OdunpazarıMüftüsü Hamdi UZUNHARMAN'ın yazısı...

Mevlid-i Nebi; Hazreti peygamberimizin doğum zamanı anlamına gelmektedir. Her yıl hicri takvime göre peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.)'in doğum günü olan rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi, Mevlid Kandili olarak idrak edilmekte, Peygamberimizin doğum gününü de içinde bulunduran hafta ise Mevlid-i Nebi Haftası olarak kutlanmaktadır.

Yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de Ahzab Suresi 56.ayette bizlere şöyle seslenmektedir; 'Allah ve melekleri peygambere salat ediyorlar; ey iman edenler, siz de ona salat ve selam okuyun.' Yüce Rabbimizin bu buyruğunu işiten, her iman eden Allah kulu şunu düşünmeden edemez. Allah'ın kendisi ve melekleri peygamberine salat ediyorken ve iman eden kullarına da o güzel peygamberimizesiz de salat ve selam okuyun diyorken nasıl bu çağrıya uymasın ki insan... Üstelik Rabbimizin Tevbe Suresi 128.ayetini duyup da bu salat ve selamı nasıl can-ı gönülden, sevgiyle, aşkla yapmasın ki insan... Ne diyor Tevbe Suresi 128'de bizi kelamıyla karanlıklardan aydınlıklara çıkaran Rabbimiz; 'Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.'

Bize düşkün olan bir peygambere nasıl düşkün olmasın ki insan... Nasıl o güzel örnek insanın, alemlere rahmet olan elçinin doğumuyla, dünyaya teşrifiyle sevinmesin ki... İşte şükürler olsun Rabbimize ki bir Mevlid-i Nebi Haftası'na daha ulaştık. O kutlu Nebi'nin çağrısıyla Allah'a koşmuş insanlar olarak Allah'ımıza ne kadar şükretsek azdır. Her Mevlid-i Nebi Haftası bizlere peygamberimizi her sene yeniden kalbimizde yeşertme fırsatı vermekte, her Mevlid-i Nebi Haftası Diyanet İşleri Başkanlığı'mızca belirlenen farklı farklı temalarla, bir ömre sığmayacak Peygamberimizin hayatının farklı yönlerini hayatımıza her yıl nakşetmektedir. Bu yıl ki Mevlid-i Nebi Haftası teması ise 'Peygamber ve Çocuk' olarak tesbit edilerek, bizlerin geleceği olan çocuklarımız ile onları çok seven peygamberimizin ilişkisini, onlarla iletişimini, onlara verdiği değeri daha iyi anlamamıza vesile olacak, peygamberimiz ve çocuklarımızla dolu bir haftayı yaşamak, o atmosferi gözümüzün aydınlığı çocuklarımızla beraber soluyarak kutlamak, bizim dünya telaşlarından ihmal ettiğimiz çocuklarımızın ruhlarında kalıcı bir güzellik oluşturacaktır.

Bizlere doğru yolu tavsiye eden Rabbimiz, bizleri dünyaya gönderip burada başıboş bırakmamıştır. Bizlere doğru yolu bulmamız için kitaplar ve içimizden peygamberler göndererek bize merhamet göstermektedir. Doğru yolda kalmamız, doğru bir hayat sürmemiz bize hem dünya saadeti hem de ebedi yurdumuzda kurtuluş ve mutluluk verecektir. Ancak insanoğlu irade sahibi bir varlık olması sebebiyle kendi nefsi ve ona apaçık bir düşman olan ve insanın mutluluğuna giden dosdoğru yolun üzerine oturup onu yoldan çıkarmak için her fırsatı kollayan şeytan tarafından tehdit altındadır. A'raf Suresi 16.ve 17.ayetlerde şöyle buyuruluyor

'İblîs dedi ki: 'Bundan böyle benim sapmama izin vermene karşılık, ant içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.'İşte bu tehditlere ve tehlikelere karşı bizler kendimizi ve sevdiklerimizi korumak zorundayız. En sevdiğimiz canlarımız çocuklarımızı da korumak için onlara güzel bir terbiye vermek zorundayız. Peki, bizler çocuklarımızın nasıl doğru bir terbiyeye, güzel ahlaka sahip olmasını sağlayabiliriz. İşte önümüzde yüce Rabbimizin ayeti bize nasıl da bu konuda yardımcı olmaktadır. Ahzab Suresi 21.ayet şöyle buyuruyor; 'İçinizden Allah'ın lutfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah'ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah'ta güzel bir örneklik vardır.' İşte bizler göz nuru çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimizi, çocuklarımıza nasıl davranmamız gerektiğini, nasıl onları güzel ahlaklı bir terbiye ile büyüteceğimizi peygamber efendimizden öğrenmeyeceğiz de kimden öğreneceğiz? Bu Mevlid-i Nebi Haftası bize ve geleceğimizin mimarı çocuklarımıza sahip olabilecekleri ne büyük nimetler sunacak inşallah.

Hem kendimizi hem de ailemiz ve sevdiklerimizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden korumak bizim en önemli görevimizdir. Tahrim Suresi 6.ayette buyurulduğu üzere 'Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.'

Mevlid-i Nebi Haftası bizim ve ailemiz için bütün bir yıl peygamberimizin yolundan gitmemiz için bizleri bilgilendiren, peygamberle daha bir yakınlaştıran önemli bir haftadır. Peki O rahmet elçisi peygamberin yolundan gittiğimizde, yolun sonunda bizi ne bekleyecek? O Rabbimizin içimizden bizlere peygamber olarak gönderdiği övülmüş Nebi'nin yolundan gidenler, yüce Rabbimizin Nur Suresi 52.ayetinde buyurduğu üzere 'Allah'a ve resulüne itaat eden, Allah'a itaatsizlikten korkan, O'na saygısızlıktan korunanlar var ya, işte asıl kazananlar bunlardır!' ayeti uyarınca mutluluğa ulaşan insanlardır..' Bu ayetten de anladığımız gibi peygamberimizle gideceğimiz bu yolun sonunda mutluluk var, tüm sevdiklerimizle beraber ebedi cennet var, o güzel Nebi'ye komşu olmak var. Mevlid-i Nebi Haftası'nda bu dünyanın ve ahiretin mutluluğu var. Bizi İslam ile şereflendiren Rabbimiz, alemlere rahmet olarak dünyamızı ve bizleri Hz.Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile şereflendiren Rabbimiz, kalplerimizde Rasulullah aşkını doğuran ve bu doğum sevincini bizlere her yıl aynı coşkuyla yaşatan Rabbimiz, bütün bir yıl boyunca o sevinci yüreklerimizde yeşerten Rabbimiz bizleri Mevlid-i Nebi Haftası'nın kıymetini bilen ve her gününü peygamberimizle geçiren kullarından eylesin. Mevlid Kandilimiz ve Mevlid-i Nebi Haftamız bizlere, ailemize, çocuklarımıza, tüm İslam alemine mutluluklar getirsin.

GününDuası:
'Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.' (İsraSûresi, 80. ayet)