Kanaatimize göre hem iktidar yanlısı hem de muhalif seçmen AKP'yi doğru okuyamıyor. Biz bu hafta AKP'yi bir grup kriter ölçeğinde okumaya çalışacağız.
Ekonomi ile başlayalım. AKP'nin en başarısız olduğu saha ekonomi. 20 yıldır iktidarda olan AKP doları 2 liradan18 liraya, mazotu 1,5 liralardan 25'lere getirdi. Türk lirası her geçen yıl değer kaybediyor. Enflasyonun gerçek değeri %80'lerde AKP, serbest piyasa ekonomi modeliyle borçlanma yolunu tercih ederken; üretim ekonomisi ve kamuculuktan uzaklaştı.

Tarım tükenme noktasında, üreticilerin ekonomiden aldığı pay her geçen yıl azalıyor; asgari ücret açlık sınırının 3000 lira gerisinde. Son dönemlerde istihdamı ve üretimi destekleyeceğini açıklamış olsa da çalışmalar son derece yetersiz. Amerika'nın iç hukuku gereği Türk işadamlarına gönderdiği, Rusya ile ticari yapılamayacağı merkezli tehdit mektubunu ise Maliye Bakanı kabul ederken Rusya ile ticaret yapılmasına izin verilmeyeceğini resmi ağızla açıkladı.
Dış politikada ise AKP son birkaç yıldır milli gayretler içerisinde. Tahran-Soçi zirveleri, Rusya, İran ve Çin ile işbirliği, Suriye'ye son haftalarda yakınlaşma jeopolitik çerçevede önemli adımlar. Tahıl Koridoru'nda arabuluculuk yapma, Afrika ve Asya ülkeleri ile ticareti geliştirme NATO ve ABD'nin sömürgeci yaklaşımlarına karşı yaptığı milli çıkışlar. Ara yaptığı çıkışlar, oldukça sevindirici…

Son birkaç yılda dış ilişkilerde milli politikalar izlemektedir. Kıbrıs ve Ermeni meselelerindeki politikaları da bu minvaldedir. Atlantik'in Karadeniz karakolu Ukrayna'ya SİHA satmasını ise eleştiriyoruz. Bu satış Avrasya'ya yaklaşan Türkiye'nin aleyhine Atlantik'in lehinedir…
Savunma sanayinin milleştirilmesine önem veren AKP, bu sahada da önemli çalışmalarda bulunuyor. Türkiye kendi imkan ve kaynaklarıyla Obüs, Tank, Füze, Gemi ve SİHA üretebiliyor, hatta ihraç da edebiliyor. Türkiye savunma sanayide kendi kendine yetebilen bir ülke olma yolunda önemli adımlar atıyor; ama AKP'nin atlamaması gereken savunma sanayi ürünlerinin ihracatını yaparken milli hedefler doğrultusunda Pazar seçme realitiesidir.

AKP'nin başarısız olduğu alanlardan biri de kuşkusuz enerjidir. Doğalgaz ithalatı ve dağıtımında kamucu olan AKP, Elektrik üretimi ve dağıtımında özelleştirme yapması sebebiyle ülke ekonomisin zayıflamasına, gerilemesine neden olmuştur.. Doğalgaza devlet düzeyinde hakim olan AKP, uluslar arası fiyat artışlarını yurttaşa geç yansıtmaya çabalarken Elektrikte eli-kolu bağlı durumdadır. Elektrik kartelleri fiyatları arzu ettikleri gibi belirliyor. Elektrikte yapılan zamlar ekonomide domino etkisi yaptığından pahalılık dizginlenemiyor. KOBİLER ve ÇİFTÇİLER artan elektrik maliyetleri sebebiyle üretimden vazgeçmeye başladı, üretimin ekonomiden aldığı pay her geçen yıl azalıyor. AKP Elektrik üretim ve dağıtımını kamulaştırmak mecburiyetindedir.… Doğalgaz aramalarında ise önemli gelişmeler var, Türkiye kendi imkanlarıyla kendi doğalgazını çıkarabilecek yapıya kavuştu. Enerji temini yolunda Avrasya ülkeleriyle işbirliği yapmak ise jeopolitik bir zorunluluk…

Yerli gübre fabrikalarını kapatıp gübre ve ilaçta çiftçiye ithal ürünlere bağımlı kıldı. Köylerin mahalle olmasıyla meralar imara açıldı, hayvancılık bitme noktasında; çiftçi ithal yeme mahkum. Özal ile başlayan ithal yem süreci AKP döneminde zirve yaptı. Nüfusu 40 milyonken 80 milyon canlı hayvanı olan Türkiye bugün 80 milyonu aştı, canlı hayvan sayısı 40 milyon. Kasap ve market raflarında yerli hayvan eti yerine, lezzeti ve kalitesi düşük ithal hayvan etleri görüyor vatandaş ve 1 kilo kıyma almak bile mesele artık.
Tahıl ve meyve-sebze üreticisi de çok zor durumda. Mazot, elektrik, su, tohum, ilaç, gübre fiyatları Cumhuriyet tarihinin en yüksek bandında. Çiftçi üretemiyor. Ortadoğu'nun tahıl ambarı olan Anadolu Ukrayna'dan ve Rusya'dan gelecek buğdaya mahkum. .Ayçiçeği'nde de durum farklı değil… 20 yıl önce tarımda kendi kendine yetebilen bir ülke olan Türkiye tarımda dışarıya bağımlı ne yazık ki… tarım girdilerini düşüremiyor, koopertifçiliğin de içi boşaltılmış vaziyette.
Evet, biz AKP'yi böyle okuyoruz; ya siz?