Bir konu açılıyor göbek bağıyla ilgili, Bebeğin göbek bağı nereye atılırsa o olurmuş camiye atılırsa dindar, üniversiteye atılırsa üniversite'de okurmuş, eve konursa evde kalırmış, vs..
Kendi aralarında hanımlar göbek bağlarını annelerinin nereye attıklarını konuşuyorlarmış.
Eeee kadınlarda gün olunca konuşulacak farklı konular çıkıyor.
Aslında bugün farklı bir yazı yazmayı düşünüyordum. Bu konu geçince o bu derken aklıma bu ilginç yazıyı yazmak geldi.
Bende böyle değişiklikleri ve ilginç konuları sevmiyor değilim yani... Sadece batıl inanç olarak göbek bağımı var. Yok, tabii ki... Çoğumuzunda inandığı bin bir türlü batıl inanç var. Zaten bu batıl inançlar eskiden süre gelmekte, korkudan ve negatif etkisinden kaynaklı olarak doğruluğuna inanılıyor daha çok. Hangimizin yoktur ki batıl inancı mutlaka hepimiz- inde inandığı batıl inançlar vardır. Genel olarak duyulan batıl inançlardan sıralayayım bakalım arasında sizlerinde inandığı var mı? Yakınlarda bir baykuş 3 kez öttüğünde oraya ölüm getirdiğine inanılır kimilerince,
Sebebi ve temeli bilinmese de evde kırılan aynanın 7 yıl şansızlık getirdiğine inanılır. Durduk yere sebepsiz kırılan aynanın ise ölüm getirdiğine..
Yeni eve taşınırken eski evin süpürgesi yeni eve götürülmez.
Kulağınız yanıyorsa biri sizi anıyor demektir.
Sol kulak yanıyorsa kötü sağ kulak yanıyorsa iyi şekilde (buna ben de inanıyorum ).
Sol elinizin avuç içi kaşınıyorsa kavga edeceksiniz sağ elinizin avuç içi kaşınıyorsa para gelecek.
İyi bir şeyden bahsederken ve zarar gelmesi istenmiyorsa tahtaya 3 kez vurulur.
Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir. Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur.
Birinin bardakta yarım kalmış suyuna su ilave ederek içilmez kötü kader getirir.
Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir.
Gece ölen kişinin üzerine sabaha kadar bıçak konulur.
Kurt uluyunca ya ayaz olur ya kar yağar.
Hamile kadın aş erdiği sırada neye bakarsa doğacak çocuk ona benzeyecektir.
Gece ıslık çalmak günahtır melekler gelmez. Çocuklar gece beş taş oynarsa yağmur yağar.
Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür.
Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır.
Bir kişinin elinden makas veya metal bir şey alırsan kavga edersin.
Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir. Böylece o evde mutluluk değil geçimsizlik olur.
Kapı eşiğinde oturulmaz, kapı eşiğinde şeytan bulunur. * Yarım çay içen kadın dul kalır.
Gece tırnak kesilmez, ıslık çalınmaz, sakız çiğnenmez. Sakız çiğnersen ölü eti çiğnemiş olursun.
Biri doğum yapınca eve ağır bir şey alınırsa ya da ağır bir şey kaldırılırsa sütü kesilir.
Diş düşürülünce o diş kimsenin göremeyeceği bir yere saklanmalı ya da gömülmelidir.
Elleri diz üzerinde kavuşturmak, parmakları birbirine geçirip el bağlamak iyi değildir, insanın kısmeti kapanır.
El yıkanırken önce sağ elden başlamalı, önce sol elden başlamak uğursuzluk getirir.
Akşam kapının önü süpürülmez. İlk gelen unla yapılan ilk ekmeği yiyen kişinin eşi ölür.
Kara kedi görünce saçını çek uğursuzluk gelmesin.
13 sayısı uğursuzdur. Merdivenin altından geçmek uğursuzluktur.
Küçükken masanın üzerinde oturursan boyun uzamaz.
At nalı asmak uğur getirir.
Ayak parmağında ikinci parmağın baş parmağından uzun olursa eşine sözün daha baskın geçer. Bu kadar yeterli sanırım mutlaka içlerinden inandıklarımız vardır. Belki birilerimize göre saçma birilerimize göre özellikle dikkat ettiğimiz inanışlar... Kısacası hayatımızda yer alıyor bir şekilde.
Sanırım ilginç bir yazı oldu?
Hayatımızda, hep güzel olayların olması dileğimle..