirtilmiş değil.
Başkanlık modelinin sıkıntısı da bu. Erklerin birliği...Denetlemeyen ,hesap verilmeyen her şey suiistimallere açıktır..
Demokratik sistemde de benzer sorunlar yaşanabilir. Çoğulculuk yerini çoğunlukçuya bırakabilir ve bu da diktatörlükle sonuçlanabilir.
Demokratik parlamenter sistemde yasamada görev yapan milletvekili bakan olunca ne olacak?
Şimdiki sistemde istifa ediyor ve bakanlıktan azledilmesi halinde tekrara milletliliğine dönemiyor.
Ama parlamenter sistemde istifa etmiyor ve doğal olarak sitemde yasama ve yürütme iç, içe geçmiş oluyor. Siyasi partiler yasasını ve dar bölge seçim yasasını anlatmadılar.
Tek ve iki dereceli seçimlerde seçmen davranışlarını anlatmadılar. Hala 1960 model sistemden bahsettiler. Modern örgütlenme biçimi ve iktidar ilişkisini anlatmadılar. Katılımcıların birçoğu yaşlıydı. Genç kuşak yok gibiydi.
Nasıl olacak? Bende bilmiyorum!


5. EKREM DÖNEMİ

Esnaf odaları seçimleri sırasıyla yapıldı.
Ekrem Birsen odaların seçimlerine koşturdu.
Final de Gözler Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik seçimlerine çevrilmişti.
Öyle ya.
4 dönem üst üste birlik başkanlığına seçilen Ekrem birsen 5. Dönemde bu kez koltuğu koruyabilecek miydi?
Odalar meslek dayanışma örgütüydü. Koronalı günleri atlatmışlardı. En mağdur kesimdi. Küçük esnaf genelde orta direkti ve demokrasinin teminatlarından olan kesimdi.
Ekonomide ki bozulmalardan çok olumsuz etkilendiler ve sermayeleri eridi.
Özellikle pandemi ile birlikte internetten satışlar yollarını kesti. Daha önce AVM'ler onları yok etmişti.
Küçük bakkal süper marketlere karşı savaş atmıştı.
Rekabet etmeleri söz konusu değil.
Gıda sektörü vatandaşı direkt etkiliyor.
Umutları vardı. Esnaf odaları yarı resmi teşkilatlardır. Şimdiye kadar hep devletin yanında yer almıştı.
Küçük dükkanında ekmek parasını kazanıyorlardı. Parası olmayana kredi açıyorlardı. Olduğu zaman ödersin. Bazı hayır severler ramazan ayında bu hesapları kapatıyorlardı.

****
Yeniden koltuğu oturmak.
Mayıs 15.
Havalar ısındı.
Siyaset ısınıyor.
Filmi geriye saralım ve 26 Şubat 2022 tarihinde hava nasıl oralarda diye Ekrem Birsen'i ziyaret etmiş çayını içmiş fotoğrafları çektirmiştim.
Ülke meselelerini ve esnafların durumunu konuştuk. Yaptığım en önemli hizmetlerden biri..2014 Ocak ayında temelini attığımız ve 1 Mayıs 2014 ayında bitirdiğimiz şu anda oturduğumuz hizmet binasını anlatmaya başladı.
Hizmetlerini anlattı.

****
Özellikle, elektrik ve doğal gaz faturaları bizleri çok sarstı. Birçok arkadaşımız kepenklerini kapattı. Özellikle yemek, içme sektöründe ciddi kayıplar var. Girdi maliyetleri o kadar çok yükseldi ki, eskiden vatandaş ailesi, eşi dostu ile yemek yerken, şimdi ayaklarını kestiler. Ne yapsınlar? Hizmet sektörü olarak dayanacak sabrımız kalmadı artık 'bıçak kemiğe' dayandı.
Ben bütün odaların, esnafların dertlerini dinliyorum. Sorunlarına çare olmak için, dertlerimizi anlatmak için çalmadığımız kapı kalmadı dedi.
Oda başkanlarımızın birçoğunun şahsıma önemli destekleri vardı. Onların bana verdiği güçle aday oldum.
Genel kurulda açıklayacağımız projelere oy isteyeceğiz, güven tazeleyeceğiz demişti..

****.
Uzun konuşmalarımızda sadede gelelim dedim. Seçimlerde başkanlığı tekrar adaysın. Sonuç ne olur? Güldü. Zafer abi, sen büyüğümüzsün. Bu şehrin ruhunu bilirsin. Hani neredeyse hangi sansarın nerede saklandığını bilirsin. Eeee dedim.
Anlattıklarından şu sonucu çıkartmıştım.
Ekrem Birsen, büyük oranda oda başkanlarının onayını almış durumda.
Birlik başkanlık koltuğunu kaybetmek istemiyor. Dile kolay! Çok uzun yıllar, kahveciler oda başkanlığından, birlik başkanlığına gelmek ve orada uzun yıllar kalabilmek, maharet ister. Süreci doğru yönetti. Dostları devreye girdi.
Bazı ilçelerdeki kararsızlar ve başkanlar ikna edildiler.

Sonuç belli değil mi?
Ben girdiğim hiçbir seçimi kaybetmedim. Benim seçilmeme gibi bir durum söz konusu değil.
Fark atacağım. Demişti.Birsen bana şunu söylemişti mülakat yaptığımda. Üç aşağı beş yukarı 150 civarında oy alırım.
Bazı seçim sırlarını verdi fakat yazılmamak kaydı ile söz vermiş, o günkü yazımda yazmadım.

*****
Odalar birliği genel kurulu geldi ve seçimler yapıldı.
Ekrem Birsen 145 oy aldı.
Karşısındaki aday Adnan Karamanlı 108 oy aldı.
Demek ki bu işi biliyor.
Bizdeki sıkıntı şu. Bazı şeyleri 'kulaktan üflenenleri' değil, ilk ağızdan bilirsiniz ama verdiğin sözler vardır.
İşte o sözler bizi bağlar.
Başkanlık modeli böyle bir şey. Herkes başkan olmak istiyor. Ama işi bilmek lazım.
Güneşe çıkıp terlemek lazım. Fotosentez yapmak lazım.
Hiç olmazsa,Emirdağlıların sosyolojik değişkenliklerinin ve davranış biçimlerini iyi bilmek lazım.

Günün sözü..
Hayatta karşılaştığımız hiçbir şey tesadüf değildir, karşımıza çıkan her insanın bir nedeni vardır, Bazıları Dost, Bazıları Dert Olur.