Bildiğiniz gibi Türkiye, yeni ekonomik model adı altında ihracatta rekor üstüne rekor kırıyor. Yetkililer sürekli dış ticarette ihracat rakamlarını yorumlarken rekor ifadesini kullanıyor. Şüphesiz ki doğru kullanılan bir ifade olsa da dış ticaret geneline bakıldığında eksik bir ifade olduğunu söylemek gerekiyor. Çünkü dış ticaret sadece ihracattan ibaret olmayan aynı zamanda ithalatın da söz konusu olduğu bir kavramdır. İhracat artışı yaşanırken ithalat kalemine de bakmak özellikle cari açık ve ihracatın ithalatı karşılama oranları üzerinde durmak gerekir.
Eğer cari açık azalıyor ve ihracatın ithalatı karşılama oranı 100 ve 100'ün üzerinde artış gösteriyorsa ihracat ekonomi için bir anlam kazanır, enflasyon düşer, istihdam artar.
Konuya bu açıdan yaklaşarak Eskişehir'i bekleyen ciddi bir tehlikeye bakmamız gerekiyor. Kabul etmek gerekir ki özellikle pandemi ilan edildiğinden bu yana Eskişehir sanayicisi yoku var etmeyi başararak hem kent ekonomisinin canlı ve ayakta kalmasını sağlamış hem de hem iç zorluklara hem de küresel olumsuzluklara rağmen üretmeye ve ürettiğini de ihraç etmeye çalışarak bana göre imkansıza imza atmıştır. Ancak yalnız kalmış, talepleri görmezden gelinmiş, önerileri yer yer hayata geçse de çoğunlukla sümen altı edilmiştir. Buna rağmen Eskişehirli sanayici ihracat rekoru kırmaya devam etmiştir.
Ancak ithalat tarafına dönersek bir o kadar da ithalatın arttığı hatta ihracattan daha fazla arttığı gerçeği görülmektedir. Önceki gün de bu konu üzerinde durmuş ve Eskişehir'de ithalatın ihracatın çok ama çok üstünde arttığını ifade etmiştim.
Bu artış öyle bir durumda ki yılın ilk 6 ayları itibariyle cumhuriyet tarihinin en yüksek ithalatı 2022 yılında gerçekleşti. Yılın ilk 6 ayında 549 milyon 464 bin dolarlık bir ithalat gerçekleştiren Eskişehir, böylece ciddi bir ithalat rekoruna imza atmış oldu. Bir önceki yıl 462,1 milyon dolar olan ithalat pandeminin patladığı dönemde de 366,3 milyon dolar seviyesindeydi.
Uzun yıllara baktığımızda da tarihte daha önce hiç 500 milyon dolar seviyesine bile çıkılmadığının görüyoruz. 2022 yılının ilk 6 ayında gerçekleşen yaklaşık 550 milyon dolarlık ithalat satın aldıklarımızın sattıklarımız kadar yoğun olduğunu gösteriyor.
Evet, ihracatımız da artıyor hatta ithalat yaparak ihracat yapıyoruz, hepsi doğru ama ithalatın bu denli yüksek artması hatta cumhuriyet tarihinde ilk 6 aylar itibariyle ithalat rekorunun kırılması üzerinde herkesin ciddi şekilde düşünmesi gereken bir konu değil mi?
Çünkü bu gidişat hem cari açığın artması hem de ülkeye zorluklarla giren dövizin kolayca dışarıya tekrar çıktığının da göstergesidir.




Yorumlar