AK Parti'de kongre süreci sona erdi. Geçtiğimiz ayların en önemli gündem maddelerinden biri olan AK Parti İl Başkanı kim olacak? Sorusu da adeta sancısız ve kavgasız şekilde cevabını buldu. Neden böyle düşünüyorum? Hatırlanacağı üzere Anayasa Değişikliği referandumu sonrası Eskişehir'den Hayır çıkmış, bu da tüm gözleri Eskişehir AK Parti kadrolarına çevirmişti.
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hayır çıkan illerde kadroları değiştireceği konuşulmuş nitekim de Ankara, İstanbul gibi illerde belediye başkanlarının istifasına kadar varan süreçlerde yaşanmıştı. Tüm bunlara bir de Dündar Ünlü ile arasında sürekli soğukluk olduğu söylenen Harun Karacan'ın Genel Başkan Yardımcısı olması Ünlü'nün il başkanlığından alınacağı söylentilerini güçlendirmişti.

DOSTA DÜŞMANA GÖSTERDİ
Seçim mağlubiyetleri, referandum yenilgisi ve parti içi dengeler göz önüne alındığında 'Ünlü gidecek, yerine kim gelecek?' sorusunun cevabı aranır olmuştu. Ancak gerçekle hiç de öyle göründüğü gibi olmadı ve Dündar Ünlü, deyim yerindeyse çok daha güçlü bir şekilde güvenoyu alarak partisini 2019 seçimlerine taşıyacağını dosta düşmana gösterdi. Bu da Dündar Ünlü'nün parti içinde giderek artan şekilde ağırlığını ve gücünü gösterdi. Aslında bugüne kadar sergilediği performans ve muhalefet bu noktada bunu da hak ettiğini göstermişti.
Dündar Ünlü'nün bu şekilde güvenoyu alması ile Eskişehir'de siyaset dilinin diğer illere göre çok daha farklı olduğu bir kez daha kendini gösterdi. Genel olarak bakıldığında da gerek AK Parti gerekse CHP kanadında Vural Yörük dışında siyasi aktörlerde değişen hiçbir şeyin olmadığı görüldü.
Dündar Ünlü tarafına tekrar yoğunlaşırsak kendisinin Kongre sonrası yaptığı açıklama hedefini ve amacını da net şekilde koydu.

2019 HEDEFİ SÜRPRİZ DEĞİL
Dedi ki;
'2019'da çok önemli üç seçim için oldukça yoğun bir çalışma bizleri bekliyor. Birlik ve beraberlik içerisinde bugüne kadar gösterdiğimiz gayretinde üzerinde bir gayreti göstermemiz, gündüzlere geceleri de katmamız, çok ama çok çalışmamız gerekiyor. 2019 ile önümüze koyduğumuz bu hedefleri gerçekleştirip, Eskişehir'deki tüm belediyelerin anahtarını Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a teslim etmek için söz veriyoruz. İşte bu bilinç ve azimle 2019'un, 2023 hedeflerimizin anahtarı olduğunun farkında olan teşkilatımızı bizleri dikkatle izleyerek şehri geleceği için birlik olan Eskişehirlileri tebrik ediyorum. Geri sayımına başladığımız 2019 seçimleri için il kongremizin de ayrı bir heyecanla bu sürece güç katacağına, önderlik edeceğine inanıyorum'
Ünlü'nün 2019 hedefini koyması alışık olunan bir siyasi hedef olduğu için aksini düşünmek de mümkün değildi ama burada benim itiraz ettiğim hatta aslında biraz da seçilen sözcüklerin zihinlerde bıraktığı anlam ve algı nedeniyle itiraz ettiğim birkaç nokta oldu.

'ANAHTARI TESLİM' ŞIK OLMADI
'2019'da belediyelerin anahtarını alıp cumhurbaşkanımıza vereceğiz' şeklindeki açıklamasını particilik itibariyle değerlendirerek geçebiliriz ama belediyelerin anahtarlarının alınıp teslim edilmesi daha çok düşman-savaş ortamlarında ifade edilen bir sözcük. Böyle bir dil, Afrin Operasyonun yapıldığı, milletçe herkesin birleştiği bir ortamda şık düşmedi. Çünkü ne Eskişehir belediyeleri düşmanın elinde ne de bir savaş ortamı var. Bu ülke Edirne'den Hakkari'ye zaten Cumhurbaşkanlığının temsiliyetinde.
Dolayısıyla belediyelerin anahtarı her daim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, aksini düşünmek mümkün olamaz.
Şüphesiz Dündar Ünlü'nün bunu kastetmediğini görüyor ve biliyorum. Siyasette kullanılan dilin, seçilen ifadelerin kitleler üzerinde yarattığı kodlama ve algı çoğu zaman istenen gibi olmayacağı için bu dilin yaratacağı rahatsızlığı da belirtmeye gerek kalmıyor.
Dündar Ünlü'nün partisinde sağladığı güç ve güvenoyunun Eskişehir'in geneline yansıması için bu tür anlaşılmalara neden olacak dili bırakması doğru olur diye düşünüyorum.