Türkiye'de TOBB'a bağlı 365 Oda var. Bunun yanı sıra Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna (TESK) bağlı 82 Esnaf ve Sanatkarlar Birliği bulunuyor. Türkiye, tüm dünyada olduğu gibi ciddi şekilde pandemi ile mücadele ediyor ve bu mücadelenin çok ciddi bedelleri oluyor. Hem yaşam kayıpları düzeyinde hem insan sağlığı düzeyinde hem kültürel düzeyde hem de ekonomik düzeyde toplumun tüm kesimleri içinde bulunduğumuz bu süreçten olumsuz etkilenmiş durumda. Ancak ülke geneline bakın ne 365 Oda başkanından ne de 82 Esnaf ve Sanatkarlar Birliği başkanlığından sürece dair ciddi bir talep duyulmuyor.
Neden?
Üyelerinin iş yapamaz duruma geldiği, ekonomi çarklarının durduğu, hayatın olağan akışının ters yöne aktığı, ekonomik küçülmelerin başlandığı, insanların geçimlerini sürdüremediği bir ortamda bu Oda Başkanları çıkıp üyelerinin seslerini duyurmayacak da ne yapacak?
Altlarına tahsis edilen koltukların sıcak hissi ve ellerini kaldırdıkları zaman kendilerine hizmet eden insanların varlığı onların da gözünü mü kör etti?
Makam araçlarına binip evlerine gittiklerinde görevlerini huzur içinde yapmış olmanın mutluluğunu yaşayabiliyor mı?
Bu sessizlikleri, yangın yerine dönen piyasaların içler acısı halini görmemeleri o sıcacık koltuklarla örülü camdan sırça köşklerine siyaseten oturduklarının göstergesi değil mi?
İşin bir de başka bir boyutu var ki üzerinde asıl durulması gereken de o. Bu sessizlik ve yangın yerinde çıkıp üyesinin ve ekonomi çarklarının sürmesinin peşinde olan Oda başkanlarının itibarsızlaştırılmaya çalışılması, eleştirilmesi…
Örneğin TOBB'a bağlı 365 Odadan biri olan Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler.
Örneğin TESK'e bağlı 82 Birlikten biri olan Eskişehir Esnaf Odaları Birliğine bağlı Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen…
Yaşanan sürece dönük ne zaman çıkıp bir açıklama, talep, çözüm yolları önerseler ya başka bir koltuğa oynuyor diyorlar, ya itibarsızlaştırılmaya çalışılıyorlar.
Oysa ne diyor Metin Güler ile Bahar Bilen…
3 bin ETO üyesinin işletmelerinin kapandığı ya da kısıtlandığı, salgından dolaylı olarak etkilenen ETO üye sayısının ise 8 bine yaklaştığı bir ortamda üyelerine Güler kadar yüksek sesle destek isteyen, ekonomik çarkların dönmesi için meslek grupları ile bir araya gelerek onların taleplerini kamuoyuna duyuran, salgın nedeniyle dükkanları kapatılan ya da kısıtlanan üyelerinin kapalı olmalarına rağmen ekonomik faaliyetlerinden doğan yükümlülüklerinin devam ettiği için haksızlık olduğunu söyleyen Türkiye'de kaç tane Oda başkanı var?
Siyaseten koltukta oturanlar asla anlayamaz. İçinde bulunduğumuz dönemde gerçek sorunumuz Metin Güler ve Bahar Bilen gibi başkanların konuşması değil, neden tüm Oda başkanlarının üyelerinin ve toplumun haklarını korumak adına konuşmadığıdır.
Umarım bir gün anlarsınız bunu…