Eski,HAS PARTİ genel başkanı.
Erdoğan'a çok ciddi eleştirileri vardı.Harun olmaya geldiler, Karun oldular. Biz, AKP gibi firavunlaşmayacağız demişlerdi.

Bir gün kalktık. Gazetelerde sürmanşet haber. Numan Kurtulmuş yatay geçişle, AK Partiye geçivermişti. Erdoğan için söyledikleri unutuldu bile.
****
Şimdi AK Parti genel başkan vekili. Yani Recep Tayyip Erdoğan'ın 1. Numarası.
Usulde böyle.
Eskişehir'e gelmiş basın toplantısı düzenlemişti ANEMON' da. Aradan geçen 4 yıl içerisinde milletvekilleri bir araya gelmişlerdi. Genişletilmiş danışma toplantısına katılmıştı. Danışma kurulu dediğimiz birisi konuşur diğerleri dinler. İstişareden bu anlaşılmalıdır.
Esas olan kulislerde neler konuşuldu?
Kimlerin öfkesi dinmemiş.
Kimlerin beklentisi var?
Kimler arkalarda kalmış.
Kimler Kurutulmuş'un masasında yer almış..
Soruların yanıtları belli.
*****
Kafeteryada partiye gönül veren partililerle NUMAN BEY konuşmuş. Partinin sıkıntıları dinlemiş. Aslında yapılacaklar belli.
Gelen, giden birçok genel merkez yöneticisi vardı düne kadar.
İşin aslı şu. Kim? yetkili, kim değil belli değildi.
Tek yetkili Recep Tayyip Erdoğan.
Bir gece ansızın yeni bir başkan gelebilir.
*****
Numan Kurtulmuş ismi çok önemli. Tayyip Erdoğan' nın vekili.
Partinin 2 numarası.
Eskişehir'in dosyası Ankara'da masada.
Neler oluyor?
Genel seçimlere doğru giderken, bu sıkıntıları nasıl aşarız, kimle aşarız sorusunun yanıtları aranıyor.Eskişehir' de neler oluyor? Görmeye gelmiş. Zira tablonun çok iyi olduğu söylenemez.
Elbette, AK partiye gönül verenler var. Kırk kalplervar. Bu haliyle teşkilatları harekete geçirecek bir sürükleyici isim lazım.
Şunun şurasında ne kaldı?
Tıpkı belediye seçimlerinde olduğu gibi bu gün yarın derken çok geç kalmış oluna bilinir.
Bad'el harab'ül-Basra diye bir söz vardır. Yani Basra yıkıldıktan sonra neye yarar anlamında.
Siz anlarsınız!



Seçimlere giderken aday olmak için yönetimlerden istifalar oluyor. Bütün partilerde böyle. Kimseye neden istifa ediyorsun diyemezsin. Kurumsal kimlik ve teşkilatı olan partiler bu sorunu çözse de önemli sıkıntılara neden oluyor.
Her seçim öncesi bu sorunlar yaşanıyor.

Genel merkezler seçimlere hazırlayacak yeni il başkanlarını atarken bunlara dikkat edilse de sonunda teknik hatalara yapabiliyorlar.
Çünkü bütün partilerde, 'klikler' var. Onların ekipleri var. Eğer,ekipler çalışmaz ise sonuç başarısız oluyor.
*****
AKP yeni bir rota çizme aşamasında.
Özellikle ESKİŞEHİR de. Teşkilatın sıkıntıları biliniyor. Şimdi teşkilata dinamizm kazandıracak, üyelerle sağlıklı iletişim kurabilecek LİDER arıyorlar.

Her gün fiskos masalarında başka, başka isimler öne sürülüyor. Fakat taban farklı düşünüyor.
Şimdi hesaplaşma dönemine giriliyor.

AK Partide belli olan eğer genel merkez çakmalı, tabanın benimsemediği,isimler milletvekili gösterilir ve ilk sıralarda yer alır iseler, AK Parti Eskişehir de tarihi bir hezimeti yaşayabilir.
*****
Numan Kurtulmuş bunları biliyor. Hani derler ya. Prof. var. Bir de Prof. var.
Kendisine ulaşan. İsimler var. Araştırmalar ve anketleri var.
Geliş nedeni parti içinde nabzı görmek.
Yazılmamak kaydı ile kulisler devam ediyor. Bakalım zarfa mı bakacaklar? Yoksa mazrufamı bakacaklar?
Yakın zamanda göreceğiz.
******
MilletvekilliğindeAKP umduğunu bulmayabilir.
İşin gerçeği, AK Partiyi,kendi çıkarları için ikbal kapısı olarak gören bir zihniyet var.
Bu biliniyor.
Ya, eski tas eski hamam diyecekler, ya da yeni bir ekiple mi devam edilecek?Sorun, bunu genel merkez yetkililerin vereceği karar.
*****
Bu değişim tabana nasıl yansıyacak.
Ancak AKP' ye oy veren seçmen, Tayyip Erdoğan'a oy verirken listelerde tasvip etmediği adaylar gösterilir iseler oy veremez.
Böyle bir durum da söz konusu.
Parti içinde birbirleri ile selamlaşmayan, birbirlerine kem gözle bakan ve Erdoğan'ın sırtından geçinen o kadar çok parazit var ki.
Şimdi, masada kartlar yeniden dağıtılacak.
Ben de varım.
İyide kim?İL başkanı olacak.
Aslında,İL başkanlığını ve milletvekilliğini en iyi kim yapar isim partinin tabanında belli.
Fakat kimsenin işine gelmiyor.
Zira KOLTUKLAR beka sorunu olmuş. Davaya ne bakan var, ne de inanan..

CEMEVİ TEMELİ ATILDI.

Cem evi temel atma töreni için Çukurhisar'a gittik... Canlar oradaydı. Alevi-Bektaşi Türkmen geleneğini devam ettiriyorlar.
Çok büyük sıkıntılarla karşılaşıyorlardı.
Ötekileştirilmişlerdi.
İnançları belli. Kimseden saklı değil.
Kimse onlara şöyle inanacaksın,böyle inanacaksın deme hakkına sahip değil.
Devletin temel görevi inanç önderlerine kolaylıklar göstermek.
Fakat aleviler yüzyıllardır yakıldılar, öldürüldüler.
Neden?

Tarihsel süreçlere iyi bakıp değerlendirmek lazım.
Anadolu Selçukluların son dönemi Osmanlıların ilk öncüleri olan akıncılar yani ALPERENLER, Türkmen ALEVİSİ değil miydi?
Yeniçeri Ocağı, Alevi-Bektaşi değil miydi?
Aleviliği bilmeden ahkam kesenler var ya.
İşte, onlar kendi siyasal çıkarları için ALEVİLİĞİ siyasallaştırdılar. Bir partinin arka bahçesi haline getirmek istediler.
İşte,dede konuşmasında bunu dile getirdi.
Birlikte gülbank çektik.Bismişah, Allah Allah!
Eskişehir Anadolu Erenleri Derneği, Çukurhisar'a Cem Evi ve Kültür Merkezi yaptırma kararı almıştı. Bu çalışma 2 yıldan beri sürdürüyorlardı. Kendilerine en çok desteği, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Vakıf başkanı olan şehir plancısı Dr. Ali Ulu veriyordu. Kendi inşaat şirketine Çukurhisar için bir Cem Evi ve Kültür Merkezi projesi çizdirildi. O günden bu güne kadar çalışmalar devam ediyordu.
Ali Ulu yaptığı konuşmada,ALEVİ-BEKTAŞİ –KIZILBAŞ inancına sahip Türkmenlerin 2. Mahmut döneminde çektikleri acıları söyledi.
Tarihsel süreçleri kısaca özetledi ve Bilecik Cem evi ile ilgili bir anısını anlattı. Resmi ideoloji ALEVİLİĞİ hala bir kültürel etkinlik olarak değerlendiriyor.
Yani, biliniz ki CEM EVİ ibadethanedir. Kültür merkezi değildir. Alevilik geleneğinde kültürel bir gelenek de vardır elbette.. bu değerlerimize sahip çıkmak istenmektedir. Ancak, anlaşılması gereken şu. Devlet kendi alevi-Bektaşi'sini oluşturarak, güdülemek istiyor.
Aleviler bunu istemiyor.

İbrahim Erenler konuşmasında, 'Kadim İnancımız herhangi bir kurumun lütuf etmesiyle değil bin küsur senedir yarenleri ile ayaktadır. Kültür evi değil, kültür mücadelesi değil inanç özgürlüğü mücadelesi veriyoruz. Torba yasalara sığmayız, yerimiz gönüllerdir. İnanıyormuş gibi görünen biat edip kenardan saraya sızmaya çalışanlar da asla bizden değillerdir. Cem evimiz bittiğinde kolları sıvayıp eğitime başlayacağız.'
Hayırlı olsun..