Hayırlı olsun demeye gittik. Projelerini kısaca anlattı. Kısa sohbetten anladığım kadarı gelecek ile iddiaları var.
Günü kurtaran değil; geleceği planlayan bir ETO mottosu var.

Sohbetin Başlıklarından.
-Sorunları gazete ve televizyon aracılığıyla değil; yüz yüze görüşerek çözüyoruz
Pandemi dönemi çok zor geçti. Aslında Ticaret odası zor bir dönem atlattı. Pandemi ile birlikte son yüzyılda dünyanın yaşamadığı şeyleri birlikte yaşadık. Üyemizin sorunlarını dertlendik, kentin sorunlarını da dertlendik' dedi.Çok şükür bunu atlattık.
Başka bir pandemi yaşamayacağımızı bilemeyiz. Fakat her şey için hazırlıklı olmalıyız.

SAYGI DUYUYORUZ
İnşaat Komitesinin ayrı bir liste yapılmasına ne diyorsunuz? 'Burası demokratik bir ortam. Herkes istediği şekilde sandığa listesini koyup seçime girebilir, sorun yok Saygı duyuyoruz' .
FUARLAR EKONOMİYİ CANLANDIRIYOR
Bugüne kadar, 21 fuar düzenledik ve bir milyon 200 bin kişi ziyaret etti. Konaklama tamam. Yeme ve içme sektöründe çok önemli gelişmeler oldu.
Kentte bir canlılık var.

SİYASETE.

Ticaret, sanayi ve EOSB başkanlarını isimleri her seçim öncesi gündeme getirilir. Hatta bu konuda köşe kadıları üfleme yaparlar.
Arkadaşlarda sordular.
Sizleri milletvekili olarak görmek istiyoruz inşallah!
Verdiği yanıt biraz diplomatik.

SİYASETE GEREK YOK..
'İnsanlar veya toplum sizi o işe layık görüyorsa aslında bu çok değerli ve anlamlı. Kendi adıma söylüyorum bunu; insanlar tarafından sevilmek, önemli görevlere layık görülmek gerçekten beni de onurlandırıyor. Sağ olsunlar her zaman ilgi gösteriyorlar.

ENERJİYE YAPILAN ZAMLAR BELİMİZİ BÜKÜYOR.

Sanayide kullanılan doğalgaza, elektriğe ve ticarethanelerde kullanılan elektriğe gelen fahiş zamlar bellerini bükmüş durumda.
Enerji maliyetlerindeki artışın tüm dünyada sorun haline geldiğini dışa bağımlılığın önemli yükler getirdiğini söylüyor.
Ekonomide çarkların dönmesi ve ticaretin gelişmesi şart.
Döviz kurundaki dalgalanmalar piyasaları olumsuz etkiliyor.

ENFLASYON TETİKLENİYOR.
Tüccar ve sanayicinin bu zamlarla ayakta durmasının ve dünya ile rekabet etmesinin daha da zorlaştı... Zamların üretim maliyetlerini yükseltiyor, Dolayısıyla işletme giderleri de artıyor. Enerjide yapılan her zammın enflasyonu da tetikliyor.
Gıda güvenliği çok önemli. Küresel anlamda açlık sorunlarını yaşayabiliriz. Fahiş girdilerin yüksek olması bizleri olumsuz etkiliyor. Buna rağmen sanayi çarkları zorlanılsa dadönüyor. Hedefimizi belli güçlü Türkiye ve Eskişehir'in ekonomik gelişmesine katkı vermek ve ihracat rakamlarınıkatlamak. Büyük imkanlarımız var.
Hedeflerimiz ise yarınki dünyayı yakalamak için vizyonumuzu genişletmek ve genç ekiplerle yeniden yapılanmak. Özellikle teknolojiyi kullanmak.

DESTEK OLMA ZAMANI,
Gelen zamların tüccarın ve sanayicinin geleceğe dönük plan yapmasının pek mümkün değil. Tüccarın satmak, sanayicinin de üretmek için daha çok desteğe ihtiyacı var. Çünkü finansal dengelerimiz alt üst oluyor. Sermaye yapılarımız bozuluyor. Rekabet etmek zorundayız. Büyüyen bir Türkiye var. Eskişehir'de büyümek zorunda. Zira her gün binlerce kişiyi istihdam etmek durumundayız. Daha nitelikli meslek eğitiminden geçmiş deneyimli insan gücüne ihtiyacımız var.
Katma değeri yüksek ürünlerle, yapacağımız ihracatla krizleri fırsata çevirmeliyiz.
HEDEFLERİ VAR..
Metin Güler' in hedefleri var. Genç ekiplerle yeniden vizyona uygun, yeniden örgütsel yapılanmaya gidiyor. Elbette başaramadıkları var. Eskişehir'i kategorik olarak eşiği atlatmak istiyor. Elbette bu o kadar kolay değil. Zira diğer oda ve üniversitelerle büyük bir işbirliği gerekiyor.
Maalesef bu bir araya gelip organize olup sinerji yaratalım anlayışı Eskişehir de yok.
Henüz Eskişehir bu konuda hazır değil.

Mesela geçmişten bir örnek.

HİDRO-TERAPİ MERKEZİ.
Kızılinler projesi raflarda kaldı. Önümüzdeki Eskişehir'in termal kent projesini gerçekleştirebilecek mi?
Ben söyleyeyim. Gerçekleştirilemez.
Nedeni de şu, şehrin makro stratejik planları yok. İtirazlar gelebilir..olsun..
Ben biliyorum.
Her kesin söylediği parça başı.
Bahsettiğim farklı bir şey. Daha üst düzeyde. Söylenen, yazılan, üfürülen stratejik planlar eskilerin parça başı kopyala yapıştır içeriği olmayan planlar.
Eski modellere dayalı bir palavrazisyon paradigmaların manzumesi.
Yersen.
Ama yeniliyor. Bu palavra menüler iş te yapıyor seçimlere doğru giderken... Bir büyük hedef modellemesi yok. Fizibilitesiyok. Hamasi nutuklar, seçim dönemlerinde ısıtılıp ısıtılıp temcit pilavı gibi gündeme getirilir.
Bir bakmışsın aradan 30 yıl geçmiş.
KAÇIRILAN BİR FIRSAT HİDRO- TERAPİ MERKEZİ.
Yılmaz Büyükerşen,'hidro-terapi' merkezi kurulsun projesi vardı. Bunu odalara anlatmıştı. Partilerin adaylarına anlatmış, panel bile düzenlemişti.
O günkü ticaret odası başkanı Cahit IŞIK nasıl da karşı çıkmıştı projeye... Perde arkasını da, Mustafa Önder biliyor.
Aradan tam 30 yıl geçti.
Şimdi gelinen noktada artık termal projelerden bahsediliyor. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti.
Kaçırılmış büyük bir fırsat. Bir gün arka planını yazarım. Belki, Metin Güler bilmiyor olabilir.
****
Çok laf üretiliyor, İş yapılmıyor.
Sadece seçimler önemli hale geldi.
Makro bütünleşik ve rasyonel hedeflerden uzak sözde projeler anlatılıyor. Fakat ayakları yere basmıyor.
Metin Güler yeni bir başkanlık seçimine giriyor.
Eskişehir'in kendine özgü sorunları da var. Bu konuda neler düşünüyor. Seçim ortamında soramadık. Zira gelenler yoğun bir şekilde.
Gördüğümüz manzara şu. Seçilememe sorunu yok. Ancak ciddi bir muhalefette yok. Komite düzleminde bir hareketlilik var. Kimisi meclis üyeliği, kimisi de yönetimde yer almak istiyor. Sadece komite seçimlerinde bu tepkiyi gösterecekler. Çıkan liste de belli. Kırmızı liste.
Bakalım neler bekliyor....