Yıllarca Kayserililer ile Ermeniler birlikte yaşamışlardır. Birbirleriyle sıkı münasebetlerinin fazla olduğu yıllarda bir Kayserili, Ermeni arkadaşından borç para istemiş. Ermeni arkadaşı ne zaman ödeyeceğini sorunca Kayserili de
'Şu Erciyes Dağı'nın karı eriyince borcumu öderim.' Demiş. Ermeni arkadaş istenen borcu vermiş ve aradan bir sene geçmiş. Kayseriliden ses yok. Ermeni arkadaş, arkadaşının yanına gitmiş ve alacağını istemiş.
Kayserili, Erciyes`i göstermiş ve daha üzerinde kar olduğunu söylemiş. Ermeni, Erciyes'e bakmış ve Kayserili arkadaşının kendisini oyuna getirdiğini anlamış.
Tabii, bu durumu içine sindirememiş ve aynı oyunu kendisi de bir arkadaşına yapmak istemiş. Bir başka Kayserili arkadaşının yanına gitmiş ve ondan borç istemiş.Bu Kayserili borcun ne zaman ödeneceğini sorunca da bizim Ermeni;
'Erciyes'in karı eriyince'demiş.
Kayserili 'Tamam' demiş ve arkadaşına borç vermiş. Aradan bir yıl geçmiş. Kayserili, arkadaşının yanına gelmiş;
'Hemşerim şu bizim alacağı ödesen artık' demiş.
Ermeni, kendinden emin bir tavırla Erciyes'i göstererekve hala karın erimediğini söylemiş.
Kayserili de gülerek yapıştırmış cevabı;
'O gördüğün kar, bu yılın karı. Geçen yılın karı çoktaaaan eridi.'

Efendim, dün Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Eskişehir'deydi. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 'Kılıçdaroğlu aday olmalı. Doğrusu budur. Muharrem İnce aday olacak mı diye sorarsanız ben de aday olacağım' demiş.
Şimdi aslını sorarsanız Memleket Partisi kurulduğu ve Sayın İnce'nin sahalara indiği günden bu yana yaptığı değerlendirme ve tahlillerin neredeyse yarısı sürekli CHP ve Kılıçdaroğlu üzerine. Gittiği her ilde, görüştüğü herkesle neredeyse Kılıçdaroğlu'nu ve CHP'yi eleştirmediği cümlesi yok. Oysa İnce'nin kamuoyu önünde yıldızının parlamasını sağlayan Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde ve öncesinde iktidara yönelik sergilediği parlak zekalı muhalefet örneği ve yüksek enerjisiydi.
Kamuoyu, onun kadar sivri ve zeka dolu iktidar eleştirisini daha önce duymadığı için kendisine büyük ilgi göstermiş ve onu sahiplenmişti. Bugün geldiği nokta ise sırtını dayadığı ve yaslandığı kesime geldiği yeri şikayet etmeye döndü.
Ve üzülerek ifade edeyim ki genel siyaset anlayışı tamamen cumhurbaşkanlığı adaylığı bakın adaylığı diyorum üzerine kurulu gibi bir anlayışa dönmüşe benziyor. Bu tavrının sadece CHP içindeki ve dışındaki muhaliflere ve Kılıçdaroğlu karşıtlarına hoş görünebilir ama şunu da belirtmek gerekir ki zaten o kesimin destekleyeceği aday da neredeyse bellidir.
Neden Kılıçdaroğlu aday olmalı? Neden doğrusu bu olmalı?
Bu gibi sorular yüzde 50'lik bir oy potansiyeline sahip Millet İttifakı bileşenlerine gerekçeleri ile açıklanabilir mi?
İmamoğlu gibi Yavaş gibi kamuoyu önünde ivme kazanmış ve büyük beğeni toplayan isimler varken Kılıçdaroğlu'nun adaylığının doğru olduğunu söylemenin gerekçesi nedir? Sırf Genel Başkan olduğu için mi? Bu mudur gerekçe?
Bence birileri Sayın İnce'ye artık Erciyes'in üstündeki karın bu senenin karı olduğunu, geçen senenin karının eridiğini ciddi şekilde anlatmalıdır.
Sayın İnce milyonların umudu olmak istiyor ve öyle hatırlanmak istiyorsa geldiği sosyal demokrat camia ve Millet İttifakı ile değil iktidara yönelik geliştirdiği politikaya yoğunlaşmalıdır.
Çünkü kendisi açısından doğrusu budur.