AK Parti gurubunun kendisine yönelttiği iddiaları yanıtlıyor.
Başkan KURT' a sende tek adamsın diyen AKP gurubun eleştirilere cevap verirken, ben bütün kararları tek başına almıyorum. Mahalle birimleri dahil,muhtarlarımız,kent konseyleri, vatandaşlar, STK, demokratik kitler örgütleri, dahil herkesle danışıyorum. Başkan yardımcıları ve müdürlerimle sürekli toplantılar yaparak karar veriyorum.
Ben samimi olarak demokratım. Bakın mecliste herkes konuşuyor. Hiç sözünü hiç kesmiyorum.
Bakın en önemli sizlere tarihi bir 12 Temmuz 1947 beyannamesi açılıyorum.
Siyasal tarih okumayan pek bilmez.
Peki, nedir bu vesikanın içeriği.

1908 ile 1950 dünyada otoriter ve totaliter rejimlerin iktidarda olduğu bir dönemdi. Hitler, Stalin, Mussolini, Franko ve Salazar… Hatta daha niceleri… Dünyanın büyük bölümü de sömürgeydi. Avrupa 2.dünya savaşında yerle bir oldu. İşte Türkiye yansız, akıllı bir dış politika yürüterek savaşa girmemişti. 2.dünya savaşı sonrası dünya yeniden formatlanıyordu. İsmet paşa kendisini batı dünyasının yanında olmak istiyordu.
Dolayısıyla demokratik adımların atılması gerekiyordu.1946 seçimlerin yapılış biçimleri ve açık oy, gizli tasnif komedisi İsmet paşaya prestij kaybettirmişti. O zaman başbakan Recep Peker'di. Bu durumu düzeltmek gerekiyordu. Demokrasiye geçilmesi için muhalefeti dinlemek gerekiyordu.
12 Temmuz Beyannamesi, Türkiye'nin demokrasi tarihinde Cumhurbaşkanı İnönü'nün iktidar ve muhalefet ilişkilerinde taraflara güven veren, özellikle muhalefetin kurumlaşmasını sağlayan kişisel bir çabanın ifadesi olarak kayda geçer. Dış dünya için de Türkiye'nin demokrasiden yana olduğunu gösteren güçlü bir mesajdır.Ve bu bildirge ile 1950 seçimlerinde DP tek başına iktidar oluyorduve İsmet paşa tek adam rejiminden demokrasiye geçen ilk lider olarak tarihe geçiyordu.
İMAR AFFI NEDENİYLE BELGE VERENLER SORUMLUDUR!

İmar affına da dikkat Başkan Kurt, 'Size imar affı nedeniyle belge verenler sorumludur. Açın davanızı kazanırsınız. Hiç kimse de bundankaçamaz, kıvıramaz. Hukuk ise hukuk işleyecek. Uydu kent diye bir şey vardı. Kocakır' da uydu kent yapacaktınız?
****
Kocakır Mevkii, 6306 sayılı Kanun kapsamında, kentsel dönüşüm için çok önemli bir rezerv alan niteliğindedir. Çünkü Eskişehir'in merkezi zemin yapısı deprem yönetmeliklerine pek uygun değildir. Merkez, çarpık kentleşmenin sorunlarını yaşamaktadır.
Gerçekten böyle bir proje vardı. Bir kaç kez yazdım.AKP'den ses çıkmadı.

Bakanlığın açıklamasında; bakanlık ve İstanbul Teknik Üniversitesi arasında imzalanan 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Ortak Hizmet Uygulaması Protokolü' çerçevesinde, 'Ekolojik Yerleşme Birimi' standardının belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda Bakanlıkça Eskişehir İli Kocakır Mevkii'nde belirlenen Rezerv Yapı Alanında Üniversite tarafından pilot uygulama projesi sürdürülmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için ECOBUILD tarafından geliştirilmiş olan yeşil şehircilik ve kentsel dönüşüm normu olan Sürdürülebilir Performanslı Kentsel Dönüşüm Normu SÜPERKENT sisteminin ilk uygulandığı projedir. Proje düşük emisyonlu şehircilik için bir model oluşturmaktadır.
Aradan geçen yıllar… Daha ne kadar bekleyeceğiz.
Her şeyi yeni baştan düşünmek, planlamak zorundayız.

Hatta bu projeye Büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen açıktan destek vermiş övgü ile söz etmişti.
Söz konusu CHP'nin kalesi olan Eskişehir ise, böyle 'Süper' şeyler yapılamaz. AKP'nin elma şekeri yalatması gibi bir şey. Kısacası palavra bir proje. Eskişehir'in neyine!
Peki, bu projeye ne oldu diye soruyoruz? Anladım ki süper kent proje bakanlığın tozlu raflarına kalktı.
Eskişehir Süper Kent Projesi diğer kentlere de örnek olmak üzere Antalya Expo'da sergilendi. Oldukça ilgi çekmişti.

Süper kent projesini KAZIM KURT gündeme getirerek gelişen durumu özetliyor;
Çevre ve şehircilik Bakanlığı'nın projesiydi. Ödüllü bir projeydi. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 3'üncü katındaki koridorda duruyor maketi. Ama ne oldu AKP koalisyonu bakan değiştirdi, proje gitti. Yılmaz Hoca burada evet iyi bir proje dedi. Projeden vazgeçtiniz. Böyle inatlaşmayla Eskişehir'i düzeltemezsiniz. Bu işi hukuka uygun ve meşru yollarla çözmeliyiz.' ifadelerini kullandı.

İMAR KOMİSYONU TİTİZ OLSUN
Belediyelerin imar komisyonundaki görevlilerin çok dikkatli olması gerektiğini söyleyen Kurt, 'Kolon kesmeler, çıkmalar filan gibi sıkıntılı tabloları çıkarıyor. O nedenle biz İmar Komisyonu'ndaki arkadaşlara da söyledik. Çok titiz olun, çok dikkatli olun. Verilmeyecekse vermeyin. Reddedin. Böyle bir zorunluluk yok. Binanın özelliğini de dikkate alarak komisyonumuz değerlendirir. Ben dikkat ederseniz meclis toplantılarında komisyon kararının tartışılmasında taraf olmuyorum. Komisyonumuz nedediyse ben onun peşindeyim, takipçisiyim. Doğru karar verilse de yanlış karar verilse de ben onun peşindeyim.' Dedi.

HAYDAR ÇELİK SÖZ ALIYOR.
Odunpazarı meclisinde gündem dışı tartışmalar dikkat çekiyor. Ali Haydar Çelik daimi söz alanlardan.
Eleştirmedik hiçbir şeyi kalmıyor. Ne Kızılay'ı kalıyor ne de hükümeti.
21 yıllık AKP' iktidarın depremdeki organizasyonlarındakibeceriksizlikleri ile başlıyor söze. Beton ekonomisini ve sistemin zafiyetleri anlatıyor.

İnşaat sektöründeki sorunlara değinerek özellikle kiremit çatı sisteminden vazgeçilmesi gerektiğini, daha hafif güneş panelli bir sisteme geçilmesi. İnşaat mühendislerin diploma kiralamalarından, şantiye şefliğinden, riskli alanlardaki dükkanların kolonlarının incelenmesinden, yapı denetim sistemine kadar birçok konu da düşüncelerini paylaştı.

SERDAR AKSOY SÖZ ALDI.
İnşaat mühendisi. İnşaat iş kolunun proje aşamasından, iskan aşamasına kadar geçen bütün süreçleri bilen bir isim.
Sorunların çözüm önerilerini de elbette biliyor… Zira kendisi de inşaat yapıyor. Çok ciddi önermeleri var. Bunuda söyledi
-Konuşmasını 3 bölüm halinde bölüm bölüm,teknik terimlerden uzaklaşarak yaptı.
Belediye ile İMO ile imzaladıkları protokolden bahsetti.
Mevcut durumu tespitin ve yıllar içinde deprem konusunda güncel olarak atılan adımlardan bahsetti.
Şehrimizde birçok alan daha önce afet riskli alan ve kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Fakat dönüşüm yapılacak alanların çok büyük olması, alanın belirlenmesinde teknik alt yapının tartışma konusu olması mülk sahiplerinin itirazları, gerekli mali desteğinin sağlanmaması gibi pek çok sebepten ötürü dönüşüm çoğu zaman yürütülmemektedir.
Bu tartışmaları ortadan kaldırma ,dönüşümün daha sağlıklı yapılabileceğini,önem sırasını ve aciliyetini belirlemek için büyükşehir belediyemiz kentsel dönüşüm daire başkanlığı tarafından kentsel dönüşüm EYLEM PLANI hazırlanmakta..
1.etapta 20 bin yapı gözlemsel hızla değerlendirme yöntemiyle incelenerek puanlanacak.
2- yapının yaşı, bölgenin zemin kalitesi ve gözlem puanı ile birlikte değerlendirildiğinde riskli bölge istatiksel olarak çok net bir şekilde belli olacak.
Riskli bölgenin imar durumuna göre nasıl dönüşmesi gerektiğini belediyemiz, mülk sahipleri hatta yan komşu bina mülk sahipleriyle ortak hareket ederek belirlemek zorunda… Dönüşümde mülk sahiplerinin kararlığı çok önemli. Biliyorum felakete hep birlikte ağlayan bu şehir,felakete dur demek hep birlikte ağlayan bu şehir,felakete dur demek hep birlikte dik duracaktır.
Şehrimizin mevcut durumunu biraz incelediğimizde artık hepimiz depremin değil, binanın öldürdüğünün farkındayız. Şehrimizin 2.derece deprem bölgesi olduğunu, içinden geçen ve yıkım etkisi yaratabilecek yakın fayların olduğunun farkındayız.Alüvyon zeminin deprem etkisiniarttıracağının ve zemin sıvılaşmasının binamızı devirebileceğinin tüm halkımız farkında eğer yapımız doğru yerde ve zeminde doğru hesaplarla doğru mühendislik hizmeti ve denetimle doğru malzeme ve imalat kalitesiyle yapılmışsa ömrünü tamamlanıncaya kadar güvenlidir. Bu kabulleri genel olarak yapıyor olmak münferit binalar için net bir cevap değildir.
Şehrimizde ve ülkemizde yapı kalitesini arttıracak pek çok adım atılsa da mülkiyet kavramı döneminin yönetmeliklerine göre tasarlanan yapıların bir ömrü olması gerektiğini ne yazık ki göz ardı ediyoruz.

EMRE GENÇ SÖZ ALDI.
Önemli tespitleri vardı. Deprem bölgesine Odunpazarı belediyesinin yaptığı çalışmaları detaylı bir biçimde anlattı. Bu işin koordinatörlüğünü üstlenmiş durumda. Eleştirileri AKP'li meclis üyelerini biraz rahatsız etse de ben olsan bu eleştirilerden dersler çıkartırdım.
En azından kendimizi sorgulardım. Kayıtsız şartsız mutlak itaat, itaat kültüründen sıyrılır ve bu bakış açılarından vazgeçerlerde gerçekleri görürler.
Yoksa zaman geçtikten sonra bizi kandırmışlar dememek için en azından biraz düşünsünler..
Nitelikli tartışmalar gerçekten çok hoşuma gidiyor.
Alınacak çok önemli dersler var.
Mesele ortak çalışma kültürünü sözde değil 'özde' benimsemek. Anlayamadığım neden benim yazımı başkan KAZIM KURT refere etti..
Her halde, 'nolmaz olmaz bu iş olamaz' demedi de bizim iktidarımızda ya olacak ya olacak demek istedi.
Amma velakin, tamyerine denk geldi manzara koydu.

İYİ partililer başkan Kazım KURT'u ziyaret ettiler. Mehmet Ali Baysak, İsmail hakkı Yılancı, Yılmaz Günver, Meral Karayel, Kerem Akyıl, Aysun Yılancı ve Nurden Sert. Belediye meclisindeki güncel tartışmaları izlediler.