Bu sözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, 'Makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz.' dedi. 07.12.2019

Maalesef teşkilatlarımızda ve belediyelerimizde, milletle arasına duvar ören arkadaşlarımızın bulunduğunu müşahede ediyorum. Kibir virüsünü kendimize yaklaştırmayacağız, asla, asla. Kibir, gurur onlar insanoğlu için değil, onlar Rabbimize aittir. Şayet, bu virüsün bulaştığı bünyeler varsa, onları da süratle temizlemeliyiz. Burada şu noktayı altını çizerek ifade etmekte fayda görüyorum, çok açık net söylüyorum, kendi çıkarını partisinin ve davasının üzerinde gören kişi kadar AK Parti'ye düşman kimse yoktur. 08.08.2017
Biz sahaya bakarız. Sosyal medya ile iktidar olunmaz, sahada çalışarak seçim alınır.
Bu konuşmaları genelde partinin Kızılcahamam 'istişare' toplantılarında yapıyor.Benzer birçok konuşması var. Her konuşmasında teşkilatlarına bir ikaz var.
Fakat uyan kim?

AK Parti yönetimlerinde bulunanlar, henüz kibirlerinden vazgeçmiş değiller. Virüs o kadar çok bulaşmış ki pandemi oluşturmuş durumda.
Reis'in sesine 'kulak' tıkayanlar var.
Peki; hangi milletvekili sahaya çıkmış, çarşıyı, pazarı dolaşıyor? Vatandaşın halini soruyorlar. Öyle hızlandırılmış tek sıra dizilmiş insanlara nasılsınız deyip el sıkmakla olmuyor..
Seçim sahada kazanılır doğrudur.. Sosyal medya ile iktidar olunmaz o da doğrudur.Sosyal medyayı da göz ardı etmemek lazım...

SEMT PAZARLARINI BİR GEZİN..
AKPartililer. Çıkın şöyle bir SEMT pazaryerlerini gezin.
Ertuğrulgazi Salı pazarını dolaştım.
Kavun-karpuzdan geçtim.

Patates, soğan, domatesi, kabak, dolma biber, sivri biber, patlıcan, kayısı, çilek, mısır, kiraz. Marul, pırasa, maydanoz, ıspanak, havuç.
Fiyatların makul olduğunu söyleyemem.
Haziran ayın 28'İ...Ne varsa fiyatlara baktım. Fiyatlar bir tık aşağıda... Fakat beklenen bir düşüş yok.
Esnafla konuştum...
Seçimlere adım adım giderken bu sene yi arar duruma geliriz

Merhaba, hayırlı işler dediklerimle konuştum. Neden fiyatlar düşmüyor? Bize gelen fiyat belli abi.

AKP'liler. Esnafı dolaşın. Oturun, onları bir dinleyin.
Emekliyi dinleyin.
Gençleri dinleyin.
Halleri nicedir.
Sorun.
Fiyatlara bakın.

Nerede kaldı raf-etiket dedektifleri?
20 yıllık iktidarınızın 'laboratuvar' sonuçlarını 'gözlerinizi' açarak görün.
Bir dinle, bin ah! İşit.
Farkında mısınız?
Bırakın enflasyon rakamlarını falan.
Bu hepsinden daha vahim bir durum.
Güven kaybı yaşıyorsunuz.Söylemlerinize artık kimse inanmıyor.
Sonra ah! Vah! Demeyin.
Hamasi nutuklarla insanın midesini doyurmuyor!

ENFLASYON FARKI ZAM DEĞİLDİR..
Vedat Bilgin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız. İşçi emeklilerimizin durumunu en iyi bilenlerden. Öyle emekliler var, yıllarca en yüksek tavan ücretinden SGK işçi primlerini ödemişler. Toplu iş sözleşmelerinden aldıkları ekonomik haklarından prim ödemişler.
Yasal olarak emekli olmuşlar. Aldıkları aylık '3300' TL... Asgari ücretin altında. Sefalet aylığına mahkûm edilmişler. Aynı kategoriden yeni emekli olanlar 8000TL ye yakın aylık alıyorlar. Eskiden emekli olanların zamanında intibakları doğru dürüst yapılmadı ve güncelleştirilmedi onlar mağdur edildiler. Sürekli olarak yıllarca Enflasyonun altında fark verdiler.
Örnek 8 bin TL alan emekliye % 40 zam verdiğinde 3.200 TL ilave ile maaşı 11.200 TL ye çıkarken 3.200 TL alan emekliye % 40 zam verdiğinde 1200 TL iyileştirme ile birlikte alacağı rakam 4.480 TL. Olur..
Şimdi gerçek bir düzenlemeye ihtiyaç var. O da güncelleştirilmiş intibakların yapılması. Bunun dışında rakamlar fasa, fiso...
Bu kesimler devletten sadaka istemiyorlar. Sadece mağduriyetlerinin giderilmesini istiyorlar. Ama bu konuda çıt yok. Fakat AKP hükümetinin sözcüleri şunu söylüyorlar.
Bu konuda Millet ittifakını somut çözüm önerileri ne? Bilen var mı? Yok. Yuvarlak laflar. Geçin bunları. Daha somut dar gelirliler enflasyona nasıl ezdirmeyeceksiniz? Maliye ve sosyal güvenlik politikalarınız ne olacak?
ENFLASYON ALTINDA EZİLDİK.
Bilgin; Enflasyon altında ezdirmeyeceğiz! Demiş. Daha önceleri de söylendi bu sözler. Ezildik.. Şimdi telafi zamanı. Bakalım kayıplar karşılanacak mı?
Temmuz ayında kamu çalışanlarına yapılacak zamla ilgili, 'Enflasyon ne gerçekleşirse onun üzerinde kamu çalışanlarımızı koruyan bir oranda ilave zam yapacağız. Türkiye'nin emekçileri endişe etmesinler.' dedi.
Zam demek yerine kayıplar telafi edilecek denseydi daha doğru olurdu.
Nasıl endişe etmeyeceğim?
Bir kere verilmesi düşünülen artışlar kayıpları karşılayacakmış? Daha dün şekere gelen insafsızca yapılan zamları da mı görmeyeceğiz. Önümüzdeki 6 ay içinde de yağmur gibi zamlar gelmeyeceğinin garantisi var mı?
Yok..
Benim bu konuda çekincelerim var. Hangi enflasyon? Sarmala girmiş ekonomik durum öngörülemiyor durumda. Tabii afet gibi oldu zamlar. Telafisi nasıl olacak? Yaşadığımız, yaşayabileceğimiz ekonomik felaketlerden derslerde almıyoruz.
İspatı?
AKP iktidar olmadan önce krizlere bir göz atın Mukayeseleri resmi rakamlarla yapın. Çarpıcı gerçekleri göreceksiniz.
Eskiden makalelerini takip ederdim... Şimdi dar gelirlilere bir kere zam yapılmıyor ki.. 6 aylık kayıplar giderilmeye resmi rakam oyunları ile telafi edilmeye çalışılacak. Enflasyon farkı bir lütuf değil ki.
Kaşıkla verilip kepçeyle alınacak!...