Fransa'da yavaş yavaş gelişen sonunda da önlenemeyen bir hareket olan 'Sarı Yelekliler hareketi' Avrupa'da da karşılığını buluyor.
Son olarak akaryakıt zamları ve kötüleşen ekonomik koşullara karşı Fransa'da başlatılan gösterilerin başını çekiyorlar.

Aklımıza gelen soru;
Sarı Yelekliler kim, güçlerini nereden alıyorlar?
Uzmanların 'sınıflar arası' oluşum olarak tanımladığı Sarı Yelekliler, çoğunluk olarak az eğitimli mavi yakalı orta sınıf.
Her ne kadar, hükümet, aşırı sağ ve solcu militanlarla, banliyö serserilerinin protestoların içine sızarak şiddeti olağanlaştırdığını söylese de, 'Zenginlerin Cumhurbaşkanı olarak tanımladıkları' Macron'un ekonomik politikalarına itiraz eden, özellikle de kırsal alanda yaşayan Fransızlardan oluşuyor Sarı Yelekliler.
'Sarayda oturanların' asla kendilerini anlamayacağını söyleyen Sarı Yelekliler, sadece yerel sorunlar ve kendi yaşam tarzları için ayaklandıklarını belirtiyorlar.
Fransa'da trafikteki araçlarda bulundurulması zorunlu olan sarı yelekleri giydikleri için de kendilerine Sarı Yelekliler deniyor.
Peki kim bu Sarı Yelekliler derseniz, 'Sen, ben, çocuk, işsiz, emekli, öğrenci, genel müdür, kısaca her şeye karşı olan herkes,' diye tanımlıyorlar kendilerini.

Ülkemizdeki gündem, her ne kadar orta vadede yerel seçimlermiş gibi gösterilse bile halkın gündemindeki tek soru 'asgari ücret' ne olacak sorusu.
Taraflar (işçi-işveren-bakanlık) yaptıkları açıklamalarla kendilerine göre haklı gerekçelerle ülke ortamını asgari ücret rakamının sıkıntısız bir şekilde kabullenilmesi için hazırlamaya çalışıyorlar.
Asgari ücretin rakamı konusunda değerlendirmeler yapılırken, Türk-İş başkanı asgari ücret tespit komisyonunda oldukça ilginç bir açıklama yaptı;
Yaptığı açıklamada Fransa'daki 'Sarı Yelekliler Hareketine' atıf yaptı.
Bir çok kesim başkanın ne demek istediğini sorgulamak zorunda kaldı.

Tekrar Sarı Yelekliler Hareketine geri dönersek;
Hareket durdurulamıyor.
Onbinlerce polis görevlendirilmiş durumda,
Polisin göstericilere çok sert davrandığı gözleniyor, bu arada en ilginç olanı; Türkiye'deki gösterilerde polis şiddetini sürekli vurgulayan batı basınında tık yok.
Şimdilik göstericiler istediklerini aldı.
Fransa Başkanı Macron, oldukça zor durumda kaldı ve 2019 yılı için akaryakıt zamlarını geri aldı.
Ancak göstericiler protestoların devam edeceğini açıkladı.
Hareket durur mu bilinmez ancak anlaşılıyor ki Avrupa'da orta sınıf halinden memnun değil.
Hareketin en tehlikeli günü olarak Cumartesi günü gösterilmişti, zira Sarı Yeleklilerin Elysee Sarayına yürüyecekleri belirtilmişti, hatta bu hareketi 'sarayı işgal denemesi' olarak adlandıranlar da olmuştu.
Cumartesi geldi ve geçti korkulan olmadı.
Arap Baharı adıyla anılan hareketleri Orta Doğu'da görmüş ve alışmıştık anlaşılıyor ki protestolar artık ekonomik şartların kötüleşmesi nedeniyle batıda başlayacak.
Sevgiyle kalın