Kadınlar için çok konuşulur, çok yazılar yazılır, çok yorumlar yapılır. Zaman olur şiirlere ve hikayeler konu olur, zaman olur gazetelerde manşet manşet onlara yapılan saldırılar, cinayetler ve yaralamalarla haber konusu olur. Konu kadın olunca herkes ve her şey susar kalemler konuşur. Yürekten dökülen sözcükler, sözler kelime olur, cümleler olur kadınları anlatmaya, yazmaya çalışırız ama yazmak için kelimeler kifayetsiz kalır. Ne kadar yazsak, ne kadarda onları anlatmaya çalışsak, aslında kadınlar yazmayla anlatılmayla bitiremeyiz, bitirilmez. Çünkü onlar anadır, onlar yardır, bizim hayat arkadaşlarımız, kızlarımız, kadınlarımız, yaşamımızın, yaşantımızın diğer yarısı. Ne kadar yazsak, ne kadar anlatmaya çalışsak azdır onlar için çünkü onlar Atatürk'ünde dediği gibi 'Dünyadaki her şey onların eseridir', Peygamberimizin müjdelediği gibi 'Cennet onların ayakları altındadır' o yüzden onlar baş tacımızdır, diğer yanımızdır.
Kadınlarımız için ne yapsak azdır. Susmasınlar, susturulmasınlar. Dünyada eser bırakmaya devam etsinler.
Ve Susar Kadın.
Kalbi yumuşaktır, hassastır. İçinde kuru bir çıra dağı vardır… Yakmasını bilirsen, seni ısıtan sönmez bir ateşe dönüşür kadın. Mutlu etmesini bilen için, mutluluğun bitmeyen kaynağı olur kadın. Ağlatması kolaydır, güldürmesi çaba ister.
Duygusaldır kadın, çoğu şeye ağlar.
Kadın kıskanılmak ister ama aşırı sıkılmaktan hoşlanmaz. Kadın korunmak ister, sahip çıkılmak ister ama değiştirilmekten hoşlanmaz. Kadın güvenmek ister ama güvenin kontrolünü elinden bırakmak istemez.
Ağlasa da kadın, erkeğe bıkmadan usanmadan şans verir. Her şans verdiğinde ise, sevdiği bunu bilsin değerlendirsin diye anlatır, konuşur. İster ki sevdiği bu şansı kullansın, kullanmayı istesin. Erkek ise bu konuşmaları 'dırdır' olarak algılar ve dikkate almaz. Kadın ise ister ki dikkate alınsın. Çünkü her dikkate alınmayışında, kadının kalbinden bir bağ koparak sonsuzluğa düşer. Kalbine bir bıçak daha girer ve kadın ağlar sessizce.
Ve bu şans vermeler, dikkate alınmamalar her tekrarlandığında kadının içinden, onu sevdiğine bağlayan bir ip daha koparak sonsuzluğa düşer. Güven ipidir o, sevgi ipidir o, umut ipidir o, hayal ipidir o. İpler koptukça her seferinde, kadının arkasındaki dağ da erimeye başlar. Farkındadır kadın, eriyen dağın. Farkındadır kadın, bitmeye başlayan güvenin. Farkındadır kadın sönmeye yüz tutan sevgi ateşinin. Durdurmaya çalışır kadın.
Durdurmaya çalıştıkça her seferinde daha da çok konuşur…
Erkek bunu anlamaz. Ne oldu, diye sorar… Ne oldu da bu kadın sustu. Merak eder, telaşlanır, yeniden ilgilenmeye çalışır. Ama o erkek ağzıyla kuş tutsa dahi kadının içinde kopup sonsuzluğa düşen ipleri geri getiremez. Kadının vazgeçişini engelleyemez. Kopan bağlar kopmuştur artık ve asla geriye gelmez. Kaybetmemek için, elinden geleni fazlasıyla yapmış ve susmuştur kadın. Vazgeçmiştir artık.