Merhaba Değerli Okurlar,

Geçtiğimiz hafta Engelliler Hukukundan konuşmuştuk bu hafta i Özel Hayatın Gizliliğine Karşı İşlenen Suçlardan bahsedeceğiz. Günümüzde önem kazanan ve kazanmaya devam eden bu suçlar hakkında yargıda bir çok davalar devam etmekte olup sosyal medyanın ve bilişiminde ön planda olmasıyla bu suçlara sürekli rastlamaktayız. Bugün de buna ilişkin olan suçların kanun maddelerini inceleyeceğiz. O halde başlayalım.

HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLAL

TCK 132. Maddesinde ' (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır. (2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.' denmektedir. Şimdi bu kanun maddesini yorumlamaya başlayalım. Kanun burada kişilerin arasındaki haberleşmenin bir başkası tarafından ihlal edilmesini bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmıştır. Kişiler arasındaki haberleşmenin internet, telefon, mektup, faks vs. Gibi herhangi bir iletişim aracı ile işlenmesinin bir farkı yoktur. Herhangi bir iletişim aracı ile işlenebilir.

Bir yıldan üç yıla kadar ceza yalnızca suçlunun haberleşmeyi ihlal etmesi durumunda verilir. Ancak birinci fıkranın devamında görünmektedir ki ihlal edilen haberleşmenin kayda alınması halinde ceza bir kat oranında arttırılır. Şöyle bir örnek verelim. Birisi bir başkasının mektubunu okuduğu takdirde bir yıldan üç yıla kadar cezalandırılır. Ancak kişi gider de o mektubun bir de fotoğrafını çekerse haberleşme içerini kaydetmiş olur ve böylece verilen ceza bir kat oranında arttırılır. Ve ikinci fıkra ile örneğimize devam edelim 'Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse' ifadesinden de anlaşıldığı üzere bir başkasının mektubunu okuyan kişi bir de gidip o fotoğrafını çektiği mektubu sosyal medyada paylaşırsa ceza iki yıldan beş yıla kadar cezalandırılır. Üçüncü fıkra hükmünde de bu suçun haberleşmenin dışında üçüncü bir kişi tarafından değil haberleşmenin taraflarından birisi tarafından işlendiğinde geçerli olur. Bu durumda suç bir yıldan üç yıla kadar verilir.

KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI

Sıradaki kanun maddemize bakalım. Türk Ceza Kanunu'nun 133. Maddesinde ' (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.(3) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dört bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.' denmektedir. Kanun iki kişi arasında geçen konuşmanın dinlenmesi ile kaydedilmesi arasında bir ayrım yapmamış ikisini de aynı şekilde cezalandırmıştır. Bu konuşmanın telefon, telsiz, bilgisayar vs. Gibi bir aletle ya da yüz yüze yapılmış olması bir şeyi değiştirmez. Ancak kaydedilen bu konuşmanın aleni bir ortamda paylaşılması kanun koyucu tarafından daha nitelikli bir şekilde cezalandırılmıştır. Bunu kanun maddesinin üçüncü fıkrasında görmekteyiz.

EŞİ İLE TELEFON KONUŞMASINDA SES KAYDI ALMASI 'KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI' SUÇUNUN YASAL UNSURLARINI OLUŞTURMAZ
12. Ceza Dairesi 2019/533 E. , 2019/10312 K

'…Dosya kapsamına göre, resmi nikahlı eşi olan katılan ... tarafından şahsına sürekli hakaret edildiğini iddia eden sanık ...'ın, henüz boşanma davasının açılmadığı ve katılanla fiilen birlikte yaşadıkları dönemde, katılanla aralarında geçen tartışmayı ve bu esnada katılan tarafından söylenen rencide edici sözleri gizlice kaydedip, söz konusu ses kaydını, aleyhine açılan boşanma davasına vekili aracılığıyla sunduğu olayda; Ses kaydının çözümüne ilişkin bilirkişi raporuna ve tarafların beyanlarına göre, konuşmanın tarafları sadece sanık ve katılan olup, sanığın tarafı olduğu konuşmayı kaydetmesinden dolayı iddianamede sanığa yüklenen TCK'nın 133/1. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun yasal unsurları oluşmadığı gibi, katılana ait ses kaydını, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, kaybolma olasılığı bulunan delillerin muhafazasını sağlayıp, daha sonra açılan boşanma davasına sunarak, aile içi geçimsizliğin kaynağının katılanın olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davranmaması nedeniyle sanığın eyleminin TCK'nın 134/1. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu da oluşturmayacağı anlaşıldığından, yerel mahkemenin beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin hüküm fıkrası ile hükmün gerekçesi arasında çelişki bulunduğuna, sanığın eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA…'
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL

Şimdi ise sıradaki kanun maddemize bakalım. Özel Hayatın gizliliğini ihlal suçu diğer özel haya karşı işlenen suçlardan farklı olarak daha geniş bir tanıma sahiptir. Pek çok somut fiil bu suçun kapsamına girer. Bir kişinin evinin camından gözetlenmesi özel hayatın gizliliği suçu kapsamına girerken, bir kişinin fotoğrafını, o kişiden izin almadan sosyal medyada paylaşılması da özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamına girer. İlgili kanun maddesinde '(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır. (2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.' denmektedir. Yine yukarıda verdiğimiz örnekteki gibi bir örnek vererek kanun maddesini açıklayalım. Suçlunun bir kişinin evini pencereden gözetlemesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediği anlamına gelir. Ve kişi bir yıldan üç yıla kadar cezalandırılır. Suçlunun evi gözetlemekle kalmayıp bir de evin içinin fotoğrafını çekmesi durumunda ise ceza bir kat oranında arttırılır. Ve bunların aleni olarak paylaşılması durumunda ise suç iki yıldan beş yıla kadar kadar verilir.


BU SUÇARIN CEZALANDIRILMASI
Bu suç niteliği itibariyle şikayete tabi suçlardandır. Yani suçtan zarar görenin suç duyurusunda bulunmaması durumunda suç kovuşturmaya uğramaz. Ya da suçtan zarar gören şikayette bulunsa da şikayetten vazgeçebilir.

HAFTAYA GÖRÜŞMEK ÜZERE