Dünyada en iyi şey, gönül rahatlığı değil mi sizce de.
Dünyada huzur veren en iyi şey, iç huzuru değil mi sizce de.
Gönle yabancı olan, zaten, bize yabancı değil mi sizce de.
Zehirli dillerin bozduğunu telafi edecek temiz kalbe sahip olmak, gönlümüzü ve gönülleri hoş tutmaktan geçmiyor mu sizce de.
Bir işi gönülsüz, göstermelik ve geçici olarak yapmasak; yasak savmasak n'olur.
İstemeyerek, gönülsüz; yarım ağızla söylemesek n'olur.
'Yarım elma gönül alma' esasına biraz daha çok uysak n'olur.
Evet; olsun da gönül rızasıyla olsun. Olsun da gönül rahatlığıyla olsun. Olacaksa gönülden olsun
'Dostun evi gönüllerdir / Gönüller yapmağa geldim' demek için Yunus Emre olmak gerekiyor ama bu yolda Yunus gibi yürümek de mümkün inanın.
Aklı gönlü bizimle olmayanı, ısrarla yüreğimizde taşımaya çalışmak elbette zor. Dünyanın en ağır yüklerinden biri belki bu... Hal böyle belki ama özellikle böylelerini hoş bir davranış ve sözle sevindirmek; gönül okşamak her zaman mümkün inanın. Onların gönül rızasını almanın yolunun en basiti, belki de bu inanın.:. Beyaz yalan da olsa gönül okşayıcı sözler, hepimize hoş gelir inanın. Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın ifadesiyle 'Güzel sözler, güzel yüzler, tatlı diller gönüllerde azizdir.'
Ne olursa olsun garezin anlamı yok. Garezle gönül gözüne perde çekmenin anlamı yok.
Geçici dünya nimetlerine gönül bağlamanın hiç gereği yok.
Kaybettiğimiz nimetlere kendimizi yıpratacak kadar üzülmenin hiçbir değeri yok.
Birini çok üzecek, gücendirecek davranışta bulunmanın; gönül yıkmanın gönüllerde yeri yok.
Birisine ancak gönül rızası ile verebildiğimiz, makbule geçer.
Gönül rızası olunca aramızdaki gönül birliği, bir kat daha zenginleşir.
Gönül zenginliği, sevgi, anlayış ve hoşgörü için ilk ve temel şart, elbette gönül rızasıdır.
Kalp kırmadan önce içinde belki de bizim olduğumuzu aklımızdan çıkarmasak n'olur. Bizi sevip sayanların umudunu boşa çıkarmasak n'olur.
Gönül alıcı, hoşnut edici söz sarf etmek tatlı dilli olmak varken hatır gönül bilmeden tok sözlü olmanın ne anlamı var ki
Yaptıklarımızı gönül rahatlığıyla kabullenebilsek; içimize artık sindirirsek.
Tam bir doğruluk içinde gönülden bağlansak, bağlılığın gerektirdiği fedakarlığı yapmaya hazır olsak her zaman.
Gönül halinden anlamayı artık öğrensek; öğretsek bundan böyle.
Kendi yüreğimizle bakabilme cesareti gösterenlerin sayısı bir artsa, daima artsa.
Kendi kalbiyle bakmayanın hayatının bulanıklığını hepimiz biliyoruz aslında.
Gönlü fethetmenin kuvvetle, zulümle asla mümkün olamayacağını herkes biliyor aslında.
Medenî, bilgili, saygılı, hoşgörülü olanların gönül insanları olduğunu hepimiz biliyoruz aslında.
Ortak amaçları doğrultusunda bir araya gelen gönüllü grupların giderek arttığını hepimizi görüyoruz aslında.
Gönülden uzaklaştıkça saygı, sevgi, şefkat, merhametin yerini başka başka şeylere bırakacağını hepimiz, çok iyi biliyoruz aslında.
Evet; herkes, her şeyde yine kendininkine layık değil mi sizce de.
Evet, evet; hayırlısı olsun. Olacaksa gönül huzuruyla olsun.
Gönül rızası alanındaki boşluğu dolduran gönül eri olmaya var mısınız?
Geçici heves ve teslimiyetlerle geçinmeye çalışanların da gönlünü kazanmaya, gönül rızasıyla onlara yaklaşmaya var mısınız?