Abdüllatif Şener Başbakan Recep Tayip Erdoğan’la ters düşmüş yanlış yapılan, peşkeş çekilmek istenen Türkiye’nin varlıklarının özelleştirmelere karşı çıktığı için istifa edip ayrılmıştı.
Yerine ALİ BABACAN getirilmişti.
Düyunu umumiye gelmişti.
Hızlı özelleştirmeler ve neo liberal politikalarının savunucusuydu. IMF’in dayattığı stand by iyi niyet mektubundaki içerikleri uyguladı.
IMF destekli istikrar politikaları sözde, Türkiye’nin maliye ve para politikalarında disiplini sürdürmesi, bu yolla enflasyonun denetim altında tutulması ve halen yüksek düzeyde bulunan kamu borcunun düşürülmesi, verimliliği destekleyecek ve istihdamı arttıracak biçimde arz yönlü yapısal reformları gerçekleştirilecekti.
Hızlı özelleştirmeler ile kamu kaynakları belli bir guruba sermaye transferi gerçekleştirildi. Emeği ile geçinen halk fakirleştir. Dış borçlarımız ve iç tüketim arttı.
Kılıçdaroğlu’nun sofrasında yer alan Ali Babacan için, genç bir liderle Türkiye'nin perişanlığına son vereceğiz.
Ülkeyi perişan eden bir neo liberal politikalarının yürütücüsünden medet umuyor.
 Ali Babacan; Avrupa’dan alkışlara hasretti. Bilderberg toplantılarının gözdesi. IMF’ ci.  Fakat 2 büyükşehir belediye başkanının Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak yer almasını nedense istememiş. Rezerv koymuş. Bıyık altından gülümseyen sero Ahmet mutlu. Stratejik derinlik entelektüel birikimiyle son dakikada problemi çözmüş. Son 2 maddeyi düzenlemiş.
****
Kılıçdaroğlu’ nun Halil İbrahim sofrasında  Ahmet Bey'in gerçekten de güçlü bir entelektüel birikimi var. O, bu süreci toparlayanların başında gelir. Yeniden yolumuza döndük. Günlerdir uyumuyor bu lider, bilin istiyorum. O da çorbada tuzu olan çok değerli bir insan.
Krizi çözenlerden.
Suriye krizinin maliyeti bizlere en az 70 milyar dolar. Fakirliğimizin nedenlerinden biri de bu.
Suriye’ de başımızı yanlış öngörülerle bataklığa iten adam, şimdi krizi çözen entelektüel adam rolünde. Ahmet Davutoğlu ile de bitireceğiz bu deliliği diyor.
İnşallah sonrasında yeni bir delilik ile karşılaşmazsınız..


Vah vah!
*****
Her kes bu ucube sistemi eleştirmişti. Fakat bu ucube sistemden geçinenler çok memnunlar aslında. Çünkü bu ucube sistemin FAY hatları çok. Sistem, sismik boşluklar ile dolu. Politik fırsat bu boşlukları değerlendirmeler de yatıyor.
Halil İbrahim sofrasına oturanlar, kendilerinin dolgu malzemesi olduklarını gayet iyi biliyorlar.
Ah! Bir milletvekili olsam.
Pişmiş aşa su katmayalım beyler.
Grup kuralım! Pazarlığı yüksekten tutalım sonra makulü buluruz..
Halil İbrahim sofrasındayız ya. Nasıl olsa Kılıçdaroğlu cömert. İstemek biz den.
Veren el alan elden üstündür.
Ah! Kılıçdaroğlu ah!
Oyun başlasın.
LODİNGGGGG.
****
Valla ben anlamadım. Hadi bu ucube sistemim tutarsızlıklarını, eksikliklerini siyaset bilimci gözüyle anlatırım da.
Sistemin tıkandığı kör noktaları anlatırım da.
Hukuk diye diye, adaletin nasıl tepelendiğini anlatırım da. Anlatacak benim gibi binlercesi var.
Cahili anlarım.
Fakat hem cahil, hem aptal ise hapı yuttunuz demektir. Orada demokrasi işlemez.
Peki, hem cahil ve aptal, hem parayı bulduysa, orada da demokrasi işlemez.
Sonradan görmelerin olduğu yerde, demokrasi işlemez. Sanattan, kültürden uzak insanların çoğunlukta olduğu yerde demokrasi olmaz.
Hem okumuş, hem çok bilmiş, hem de egosu var ise hapı yuttunuz demektir..
Sakallı CELAL’ in dediği gibi, bu “kadar cahillik ancak tahsil ile mümkündür”!
Demokrasi diye koştuk yıllarca peşinden yorulduk. Bir sevgili gibiydi demokrasi. Bir var, bir yok.
Bize, makyajlı halini gösterdiler. Gerçek yüzlerini sakladılar bizden
Makyajları gidince, maskeleri düşünce gerçekleri gördünüz..
Estetikçiler ne güne duruyor! Oradan gerdir, burada dolgu maddesi yaptır.
Demokrasi diye sizlere yıllarca fragman izlettiler. Hiç inanmadım ki?
Demokrasiyi hiç hak etmedik ki..
*****
Fatih Altaylı’ nın programına katılan Akşener ile yaptığı söyleşisinde HDP masada falan değil demiş.
Biz de yedik. Gölgesi orada duruyor!  HDP olmasa ne Cumhurbaşkanı seçilebilir, ne de siz o masada oturabilirdiniz.
Herkese mavi boncuk..
****
Masada olmaması onlar için kendisi için büyük bir avantaj. Rotayı çiziyor. Nasıl olsa  paralel dublörü olan  DEVA masada.. Ali Babacan çıkıyor diyor ki, anayasadaki Türklüğü tartışacağız Allah Allah!
Nereden çıktı bu? Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürüyorlar. İki gün geçiyor anayasanın ilk dört maddesini tartışacağız diyorlar. İki gün geçiyor Bir bakıyorsun bakanlık paylaşıyorlar.
İşte siyasetimizin manzaraları bunlar..
****
Zavallı solcu geçinenler vah! Vah! Hiçbir ki
Tap okumadan, günümüz dünyasının gelişmeleri doğru okuyamadan, şabloncu ABD’ nin sipariş masasına iktidar için oturdunuz ya. Anti emperyalistsiniz ya!.
Atatürkçü’sünüz ya.
Uğur Mumcu’nun antiemperyalist mücadelesini anma günlerinde anlatırsınız ya. . Mikrofonu elimize aldığımızda, sesimizi gür bir şekilde anti emperyalist mücadeleyi anlatırız ya..
Vah vah!
Şimdiden Kuvayı Millicilik numaralarına yatın. Sonra çıkın deyin ki, hem milli hem yerliyiz?
Masada IMF cilerle mi?
Yersen!
Buyurun beyler buyurun Halil ibram sofrasına.
*****
Aptallığın temel yasalarını Cipolla anlatıyor. “Cipolla' ya göre dört çeşit insan var:
Zeki, aptal, saf ve haydut insanlar!



Alın okuyun biraz belki idrak edersiniz! Aklınızda bulunsun!
Nasıl olsa her toplumun belli bir oranında inanan aptallar çıkar.
Eğitimliymişsin, değilmişsin fark etmez.
Medyan ortalaması..
Bir de, Aziz Nesin’ e kızmıştınız değil mi? Şimdi hak mı veriyorsunuz? Duymadım!
Aptal olmayanların çok yüksek olan toplumlarda, demokrasi olur mu?
Biraz yüksek sesle bağırın.
Mesele, aptal olmamayı idrak etmek!