Üniversite sınavına girip sıralaması belli olan öğrenciler, anne ve babalarıbu günlerde heyecan verici tercih süreci içerisindeler.
Nasıl heyecanlanmasınlar ki,en kıymetli varlığı olan evladının 12 yıllık emeği var ortada.
Evlatları için en doğru kararı birlikte vermek zorundalar!
Tercih döneminde son viraja girildi. 5 Ağustos'ta tercih dönemi sona eriyor.
O sebeple bugünleri iyi bir tercih sıralaması ile tamamlamak zorundalar.
Daha önceden bu heyecanı iki kez yaşamış bir baba olarak onların halini anlayabiliyorum.
Günler, yıllar değişsede heyecan değişmiyor.
Güzel günlerdi!
Deyim yerindeyse 'Kılı kırk yaran' araştırmalar incelemeler yapmıştık ailece…
O günlere şöyle bir dönüp baktığımda bu heyecanı yaşayan ebeveynler için birkaç hususun altını çizmek istiyorum.
İlk başta tercih sıralamasından önce eğer gitmedilerse evlatlarını yanlarına alıp kalan birkaç gün içinde tercih sırasında bulunan üniversiteleri tek tek gidip yerinde görsünler.
Yetkililerden bilgiler alsınlar.
Bugünün ekonomik koşullarında gitmek biraz zor ve masraflı ama evladınızın geleceği için gerekli.
Son bir fedakarlık daha gösterin.
İleride hayal kırıklığı yaşamamak adına söylüyoruz!
Üç dört bina kiralayarak, öğretim elemanı yeterli sayıda olmayan üniversitelerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz.
Anne ve babalar en değerli yavrusunu yanına alarak üniversiteleri gezmeli çıplak gözle fakülteleri görmelidir.
Denk gelirse tanıtım günlerine mutlaka katılmalılar.
Hiç unutmam oğlum Emre için tercih öncesinde birhafta sonumuzu İstanbul'a ayırmıştık.
Acıbadem Üniversitesini yerinde gördüğümüzde sunduğu imkanlar vardı ama beton yığınları arasında geçecek bir fakülte dönemine gönlümüz razı olmadı.
Medipol ve özellikle Cerrahpaşa Tıp Fakültesini yakından gördüğümüzde ise çok şaşırmıştık.
Özellikle Cerrahpaşa'nın 2019 yılındaki fiziki konumuhala gözümün önünde.
Aradan üç yıl geçti. Şimdi nasıl bilemiyorum.
Ama en son Koç Üniversitesine gittiğimizde her yönüyle örnek güzel bir yerleşke alanı içerisinde bulmuştuk kendimizi.
Belki biz o geziyi,incelemeyi yapmamış olsaydık masabaşı tercihlerde bulunsaydık tercihimizde yanılıyor olabilirdik.
Yani demem o ki gidip yerinde görmek gerekiyor.
Görmeden tercih edip bir süre okuduktan sonra üniversitesini fakültesini beğenmeyip geri dönen öğrenciler biliyorum.
Rehber öğretmeni değiliz ama bu alanda birazcık tecrübeli bir ağabeyiniz olarak birkaç cümle de yeni üniversite adayı genç kardeşlerime söylemek istiyorum.
Bölümünüzü çok dikkatli seçin, sakın bir hevesin peşinde sürüklenmeyin.
İstediğiniz sırlama gelmediyse kendinize bir fırsat daha verin.Sınava çalışarak tekrar girin. Bir yıl uzun bir süre değil!
Mutsuz olacağınız bölümleri/fakülteleri/şehirleri yazmayın.
Artık ailenizin gelir durumuda tercih listenizde önemli bir faktör olmalı.
Yaşam şartları malum.
Tüm bölümlerin iş imkanlarını, gelecekte vaat ettiklerini iyi araştırın öğrenin.
Özellikle sıralaması iyi olan gençler,o üniversitenin eğitim kadrosu başta olmak üzere aklınıza gelen tüm sorunları ayrıntılı olarak sorun ve cevap alın.
Size sosyal anlamda, kültürel anlamda ve en önemlisi çevrenizdeki kişiler anlamında kaliteli bir gelecek sunabilecek üniversiteleri tercih edin derim.
Neticede herkes bir bölüm okuyor ülkemizde. Ancak dört yıl sonrasında 'iyi ki bu üniversitede okudum ve bu mesleği seçtim' diyebileceğiniz şehirleri,üniversiteleri ve bölümleri ona göre belirleyin.Keşkeniz olmasın!
Dünya değişiyor, teknoloji gelişiyor! Bu gelişmelere paralel olarak da meslekler değişiyor ve değişmeye de devam edecek.
O sebeple teknolojinin tüm mesleklerin içine kadar girdiği günümüz dünyasında buna bağlı mesleklerinde değişime uğrayıp geliştiği4 yada 6 yıl sonra birçok şeyin de değişebileceğini bilerek tercih yapın.
Ne okursanız okuyun hem geleceğiniz için hem de ben bu meslekte iyiyim diyebilmek, kültürel beklentilerinizi artırmak için derslerinizi önemseyin, öğrenmeye kendinizi geliştirmeye açık olun.
Başlayacağınız bu yeni eğitim döneminde dil öğrenmek, farklı yetenekler edinmek, gönüllü staj yapmak sizi her zaman öne geçirir.
Kısacası seçeceğiniz mesleğinize başkası değil siz karar verin.
Konu hakkında bilgisine güveneceğiniz herkesi dinleyin ama son kararı kendinizin verdiğinizden emin olun.
Sevmediğiniz, ilginiz olmayan bölümü yazmayın, 'kazanmış' olmak için tercih yapmayın.
Her şey gönlünüzce olsun.