Hitler ve Stalin bir barda oturuyorlarmış. Bir adam içeri girmiş ve bunları görmüş. Barmene 'Bunlar Hitler ve Stalin değil mi?' diye sormuş. Barmen'Evet, onlar' deyince onlara doğru yürüyerek sormuş;
'Selam, ne yapıyorsunuz?'
Hitler cevaplamış:
'3. Dünya savaşını planlıyoruz'
Adam meraklanmış;
'Gerçekten mi? Neler olacak?'
Hitler:
'Bu sefer 14 milyon Yahudi'yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğim' demiş.
Adam şaşırarak;
'Bir bisiklet tamircisi mi!?' diye sormuş.
Bunun üzerine Hitler Stalin'e dönmüş ve demiş ki;
'Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon Yahudi'yi takmayacağını söylemiştim!'


Efendim, dün çok da olağan olmayan gelişmeler yaşandı. CHP Lideri TÜİK'ten randevu istedi, TÜİK randevu vermedi. Ana muhalefet liderine bunun ötesinde seçilmiş bir milletvekiline kapılarını kapatan bir kamu kurumu kapılarını açıkça kapattı. Kapısına kadar gelen Kılıçdaroğlu içeriye sokulmadı.

Oysa dün TÜİK oldukça önemli bir veriyi kamuoyu ile paylaşacaktı. Yıllık enflasyon oranı açıklanacak ve bu enflasyon oranı üzerinde milyonlarca insanın maaşlarına gelecek zam oranı belirlenecekti. Nitekim TÜİK yıllık enflasyonu %21.31 olarak açıklarken aylık enflasyonu da %3.51 olarak belirlemişti.

Ancak ENAG'a göre ise enflasyon aylık %9.91 yıllık %58.65 olarak kamuoyu ile paylaşılmıştı. İki veri arasında 3 katı kadar ciddi bir fark bulunması da gözlerden kaçmadı.

Kılıçdaroğlu'nun TÜİK kapısından içeriye alınmayıp kapıda basın açıklaması yapması ise ana akım medya ve hükümet kanadınca 'Kılıçdaroğlu zorla TÜİK'e girmeye çalışıyor' gibi bir anlayışla kamuoyuna verildi, bu şekilde lanse edilmek istendi. HattaKılıçdaroğlu, ortamı terörize etmekle suçlandı.

Ne yazık ki kimse Kılıçdaroğlu'nunTÜİK'in açıkladığı rakamlara dikkat çekmeye çalıştığını anlasa da söylemeye cesaret edemedi.

Yani kısacası herkes Hitler'in öldüreceğini söylediği bisiklet tamircisini merak ederken 14 milyon Yahudi'yi merak bile etmedi.

Tıpkı günümüzde milyonların evine nasıl ekmek götürebildiğini merak etmediği gibi…