Öncelikle tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı'nı kutluyorum.
Yıllardır ülkemizde insanları düşündüren ve küçük de olsa bir mizah ile anımsanılan bazı sorular vardır.
Oruç suile mi açılır hurma ile mi? Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı ? ve tabii ki en güzel tebessümle anılan Türk sinemasının değerli ve rahmetli oyuncuları Adile Naşit ve Münir Özkul'un replikleriyle kalıplaşmış Turşu suyu limonla mı sirkeyle yapılır ?gibi sorular dönem dönem gündeme yeniden gelmekte.
Malum Ramazan ayına giriyoruz ve bu ayda biz diyetisyenlere e çok gelen sorulardan bir tanesi de 'Orucumuzu ne ile açalım?sorusu.
Geçen yıl Ramazan ayı boyunca 4 farklı köşe yazısı yazmıştım .Bu yazıma başlamadan önce geçen yılki yazılarıma da bir göz gezdirmek istedim. Birçok soruya cevap verebildiğim güzel bir yazı dizisi olmuş. Bu Ramazanayı boyunca da size farklı perspektiflerden bakarak yine yazılarımı yazıyor olacağım siz de yeni yazılar gelene kadar e geçen yılki yazılarımı bir okuyun derim.
Ramazan ayında beslenme neden bu kadar önemli önce onu hatırlatmakta fayda var. 11 ay boyunca birçoğumuz farklı öğün sayıları ve farklı düzende besleniyoruz. Ramazan ayında ise temelde 2 ana öğüne dayanan bir beslenme düzenine geçiyoruz. Her yıl söylediğim gibi bu yıl da öncelikleoruç tutma konusuna sağlık açısından yaklaşmak gerektiğini eğer diyabet, hipoglisemi gibi doğrudan kan şekeriyle alakalı kronik hastalıklarınız varsa veya gün içerisinde ilaç kullanıyorsanız lütfen önceliğiniz hastalığınız ve kullanmanız gereken ilaçlar olsun bu nedenle oruç tutmadan önce hekiminize veya diyetisyeninize danışmayı ihmal etmeyin.
Oruç tutarken en önemli şey SU!!!
Günlük en az 2,5-3 litre su (kişiden kişiye göre değişebilir) tüketimi bu ayda geçerli fakat gün boyu içemediğiniz suyu yerine koymak oldukça önemli bu nedenle iftardan sahura kadarki sürede su tüketiminizi artırmalı ve günlük almanızgereken su miktarına kadar çıkmalısınız.

Gelelim 'Öğün sayılarını nasıl ayarlamalıyız?'sorusuna
Normalde 5-6 öğün beslenen biriyseniz birden 2 ana öğüne geçmek sizi biraz zorlayacaktır.Bu nedenle iftardan sahura kadarki sürede en az 2 ara öğün eklemek kan şekerinizi dengelemek için daha doğru bir beslenme planı olacaktır. Bu ara öğünlerden bir tanesi süt grubundan süt, kefir, yoğurt, ayran olabilirken diğer ara öğününüz ise mutlaka meyve grubundan istediğiniz taze meyveler olması daha doğru bir tercih olacaktır. (Süt grubunu tüketirken gaz problemi yaşıyorsanız laktozsuz süt/kefir/ veya yoğurt tercih edebilir ayranınızı da henüz laktozsuz ayran ülkemizde bulunmadığından laktozsuz yoğurttan yapabilirsiniz.)

Bir diğer önemli nokta ise 'Lif Tüketimi'
Ramazan ayı boyunca yaşanan en sık problemlerden bir tanesi de kabızlık problemidir. Kabızlığın temelde 3 ana sebebi vardır diyebiliriz. Bunlar: az su tüketimi, az lifli beslenmek ve az hareket etmek olarak sıralanabilir.
Malum bu ayda açlıkla azalan enerji hareketimizi kısıtlamakta ve gün içerisinde su tüketimimizde oldukça düşmekte ama önemli bir nokta daha var ki az lifli belenmek. Bunun için özellikle sahurda hem daha uzun süre tok tutması için hem de lifli besin alımını artırmak için beyaz undan yapılmış ramazan pidesi yerine tam buğday , yulaflı, çavdarlı, tam tahıllı ekmekler tercih edilebilir ramazan pidesini ise iftarda tüketebilirsiniz.
Lif alımını artırmak için sahurda bol yeşillik iftarda ise mevsim salatalarınayer verilmeliara öğünlerde ise mevsim meyveleri tercih edilirken kabuklu yenilebilen meyveler kabuklu yenilereklif alımını artırmayı hedeflemeliyiz.

Kan şekeri demişken gelelim başlığımızdaki her yıl sorulan soruya
Oruç ne ile açılmalı geçen yılki yazımda da bahsettiğim gibi aslında bilimsel olarak orucunuzu ne ile açtığınızın çok da ciddi fark yaratmadığını söylemek gerekir çünkü su içip arkasına hurma yeseniz veya tam tersi hurma yiyip arkasına su içtiğiniz saniye farkları o kadar da mühim değil fakat gün boyu açlıkla birlikte dalgalanan ve iftara yaklaştıkça iyice düşen kan şekeri seviyenizi birden artırmak yerine lifli bir besinle yavaş yavaş artırmak en doğrusu olacaktır.Bu nedenle hurma kan şekerinizi yavaş yavaş dengelemeye yarayacak güze bir alternatiftir. Aynı şey iftarda birden çok fazla miktarda yediğinizde de gerçekleşir. İftar sonrası birden çöken ağırlık ve uyku hali düşen kan şekerinizi birden yükselttiğiniz için meydana gelmektedir. Bu nedenle özellikle iftar menülerinizi yavaş yavaş yemekte ve mümkünse çorba salata sonrası biraz ara verip ana yemekle devam etmeye çalışmak en doğrusu olacaktır.İftar menünüzde varsa tatlınızı ise az önce bahsettiğim iftardan sahura kadarki sürede yapacağınız ara öğüne kaydırmak da yine en doğrusu olacaktır.

Ramazan ayı boyunca su tüketiminize, meyve tüketiminize, küçük ara öğünler eklemeyi ve lifli besinlerden yararlanmayı unutmayın
Herkese sevdikleriyle birlikte geçireceği, keyifli ve sağlıklı bir Ramazan ayı diliyorum.
Hayırlı Ramazanlar