Besinleri hayatımızda nereye koyduğumuz çok önemli. Kendi kendimize ödül ve ceza mekanizmaları yaratarak farkında olmadan kendimizi yeme bozukluklarına ve beraberinde psikolojik sıkıntılara itebiliyoruz.
Sağlıklı beslenmek, sağlıklı yaşam tarzı oluşturabilmek kaliteli bir yaşam için en önemli etmenlerden bir tanesi fakat 'Ya Hep Ya Hiç' mottosuyla hayata yaklaşmak yerine 'DENGE' kavramını benimseyebilirsek keskin çizgiler koymak yerine olan durum içinde en iyiyi görebilirsek 'Mükemmel, iyinin düşmanıdır.' sözünü belki o zaman çok daha iyi anlayabiliriz.

Şimdi sizlere bir soru !Rafine şekerli bir yaş pasta veya dışarıda restoranda yediğiniz bir patates kızartmasını düşünelim. Bu alternatiflere sağlıklı demiyorum ama nadiren arkadaş ortamında keyifli sohbet eşliğinde az miktarda tadına bakmanız abartıldığı kadar da rahatsız edici bir durum değil, evet dışarıdaysanız da en sağlıklı alternatifleri bulmak kesinlikle en güzeli fakat 2-3 ayda bir bir dilim pizza yediğinizde vicdan azabı çekmek sonrasında anoreksiya nevroza veya bulumia nevroza gibi hastalıkları beraberinde getirebiliyor aman dikkat ! Şimdi tam tersini düşünelim rafine şekersiz meyve toplarının tadını çok beğeniyorsanız 'Bu sağlıklı bir alternatif' diyerek her gün dozunu abartarak yediğinizde de maalesef ki sağlıklı bir tercih olmaktan çıkıyor.
Bir diğer konu da bazı besinleri bazı duyguların ilacı olarak etiketlendirmek. Örneğin depresyon sonrası sürülebilir çikolata kaşıklamak, depresyon sonrası efkar dağıtmak için aşırı derecede alkol almak. Bu besinleri yara bandı olarak hayatımızda tutmak maalesef ki en tehlikeli durumlardan bir tanesi.

İyi besin, kötü besin, yara bandı besin olarak nitelendirdiğimiz her bir besin beynimiz tarafından kodlanıyor ve yaşadığımız olumsuz durumar sonrası beynimizin bize sunduğu ilk alternatif olarak karşımıza çıkıyor.
İşte bu yüzden üstüne basarak söylüyorum ki lütfen sağlıklı beslenmenin sağlıklı hayata kavuşmanın tadını çıkarın ve anda kalın. Şu an arkadaşlarınızla yediğiniz bir dilim pizzayı akşam veya ertesi gün bol antioksidan, renki bir salata ile dengeleyebilirsiniz veya ailece yapılan bir Pazar kahvaltısında yediğiniz 1 adet börek , yarımsimiti hafta içi çok da güzel dengeeyebilirsiniz. Aldığıız/yaptığınız sağlıklı atıştırmalıkları da aşırıya kaçmadan ara öğünlerinize ekleyebilirsiniz.
Yemek yemek, yemek için sevdiklerimizle, dostlarımızla bir araya gelmek, çok değerli. Size sunulan güzelliklerin farkına vararak canınızın istediği sizi mutlu edecek bir besini kararı kadar yemenizde hiçbir sakınca yok.
Her zaman rafine şekersiz tatlıları tercih etmek zorunda elbette değilseniz .Hayat sadece diyet listelerindeki hafta en fazla bir kere verilen '1kase sütlü tatlı'lardan ibaret değil. Bazen bir kase sütlü tatlının yerine 2 dilim baklava da yiyebilirsiniz.

'Anda kalın, anın tadını çıkarın.' (Tabi abartmadan ve dengeleyerek )
Son olarak diyorum ki
Gaziantep'e gittiğinizde baklavadan da yiyin, Adana'ya gittiğinizde kebaptan da …
Herkese sağlıklı günler diliyorum.
Haftaya görüşmek dileğiyle