DENİZ ÇAĞLAR FIRAT

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde bir ilke imza atarak kadın gelen sekreter yardımcısı atadı. 1984'te 'büyük şehir' olan İstanbul belediyesinde Yeşim Meltem Şişli, genel sekreter yardımcılığına getirilince Türkiye'de özellikle sosyal medyada en çok konuşulan konuların arasına girerek trend topic (TT) olmuştu.
İmamoğlu'nun İstanbul'a en üst düzeyde bir kadın yöneticisi atamasının 1984'ten bu yana bir ilk olduğuna vurgu yapılmış ve doğal olarak da büyük takdir toplamıştı. Aslında bence TT olması gereken ve anormal olan İmamoğlu'nun bir kadını üst düzey yönetici olarak ataması değil İstanbul'un büyükşehir olduğu 1984'ten yani 35 yıldan bu yana nasıl olur da üst düzey bir kadın yöneticiye sahip olamamasıydı. Aslında 35 yıldır cinsiyetçi bir kafa ile yönetilen İstanbul'a kadın yönetici atanmaması üzerinden durulup tartışılması gerekiyordu. Çünkü normal, demokrat, gelişmiş ve eğitimli bireylerin oluşturduğu toplumlarda bu böyledir.
Nereden mi biliyoruz? Tabii ki Eskişehir'den… Genel bir kronoloji sayamayacağım ama biz Eskişehirliler, belediyecilik dendiği günden bu yana yönetimde üst düzey kadın yöneticilere o kadar alışkınız ki… Üstelik de yardımcılık düzeyinde değil. Doğrudan Daire Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreter düzeyinde…
İLK OLARAK ZEHRA KAYA GENEL SEKRETER OLMUŞTU
Örneğin benim ilk hatırladığım isim Zehra Kaya. 2000'li yılların ortalarında Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak görev yapmıştı. Sayın Kaya'nın görev süresince Büyükerşen tarafından en önemli projelerin hayata geçtiğini biliyoruz.
CANAN DEMİR'İ UNUTMAK MÜMKÜN MÜ?
Zehra Kaya'dan sonra aklıma gelen bir diğer isim ise Canan Demir. O da 2000'li yılların sonlarında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekteri olarak görev yapmıştı. Canan Hanım, görev süresince çok önemli projelere imza atmış ve başarılı bir dönem geçirmişti. Canan Hanım'ın ardından Engin Çakmak genel sekreterlik koltuğuna oturmuştu.
ŞİMDİ DE AYŞE ÜNLÜCE GENEL SEKRETERLİK KOLTUĞUNDA
Çakmak, milletvekili adaylığı için görevinden ayrılınca koltuğa yine bir kadın Ayşe Ünlüce 2018'de gelmişti. Üstelik de halen bir yardımcısı da kadın… Yani İstanbul için bir ilk olan üst düzey kadın yöneticilik kavramına Eskişehirliler Büyükerşen'in belediyecilik ve yönetim vizyonu sayesinde yıllardır alışmış ve kanıksamış durumda. İstanbul'da genel sekreter yardımcısı kadın olunca yer yerinden oynamıştı. Ama Eskişehir uzun yıllardır üst düzey kadın yöneticiler tarafından yönetiliyor. Halen de aktif olarak belediye yönetimlerinde çok sayıda üst düzey kadın yönetici görev yapıyor.
Anormal olan ise yukarıda ifade ettiğim üzere bu tip görevlere kadınların atanmaması. İçinde bulunduğumuz bu karanlık tabloda bile bu tip gelişmelere büyük sevinç duymamız aslında zihnimizin nasıl da cinsiyetçi kodlandığını göstermesi açısından değerli. Bu zihniyet devrimini gerçekleştiren İmamoğlu'na teşekkür ediyoruz.
Ancak hep söylediğimiz üzere tüm Türkiye'nin Eskişehir'den ve Yılmaz Büyükerşen'den alacağı çok ders var. Bunların en önemlisi de zihniyet dersi, olaylara bakış açısı… Evet, belediyecilikte projeler ve projelerin yaşamsal karşılığının olması, insanların hayatlarını kolaylaştıracak kent düzeni vb çok önemli. Ama en önemlisi de belki de yöneticilerin cinsiyetlerine bakmamayı göstermek. Bu da Eskişehir farkı olarak tarihe geçmeli.
Bize bunu gösteren ve bu farkı yıllardır yaşatan ve bu zihniyet devrimini yıllar önce gerçekleştiren Yılmaz Büyükerşen'e en büyük teşekkürü bizim etmemiz gerekiyor.

Çünkü gerisi siyaset, gerisi politika.