Kapılar, kapılar…
Nerden nasıl girip nerden nasıl çıktığımızı şaşırtan kapılar…
Dinlediğimiz, dinlendiğimiz, şenlendiğimiz kapılar…
Sürgülü kapılar, kilitli kapılar…
Açık tuttuğumuz, bilerek kapattığımız, açamadığımız, açmak istemediğimiz kapılar…
Sığındığımız kapılar, dönmemek üzere terk ettiğimiz kapılar…
Hem açan hem de örten kapılar…
Her kapının ayrı bir hikayesi var hepimizde.
Namert kapısından hacet dermek çok zor bizim için.
Her kapı çalınmasında yüreğin ürperir her daim.
Bekir Sıtkı Erdoğan'ın aşağıdaki
'Nic'oldu ticaret hani karımız
Yağmaya gidiyor bütün varımız
Görmesek şahittir kulaklarımız
Duymasak da kapımızı çalan var' dörtlüğünü okudukça hatırlamak ve hatırlanmak gelir aklıma. Benim hatırladıklarım, beni hatırladıklarına inandıklarım gelir geçer gözünün önünden hep.
Kapı kapı dolaşmak, onlarla yeni yeni şeyler paylaşmak isterim niyeyse.
Unutmak istediklerim, görüşmek istemediklerim, ısrarla üstüme gelenler olsa da kapımı onlara kapatmak istediklerim de var tabi.
Yalnız kalıp şairin hesabı kapımı rüzgar dışında kimsenin açmasını istemediğim anlarım da var sizler gibi.
Hayat bu …
Sizler gibi doksan kapının ipini çekmişliğimde var. Çat orda, çat burda, çat kapı ardında savrulduğum da var.
Eşiğinde kul olmaya can attığımız kapılar da var kapıdan kilitlensek bacadan kaçacağımız kapılar da var.
Araladığımız kapılar da var bize aralanan kapılar da var.
Şaşırıp kapı aradığımız da var çevrildiğimiz kapılar da var kapıdan çevirdiklerimiz de var.
Kapıda kalmışlığımız da var kapıdan kovulsak da bacadan girmişliğimiz de var.
Evet, bu hayatta her şey bizim için, her şey bize yakın her şey bize yakın…
Neler çektik bu kapılardan neler. Hepimizin benzer hikayesi var. Yazsak hepimizin başından geçen bir roman…
Düşünelim bakalım hele…
Destursuz açılmayan kapıları zorladık mı hiç.
Çaldığımız kapı önündeki başkalarını da fark ettik mi hiç.
Hep açık olan ölüm ve düğün kapılarının önündeki hallerimizi gözden geçirdik mi hiç.
Evet, değerlendirelim bakalım hele bir.
Hangi kapıyı niçin aldık, hangi kapıları çalmadan son anda vaz geçtik, hangi kapılarda bekledik, hangi kapıdan ne bekledik, hangi kapılardan elimiz boş döndük…
Hangi kapının kilidini açtık, hangi kapının kilidini zorladık, hangi kapılar bize kilitliydi, hangi kapılara kilit olduk.
Dikkat edelim aman…
Kendimizi kapının dışında bulmayalım aman.
Kapıları kapatmayalım, kapımızı açık tutalım aman.
Açamayacağımız, bize açılması zor kapılar önünde ömür geçirmeyelim aman.
El kapısına düşmeyelim aman.
'Ne yüzün ne yüzüm; ne kapın ne kapım.' denmesin bize aman.
Aman, elimizdeki ekmeği verip fırın kapısını beklemeyelim aman.
Kapılar arasında kalmayalım aman.