Deniz Çağlar Fırat

Tüm Türkiye'de kadın cinayetleri artık dayanılmaz seviyeye ulaştı.
Kadına şiddet ve kadın cinayetlerine yönelik lanet okumalar, kınamalar ve protestolar yapılmasına rağmen bu olayların önü, arkası kesilmek bilmiyor. Bu sorunlarla baş etmek için sorunun kökenine inmemiz gerekiyor.
Kendi kararını kendisi almak istediği, eşinden boşanmak istediği ya da daha başka nedenlerden dolayı…
En çok da kocaları, eski kocaları, sevgilileri, akrabaları tarafından katledilen kadınlar, toplum gözü önünde resmen kaderlerini bekler gibi duruyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu her ay sistemli şekilde verileri paylaşıyor. Neden ve sonuçlarını analiz ediyor. Son 10 yıl içinde de katledilen kadın sayısı artarak sürüyor.
Peki neden?
Neler yaşanıyor ki kadına şiddet ve kadın cinayetleri artıyor?
KÜÇÜK DEDİĞİMİZ OLAYLAR ZİHİNLERİ DEĞİŞTİRİR
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun paylaştığı örneklerle anlatmaya başlayalım. Günlük hayatta önemsiz ve küçük detaylar gibi gördüğümüz olayların nasıl bir dalga etkisi yarattığını hissedelim:
1. Örneğin, kadına yönelik şiddetin temeli müfredat değişikliği ile atılmış oldu. Çünkü çocuklar müfredatta cinsiyetçi söylemlerin yer aldığı eğitim hayatının içindeler. Eğitimde bu yıl laikliğe aykırı değişiklikler yapılarak kız çocuklarının 'kocaya itaat etmesi' gerektiği, 'evliliklerin fıtratında' olduğu, yine çocukların 'evliliğe kadar iffetini muhafaza etmesi' gerektiği gibi konular müfredata eklendi.
2. Örneğin, İstanbul'da bir anaokulunda bir tiyatro gösterisinde 3-6 yaş arasındaki kız çocuklarının başları kapatıldı, ardından kız çocuklarına erkek çocuklarının ayakları yıkatıldı.
3. Örneğin, RTÜK çocuk istismarını meşrulaştıracak bir açıklamada bulundu. Şortla dans eden çocukların gösteri yaptığı bir TV programına dair 'Çocukluğun saflık ve masumiyetine tezat görüntüler içinde sahnede arzı endam eden kızlar, yaşlarına uygun olmayan kıyafet ve makyajlarla dans gösterilerini tamamlamışlar, söz konusu yarışmada yayın yoluyla istismar edilmişlerdir' ifadeleri yer aldı. Şort, makyaj, dans gibi kavramları zihinlere doğrudan cinsellik ya da ar-namus kodlaması olarak sundu.
4. Örneğin, kadınların haklarını korumak gerekçesiyle aslında kadınları sosyal hayattan çekmeye yönelik uygulamalar gerçekleşti. Kadınları tacizden korumak adına 'pembe vagon', 'pembe metrobüs', 'pembe trambüs' gibi uygulamalar başladı. Bu uygulamalar ile toplu taşımalardaki tacizleri önlemek yerine daha da meşrulaştırıldığı anlaşılamadı. Tramvayda tacize uğrayan bir kadına bu durumda ne yani pembe vagona binseydi mi denilecekti?
5. Örneğin, 'İsteseniz de istemeseniz de çıkacak' denilerek yürürlüğe giren 'Müftülerin resmi nikah kıyma yetkisini öngören yasa' ile fiili olarak laiklik ortadan kaldırıldı. Böylece kadın düşmanlığının önü açılmış oldu.
6. Örneğin, her gün öldürülen, boşanmak isterken şiddete uğrayan, hakları gasp edilen ve korunmayan kadınlar varken kadın düşmanı yasaların bir diğerinin 'Arabuluculuk Yasası' olması da arada kaynadı gitti.
7. Örneğin kadınların evlenememe değil, boşanamama sorunu olduğu ortadayken; kadınlar göz boşanmak istedikleri için öldürülürken, koruma altındayken öldürülürken; hala kadınları evlendirmek ve aileyi korumak üzerine politik hamlelerle kadınlar resmen ölüme mahkûm edilmeye çalışıldı.
Kadınlar her geçen yıl kurbanlık koyun gibi, bir sayı olarak istatistiklere kurban olarak yazılmaya devam ediyor.
Ve bu olaylar yaşadığımız, gördüğümüz, küçük detay gibi algıladığımız olaylar sayesinde gerçekleşiyor. Çünkü dalgalı denizde bile bir taş atsanız o taşın yaratacağı dalganın etkisini, ya da o dalganın nereye çarpacağını bilemezsiniz.
Düşünce yapınızı değiştirecek hiçbir olaya sessiz kalmayın.