Önceki gün Eskişehir'de önemli bir Forum gerçekleştirildi. Eskişehir Valiliğinin himayelerinde, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve Anadolu Üniversitesi (AÜ) iş birliğiyle 'İç Anadolu E-İhracat Konferansı' AÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Her sektörde dijitale dönüşümün yaşandığını dikkat aldığımızda E-İhracat konferansı hem ekonomik hem de büyüme açısından oldukça önemlidir. Nitekim etkinliğin açılışında konuşan Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, her sektörde dijital dönüşümün hız kazandığını ve dijital ortamlarda en çok değişimin ticarette yaşandığını belirterek dünyada alışverişin e-ticarete kaymasına dikkat çekti.
Vali Çakacak, dünyadaki büyük şirketlerin cirolarının büyük bölümünün e-ticaret ve e-ihracatla yaptığını hatırlatarak kalkınmada lokomotif illerden Eskişehir'de ihracat ve e-ihracatın payının artırılması gerektiğini, Eskişehir olarak bölgemizde bu farkındalığa öncelik vermek durumunda olduğumuzu, bu hıza yetişemeyen özel sektörün yok olacağını ve Eskişehir olarak e-ticaretin dışında kalmamamız gerektiğini söyledi. Şüphesiz ki bu açıklamalar günümüz dünyasını en iyi ifade eden cümlelerdir.
KESİKBAŞ GENÇLİĞE DİKKAT ÇEKTİ
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş da Oda olarak eğitim, ihracat ve üretime odaklandıklarını belirtti. Eskişehir'in ihracatının sürekli büyüdüğünü ve cari fazla vermeye başladığını dile getiren Kesikbaş, üreticilerin potansiyeli yüksek genç nesillere ihtiyacı olduğuna dikkati çekti. Kesikbaş, şunları kaydetti: 'Artık elektronik mühendisliği diploması yeterli olmuyor, bunun alt kırılımlarını da tamamlamak gerekiyor. E-ihracat üniversite gençliğini geleceğe taşıyabilecek potansiyele sahiptir. E-ticaret sitelerine ürün koymakla iş bitmiyor. Kreatif zekamızı sitelere koymadığımız sürece başarılı olmuyor' ifadelerini kullandı.
Hiç şüphesiz sektörün içindekilerin konuya bakış açıları çok daha önemlidir. Çünkü yaşanan sorunları ve çözüm yollarını da en iyi onlar bilir. Vali Çakacak'ın altını çizdiği dönüşümün tamamen bir gerçeklik olduğu ve yadsınamayacağı ortadadır. Ancak bu gerçeğe ulaşmak için nasıl bir yol izleneceği ve hangi yöntemi izleyeceğimiz belli değildir. Bu belirsizlik ise sadece Sanayi Odalarının ya da sanayicilerin ortaya koyacağı vizyon ve politikalar ile belirlenemez. Konuya daha genel bir bakış açısı içinde yaklaşım sergilemek ve eğitim konusunu bir bütünlük içinde ele alarak yaklaşmak şarttır.
ESKİŞEHİR'DE HER 10 KİŞİDEN 4'Ü 30 YAŞ ALTI
Örneğin yine bu Pencere'den ortaya koyduğum Eskişehir'in Y ve Z kuşağı demografisine bakmak gerekir. 2018'de 30 yaş ve altı nüfus 355.016 iken 2019'da bu 357.647'ye yükselmiştir. Bu şu demektir: 30 yaş ve altı nüfusun Eskişehir toplam nüfusundaki oranı %40'tır. Yani her 10 kişiden 4'ü 30 yaş ve altıdır. Dolayısıyla bu genç nüfusa yani Y ve Z kuşağına yönelik eğitim çalışmaları, kent hayatı, yaşam olanakları ne derecede sağlanmaktadır? Şayet Eskişehir'i yönetenler ve Eskişehir'in her alandaki siyasetine yön verenler bu kuşağı yakalayamazsa, onların dilinden anlayamazsa başta E-ihracat olmak üzere günümüz dünyasının tüm kodları ve imkanları yalan olur. O yüzden bu kuşağı yakalayacak ve onların dilinden konuşacak politikalara ihtiyaç vardır. Çünkü onlar zaten dijitalleşmeyi, dijital dünyada yaşamayı ve dijital yaşam olanaklarını zaten herkesten daha iyi biliyorlar. Tek ihtiyaçları onların önünü açacak politikalar ve onların dilini anlayacağı bir eğitim modelidir.