Europen 09 2022 Desktop

GÜN BİRLİK GÜNÜ  

7 Mart 2023 00:33
A
a
Geçen hafta 6’lı masada yaşanan Cumhurbaşkanı adayı kim olacak tartışması hepinizin malumudur. Aslında siyaseti yakından takip edenler için Meral Akşener’in bu çıkışı çok büyük bir sürpriz olmadı. Çünkü kendisi her fırsatta gerek satır aralarında gerekse açıkça Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ın aday olması gerektiğini, onların kazanma potansiyelinin yüksek olduğunu belirtiyordu. Yani Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk yaklaştığını hep belli ediyordu. Bu görüşünde de partisi tam destekle arkasındaydı. Bunlara ilaveten Meral Akşener İmamoğlu veya Yavaşın da aynı görüşte olduğunu, en azından birisine kendisinden adaylık teklifi gittiğinde kabul edeceğini ve CHP ile beraber millet ittifakı üyelerinin de oluşan rüzgarın ardına takılacağını hesap etmişti. Hesap etmişti etmesine ama hesaba katmadığı iki önemli husus vardı. Birincisi halk artık kavga değil uzlaşı ve demokrasi istiyor. Ortak akıl istiyor. Ama Meral Akşener’in kendisinden hiç beklenmeyecek derecedeki fevri çıkışı ve masayı dağıtırcasına yaptığı nezaket sınırlarını fazlasıyla aşan açıklamaları millet ittifakı seçmeni ve bu ittifaka sempati duyanlarda ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Bu da tepkilerin genel ekseriyetle İyi Parti’ye yönelmesine sebep oldu. Toplum gözünde İyi Parti’nin hatalı olduğu görüşünün hakim olduğu yoğun tepkilerden belliydi.  Hesaba katılmayan ikinci unsur ise İmamoğlu ve Yavaş’ın CHP’den, dolayısıyla Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bağımsız hareket etmeyeceğiydi. Türkiye siyasetinin son yıllarına damga vuran ve halk için umut kaynağı olan bu iki büyük belediye başkanının Kılıçdaroğlu’na büyük bir vefa borcu var. Hem Mansur Yavaş hem de Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkan adaylıkları sürecinde hem parti tabanından hem de muhalefetin farklı kesimlerinden ciddi itirazlar vardı. Kimileri onları CHP adayı olarak kabullenemiyor, kimileri de kazanamayacaklarını düşünüyordu. Ama Kılıçdaroğlu itirazlara karşı çıktı, onlara inandı ve her ikisini de büyük bir zaferin sembolü yaptı. Şimdi bu durumda, başka bir parti genel başkanının çağrısı üzerine CHP Genel Başkanlarını, onların belediye başkanı olmasını sağlayan genel başkanlarını çiğneyemezlerdi. İşte bu sebeplerle evdeki hesap çarşıya uymadı.
 Peki bu olay nelere sebep oldu, kısaca bir bakalım:
  • Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına adaylığı kesinleşti, kendisine olan toplumsal destek arttı. Olayın hemen akabinde ise sakin kalmayı başarıp birleştirici açıklamalar yapmasının artısı büyük oldu.
  • Meral Akşener’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday yapılmaması için İyi Parti tabanından gördüğü yoğun baskı sona erdi. Akşener artık partisine elimden geleni yaptım olmadı diyerek iç eleştirileri kolayca susturabilir. 
  • İmamoğlu ve Yavaş oynadıkları arabuluculuk rolü, sakin ve pozitif tavırları, birleştirici mesajları ile bu süreçten hiçbir zarar görmeden, hatta güçlenerek çıktılar.
  • İyi Parti’nin özellikle son iki senede yakaladığı büyük toplumsal destek yara aldı.
 
Başbakan Kim Olacak?
 Bu arada kimsenin henüz sormadığı çok önemli bir soru var. Biliyorsunuz eğer parlementer sisteme döneceksek bu sistemde patron başbakandır. Cumhurbaşkanı kriz olmadığı sürece müdahale etmez, bütün işleri başbakan yürütür. Yani seçimi kazanabilirsek eğer başbakanın kim olacağı da en az cumhurbaşkanının kim olacağı kadar önemli bir soru. Bu tartışma patlak vermeden önce başbakan adayı Meral Akşener’di. Ama şimdi yepyeni bir problemimiz var. Bana kalırsa başbakan adayının kim olacağına da önem verilmeli, tartışılmalı, düşünülmeli. Aslına bakarsanız Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın Meral Akşener olduğu bir hükümetin çok başarılı olacağı inancındayım. Bu yüzden son olaylar beni bu açıdan da üzdü. Böylesine kritik bir seçime giderken hiç olmaması gereken bu tartışmayı geride bırakıp, samimi bir özürle Meral Akşener’in masaya geri dönmesini isterim. Eğer bu olmayacaksa da Ekrem İmamoğlu’nun başbakanlık için en iyi aday olacağı kanısındayım..
 Tüm bu olaylar bir yana, bu seçimin Türkiye demokrasisi adına bir var olma mücadelesi olduğunu ve bu seçimin son şansımız olduğunu asla unutmayalım. Bu kavgalardan Cumhur İttifakı haricinde kimse karlı çıkamaz. O yüzden sakin olalım, aklımızı başımıza alalım. Cumhurbaşkanı adayı konusundaki görüşlerini herkes yeterince söyledi. Zaten yıllardır bu konuyu tartışıyoruz. Herkes eteğindeki taşları döktüğüne göre artık tartışmayı bir kenara bırakıp hedefe kilitlenme zamanı geldi. Gün birlik günü. Hepimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun etrafında kenetlenip bu seçimi kazanmalı ve memlekete demokrasiyi yeniden getirmeliyiz. Başka da bir çaremiz yok…
 
Kitap Tavsiyesi:Hata Neredeydi? (Bernard Lewis)
Haftanın Sözü: Her gün ulan bugün acaba ne olacak diye kalkıyoruz; bu kadar da olmaz ki canım deyip yatıyoruz. (Ferhan Şensoy)
 
 
 
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

alinti yazarlar ALINTI YAZARLAR
hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

e-gazete E-GAZETE
sayfalar SAYFALAR
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat