Büyükerşen'in açıklamalarına bir göz atalım..
Yılmaz Büyükerşen'den kur artışına tepki: Borç ödemekte zorlanıyoruz!
Büyükşehir Belediyeleri sıkıntıda.
Bu ses haklı bir sesti ve birçok Belediye Başkanının hislerine tercüman oluyordu.
Ne diyordu?Yılmaz Büyükerşen; 'Dış kredi anapara ve faiz borçlarımızı yakın zamana kadar kolayca ödeyebiliyorduk Şimdi ödemekte zorlanıyoruz. Dövizdeki kur farkının getirdiği artış hükümetçe üstlenilmeli'.
Dediğinde,yerden göğe kadar haklılık payı var. Bu konuyu gündeme getiriyor. Getirdiği başka konularda var.
Söylediklerini bu gün söylemiş değil. Defalarca bu konuyu dile getirmişti. Ancak, kimse bu sese kulak vermedi.
2004 yılında yazdığım tez çalışmasında gündeme getirmiştim. Zannettim ki, AK Parti reformcu bir partidir. Kamu yönetim sisteminde büyük reformlar yapar diyordum.
Öyle olmadı.
Büyükşehir yasasındaki 12Kasım 2021 tarihinde yapılan değişikler den kaynaklanan sorunlar büyüyerek geliyor. Masa başında Melih Gökçek ve Kadir Topbaş siparişleri ile yapılan değişikler, diğer Büyükşehirlerde önemli sorunlara neden olmuştu.
Pandemi döneminde sorunlar bir bir ortaya çıkıvermişti.
İpin ucu kaçtı..
Çıkan yasa zaten eksiklerle dolu çıkmıştı. Her Büyükşehir Belediyelerinin ekonomik,sosyal ve ekonomik durumları farklıydı.
İçinde öyle sorunlar barındırıyordu ki hiçbir kritere uymuyordu. Halbuki işe Büyükşehir Belediye Meclislerinden başlanılmalıydı.
2004' yılındaki yazdığım Tezlerimden biride, Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin ayrı olarak seçilmesini öngörüyordu..
Seçilecek meclis üyelerinde belirli kriterler aranıyordu.
En az, lisans akademik eğitim olması öneriliyordu.
Etkin denetim-denge sistemini getiriyordu.
Belediye Başkanı ve Meclisi'n görev yetkileri tartışmaya yer vermeyecek şekilde belirlenmişti.
Uzlaşmazlık halinde 'çözüm kurulu'önerilmişti.
Bu teklifimi yaptığım bir panelist olarak katıldığım toplantıda yaptığım konuşmamda büyük tepki ile karşılaşmıştım. Ne o yani. Sen demokrat değilsin. Bırak millet kimi isterse seçsin ister çaycıyı, ister çorbacıyı demişlerdi..
Bende Belediyeler bir politik kurumların olmadığını ve teknik hizmetlerin yapılan kamusal kuruluşları olduğunu uzun uzun anlatmıştım ama AK Partili bir kısım sözde tabanda politika yaptıklarını söyleyenleri ikna edememiştim.
Keza, CHP' de benzer durumlarla karşılaşmıştım. Hatta CHP için genel Başkan Yardımcısı olan Cevdet Selvi'ye de bir proje takdim etmiştim. Bilgisayar elimde. Şimdi sırası değil dedi.
CHP'nin vizyonu bu kadardı.
****
Önermelerimde, Kuvvetler ayrılığını içeriyordu. Meclis 'e başkan seçimi en az 2 yıl olmalı ve belediye başkanını olmadığı durumlarda vekalet etmeliydi.
Belediye başkan Meclis' e Başkanlık etmemeliydi.
Başka bir örnekte Belediyeliklerde 20 bin aşağı nüfusu olan beldelerde Belediye Başkanlık seçimleri olmamalı, Büyükşehir Belediye Başkanı nüfus kriteri az olan yerlerde daire başkanlığı seviyesinde görevlendirme yapabilmelidir.
Örneğin Belediye Meclis'inde aranacak kriterlerin başında meslek guruplarına öncelik verilmeli ve mimar, şehir plancısı,inşaat mühendisi,bütçe uzmanı,kamuyönetim uzmanı,uluslararası ilişkiler uzmanı,jeolog, maden mühendisi,ziraat mühendisi, çevre mühendisi, şehircilik uzmanı,işletmeci,sanayici,psikolog,sosyolog gibi disiplinlerden gelenler listelerde yer almalı.
Hatta partilerin kendi bünyesinde Meclis üyesi yerleştirme sınavı yapmalı diye yazınca ne sözlere maruz kalmıştım..Oooo dediler o zaman kimse bu sınavları geçemez..
Peki dedim,'liyakati' nasıl tespit edeceğiz?
Bunu en iyi bilen isimlerin başında Yılmaz Büyükerşen geliyor. Baş başa kaldığımız 1994-99 yılından beri anlattığım konu başlıkların başında hep bunlar geliyordu.
MECLİS ÜYELİĞİ FAHRİ OLARAK YAPILIYOR..
Bu memlekette Muhtarlar kadar etkili değiller. Sanki muhtarlık bir işe yarıyormuş gibi. Gerçekten fonksiyonlarını yitirmiş durumdalar. Özlük ve sosyal hakları yönünden incelenirse oldukça iyi durumdalar..
Belediye meclis üyelerinin, hiç bir özlük ve sosyal ekonomik hakları yok. Meclis üyeleri kendi cebinden harcamalarını karşılamaktadır. Toplum meclis üyeliğinin ne işe yaradığını bilememektedir..
Büyükşehir belediye meclis üyelerinin özlük hakları en üst seviyede belirlenmeli ve güvence altına alınmalı. Bu iş devamlılık isteyen bir iş olarak değerlendirilmeli, ayda iki kez yapılacak olan toplantılarla bu işlerin çözümlenemeyeceğini bilinmelidir.
Genel bütçelerden alınan paylar yeniden hizmet olanaklarına göre yeniden düzenlenmeli.
Özellikle Hocamızın belirtiği konu çok önemli. Ne demişti; Yakın zamana kadar kolayca ödeyebildiğimiz dış kredi anapara ve faiz borçlarımızı, son zamanda meydana gelen döviz artışlarından dolayı ödemede zorluk çekmekteyiz. Dövizdeki kur farkının getirdiği artışın hükümetçe üstlenilmesi zaruri hale geldi.
Tespit doğru.
TOPLU TAŞIMADA KDV İNDİRİLMELİ
Büyükşehir Belediyelerinin en büyük gider kalemlerinden birini toplu taşıma oluşturuyor. Toplu taşımada kullanılan akaryakıttan alınan % 18 olan KDV oranı kaldırılmalı ya da düşürülmeli.
Belediyelerce, telefon, data, teleks ve faks ücretleri üzerinden alınan haberleşme vergisine, internet ve cep telefonu ücretlerinden alınacak vergiler de dahil edilmeli.
Gelişmiş Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, konaklama bedeli üzerinden kent vergisi veya konaklama vergisi gibi belediyelere yeni kaynak oluşturacak vergiler alınmalı.
Şerefiye vergisi yeniden konulmalı.
Bende ilave edeyim. Araç, alım ve satımlarında alınan motorlu araç harçlarının % 50 sinin plaka çıkartılan il büyükşehir belediyesine verilmeli.. Araç alımlarında Otopark zorunluluğu belgesi getirilmeli. Olmayanların belediyeye yıllık Belediye Meclislerince belirlenen MAKTU miktarda tarifeler cetvelinde ücret belirlenmeli.
Daha birçok düzeltilmesi gereken konu başlıkları var. Ancak yerel yönetimlerin koç başı olan Büyükşehir belediye yasası yapabilecek donanımda olanlar bu konuda çok ciddi çaba göstermeli..
Anlaşıldı ki AK Parti bu konuda reform yapma yeteneğini kaybetmiş. Umutlar, millet ittifakının bileşenlerinde ama, onlarında konuya bir bütün içinde kavramsal olarak yaklaştıklarına tanık olmadım.
Eğer olsa idi, Yılmaz Hocamızın görüşlerini TBMM' sinde gündeme getirebilirlerdi.
CHP ve iyi partinin programlarına göz attım. Nitelikli olarak bu konuda ciddi bir çalışmayı gördüğümü söyleyemem.
Şimdi, nasıl bir önermede bulunacaklar. Onun için bu işleri en iyi bilenlerin başında Yılmaz Büyükerşen geliyor.
Çünkü Büyükerşen, şehrin 'BİLGE' sidir.
EY! AK partililer, Lütfen bu sese kulak verin.