Ramazan demek;
Rahmet demek, nimet demek, haşmet demek…
*
Ramazan demek;
Yanmak demek…
İçin için yanmak, kavrulmak, dertlerle dertlenmek kor olmak demek…
Elmalılı Hamdi Yazır 'Ramazan; kızgın yerde yalınayak yürümekle yanmak demektir… Bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ızdırap çekilir. Veyahud hararet-i sıyam ile günahlar yakılır.' Diyor Hak Dini Kur'an Dili, İst.1935, c.1,s.643.'de…
*
Ramazan demek;
Yağmur demek…
'…Şehr-i Ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediği için bu isim ile isimlendirilmiştir.' Diyor Elmalılı Hamdi Yazır…
*
Ramazan demek;
Sabır demek…
Sabredenlerin sabrının karşılığını fazlasıyla aldığı ay demek…
*
Ramazan demek;
Bolluk, bereket demek…
Bu ayda her tarafta hayır, hasenat, bolluk bereket olması demek…
*
Ramazan demek;
Bilgiyi, şefkati, sevgiyi, hüznü, emeği, ekmeği, hizmeti ve dahi huzuru paylaşmak demek…
*
Ramazan demek;
Toplumun en temel taşı ailelerimizi, komşularımızı, hısım ve dahi akrabalarımızı birlik ve beraberliğimizi sağlamak, korumak kollamak demek…

***

BU YIL ÇOK FARKLIYDI RAMAZAN…

Kapalıydı camiler, ibadethane ve mescitler…
Vakit, teravih namazları eda edilemedi toplu halde…
Toplu iftar /sahur yemekleri yenmedi belki,
Sosyal mesafe kısıtlandı,
Fiziksel mesafe koymak durumunda kaldı /belki insan…

Vuruldu kilit, aşa, çaya, çorbaya, suya, uykuya,
'Tuttu bizi oruç' gönüller doydu, okundu Kur'an,
Yine de yandı, gökyüzünü aydınlattı mahyalar.
Dinlendi segah makamında ezan,
Çözüldü diller, kıskandı beşeri /tüm melekler.
Emreyledi çalap, iftarda yenildi yemekler…

İftar davetleri yaşanmasa da,
Muhabbet doldu gönüllere /taştı.
İnsanlar teknolojiyi kullanıp hemhal oldu,
Candan, gönülden, gönlünce kucaklaştı…

O can ki;
Her şeye rağmen zevk aldı, haz duydu iftardan,
Nasiplendi, niyetlendi sahura kalkan /can,
'Saba' makamında okundu ilk ezan,
Hoş geldi, işte gidiyor /cümle aya sultan…

Ramazan /Susamış gönlümüze iyi ki geldin!
Çalap bizi mükafatımız bayramla nasiplendirsin…

***

ESKİŞEHİR ÜLKÜ OCAKLARI BEKLENİLENDİ, ÖZLENİLENDİ!

Ramazan demek;
Paylaşmak, pay etmek demek demiştik ya!
Bunun en güzel örneklerini sergiledi Eskişehir Ülkü Ocakları…
Nasıl mı?
Anlatalım…
Ülkü Ocakları kültürünü bilen /hizmetlerini ve etkinliklerini yakinen takip eden birisi olarak yazacağım bu satırları…
Sürekli devam eden, Kovid-19 Pandemi süreci ile hız kazanan, Ramazan ayı boyunca hiç durmayan yardımlarda kısaca dem vuracağım…
Pandemi dönemi olmasına rağmen planlanan etkinliklerin neredeyse birçoğu hayata geçirildi… Lakin önceliğin yardımlar olduğunu belirtmeliyim…
Konuya dair Eskişehir Ülkü Ocakları Başkanı Sayın Kazım Aksoy ile birebir iletişim halinde olmamız hasebiyle birçok olaya an be an şahit olduğumu söyleyebilirim…
Eskişehir Ülkü Ocakları Başkanı Kazım Aksoy süreci bizzat yönetti…
Merkez ocak yönetimi başta olmak üzere, Odunpazarı, Yunusemre, Tepebaşı ve taşra ocaklardan oluşan ve 7/24 hizmet etme tabanlı ekipler kuruldu…
Pandemi sürecinde telefon numaraları /kişiler belirlendi, ilk etapta 65 yaş üstü kişilere ayrım yapılmaksızın destek olundu…

SÖZ KAZIM AKSOY'DA…

Malumunuz Ülkü Ocakları kurulduğu günden bugüne /bulunduğu bölgeye hatta dünyanın dört bir yanına gıda, giyim, eğitim, sağlık, barınma nakdi vb. temel ihtiyaçlarına çözümler üretir…
İmkanlarımızı zorladık, bunları teşkilatımızdan, ülküdaşlarımızdan, Gönültaşlarımızdan aldığımız destekle birleştirdik…
Fitre, zekat, hayır, erzak, koli, market çekleri ve dahi nakdi yardımlar bir araya getirdik,
Yeri geldi Veren el ile alan el arasındaki köprü vazifesi gördük…
Her türlü iletişim aracını kullandık, sosyal ağlardan duyurularımızı yaptık,
Tüm ilçe ve mahallelerde saha çalışması yapıp ihtiyaç sahiplerini belirledik,

Sokağa çıkma yasağında bile özel izinlerle dağıtımlarımızı yaptık…
100'lerce aileye nakdi yardım,
100'lerce aileye market çekleri,
100'lerce aileye gıda kolisi olarak koordineli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık…
Toplamda en az 3000 kişi ile doğrudan temasımız oldu, yardımda bulunduk…
Ve tüm bu faaliyetleri hijyen ve sosyal ve fiziksel mesafeye büyük önem vererek gerçekleştirdik' diyor…
'Bu yardımları dağıtırken insan odaklı düşündük, şehit ailelerimizi, sürekli yardımda bulunduğumuz aileleri ve dahi İhtiyaç sahibi her kim varsa yardımlarımızı ulaştırmaya çalıştık…' diyor ve ilave ediyor;
Eskişehir Ülkü Ocakları olarak aklın, mantığın, adamlığın, ahlakın gereğini yapıyoruz/ yapmaya devam edeceğiz… Türk Milletinin ve vatanın sevdalısıdır Ülkü Ocakları…
İnsanların yaptıkları yardımları reklam etmesi başkalarına duyurması elbette ki hoş olmaz… Yardım alan insanların gururları da kırılmaması lazım… Bu nedenle gizli olması daha faziletli… 'Bir elin verdiğini diğer eliniz görmez' ise samimi yardım olur şiarı ile hareket ettik…
Ve bunu sahaya yansıttık…
Maske, eldiven ve fiziksel mesafeye azami ölçüde dikkat ettik…
Yardım götürdüğümüz birçok hanede fotoğraf bile çekmedik, çektiklerimizde hiçbir şahsın suretini göstermedik, ya fotoğrafları buzladık, ya Türk Bayrağımızı koyduk…
Dertlerle dertlenmeye çalıştık biz /Halik bilsin kafi…
Not: Ayrıca, hatimler okundu, duaları yapıldı, dijital ortamda toplantılara devam edildi…

SAZ VE SÖZ BULUŞUYOR

Ve hatta 22 Mayıs 2020 saat 22:30'da Ülkücü Sanatçı Erol İleli konseri (canlı) organize edilerek, Eskişehir Ülkü Ocakları Facebook sayfası üzerinden canlı yayında sazı ve sözü ile sevenleriyle buluşturuldu…

BİZZAT ŞAHİT OLANLARDANIM…

Bu yardımların birçoğuna birebir şahit olanlardanım…
Sosyal medyadan gelen, hiç bilinmeyen kişilere bile yardım elinin uzatıldığını bilenlerdenim…
Yardım kolisi götüren Murat reise 'geleceğinizi biliyordum' diyenlerin karşında gözyaşı döküldüğünü duyanlardanım…
Çocukların, yetim ve öksüzlerin yardımlar karşısında sevinç çığlıkları attıklarına şahit olanlardan duyduklarımı dökemem inanın yazıya…
Eskişehir Ülkü Ocakları olarak gönül rahatlığı ile 'Türk beklenilendir' 'Türk özlenilendir' derken boşa konuşmadıklarını bir kez daha ispatladılar diyebilirim…
7'den 70'e Ülkü Ocaklarına gönül verenlerin bu çorbada tuzu vardı…
İnanın izin günlerinde 10 yaşında bir çocuk babası ile yardım dağıtmak istedi…
Bunun yanı sıra Ülkü Ocaklarına gönül vermiş 65 yaş üstü birçok kişi neler yapabilirizi sordu soruşturdu…

***

'O yüzden yardım demek Ülkü Ocakları… Beklenilen demek, özlenilen demek' diye yorumluyor Kazım Aksoy…
Eskişehir Ülkü Ocakları olarak hep birlikte bu yardımların manevi mutluluğunu yaşadık… Bu hususta her türlü yardımda bulunan teşkilat üyelerine, her noktada emeği geçenlere teşekkür ediyorum' diyor…
Sağ elin verdiğini, bütün sol ellerin gördüğü bu çağda bu hassasiyeti yürekten takdir ediyor, ayakta alkışlıyorum…
Emeği geçen herkesten Allah cc razı olsun…
Hani demişti ya Başbuğ Alparslan Türkeş
'Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.' Diye /bizler şahidiz…

Var olsun ÜLKÜ OCAKLARI!