Bu memlekette Atatürk'e saldıranlar oldu.
İftira atma kampanyası düzenlediler.
Bu işi görev edinmişler.
Atatürk'ün annesine saldırdılar.
Babasına saldırdılar.
Anılarına saldırdılar.
Bunları yapan utanmazların Dinle imanla bir ilgisi olabilir mi?
Olamaz.
Bu kadar olmaz ki, dedirtecek hale geldik.
El insaf.
****
Atatürk'ün suçu neydi?
Bu memleketi bizlere hediye etti.
Büyük Türk Milleti dedi.
TBMM'sini kurdu.
Bize yeni bir yaşam alanı verdi.
Bir nefes.
Çağdaş olabilme fırsatı.

****
O ilericiydi, devrimciydi.
Savaştan çıkmış bir millet ve yoklukların ülkesi..
Çok Zor şartlar altında kalkınma hamlelerini başlattı.
Cumhuriyeti kurdu.
Banka kurdu.
Mali, sistemi kurdu.
İşe, eğitimden başladı.
Sürekli devrim.
Çiftlikler kurdu.
Tarımın yapısını değiştirdi.
Sanayiyi getirdi.
Üreten Türkiye oldu.

Okullaşmayı değiştirdi.
Siyasal haklar geldi ve eşitliği getirdi.
Bunları çok çabuk unuttuk.
Tekke ve zaviyeleri kapattı.
Reformlar doğruydu.
****
Milli devlet…
Milli ekonomi seferberliği doğruydu.
Çağdaşlaşma hamleleri doğruydu..
O'na içten ve dıştan işbirlikçileri her türlü iftirayı attılar.
Yılmadı.
Yeni Türkiye.
Atatürk'le birlikte Cumhuriyetin hikayesini yazıyordu.
Ne çevresi, ne kendisi kamu malını amacı dışında kullandı.
Bütün varlığını Türk Milletine bağışladı.
Biz nasıl andık? Veya anıyoruz.
İkiyüzlülüğümüz.
*****
Neymiş efendim, Atatürk'ün sevdiği şarkılar?
Safiye Aylayı dinlermiş.
Manastır türküsünü çok severmiş.
İşi, direkler arası tiyatrosuna çevirenleri mi ararsın.
Saçma sapan anma gösterilerini mi?
Hangisi?
Ya da Anıtkabir ziyaretleri.
İşi biraz abartarak..
Böyle anma olmaz…

Biz Atatürk'ü hiç anamadık ki? Anlamak içinde çaba göstermedik..
Resmi sipariş ideolojik dayatmaların cenderesine sıkıştırıldık, bırakıldık.
Hiç analitik düşünmedik.
İşin hep kolaycılığına kaçtık.
Ya olaya ideolojik pencerelerden baktı ve işimize geldiği gibi kasideler düzdük.
Ya da, kayıtsız kaldık, yaptıklarını anlamadık.
*****
Bizim sözde, Atatürkçülere gelince!
Neymiş.
Bu gün 10 Kasım.
12 Eylülde de böyleydi. Gardırop Atatürkçüleri..
Kenan Evrenin cuntacı 'Atatürkçülüğü'.
İşin en kolay yanı.
Rozetleri tatlıktınız mı yakanıza, mesela olmuyor yani.
Araçların arkasına, Atatürk imzası veya kola dövmelerine ne dersiniz?
İllüzyonist bir Atatürkçülük modundayız yani.
Bu format, 12 Eylül 1980' de atılmıştı.
Kenan Evren'in kopyası hortlatıldı yine.
Böyle betimleniyor.


*****
O günden bugüne değişen hiçbir şey yok. Bir arpa boyu yol alamadık.
Mustafa Kemal'de bir insan..
Dönemin, en iyi devlet adamı. O çok iyi bir asker..
En önemlisi, dünya siyasi tarihine damgasını vurmuş bir Lider.
Modern Türkiye'nin kurucu hikayesini yazan adam.
****
O da üşürdü, acıkırdı.
Onunda zafiyetleri vardı. O da aşık olurdu.
O da, evlenip ayrıldı.
O da acıkır, hasta olur, canı acır, canı sıkılırdı.
Sevilirdi, severdi.
Kavga da ederdi. Münakaşa da yapardı.
Onunda aldığı politik kararlarda, birçok yanlışları vardı.

Ama o bir 'yarı Tanrı' değildi.
Tapınma merkezi de değildi..
Senin benim gibi bir insandı..
Çağın en önemli insanıydı.
Varını yokunu bu Millet için harcadı.
Varlığını, 'of-shore' hesaplarında saklamadı.
Eşe dosta ihale vermedi.
Yakınlarını zenginleştirmedi.
O da beşerdi..
****
Farklı bakış açılılarında Atatürk de eleştirilir.
Atatürk'ü tanımak, siyasi tarihi iyi okumakla, doğru anlamakla olur.
Hamasi nutuklarla 'Atatürk'ü' anlayamazsınız.
Kravatlardaki Atatürk fotoğrafları ile Atatürkçülükte olunamaz!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Sen milletin kalbindesin.
Bugün '10 Kasım'… Atatürk'ü kaybettiğimiz günün 84. Yıldönümü…
Resimlerini taşıdık yakalarımızda. Unutmamak için. Halbuki onun naçiz vücudu bir gün toprak olacaktı. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktı. Bıraktığı emaneti ise, 'hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir. Ben hiçbir doğma bırakmıyorum'! Demişti.
Kılavuz yol buydu.

Yunus Nadi ne diyor; onlar Atatürkçü ise, 'ben Atatürkçü' değilim.
Gazi Mustafa Kemal 20 yüzyılın Lideri..Hattı müdafaa yoktur. Sath-ı Müdafaa vardır. O satıhta bütün vatandır.
Türk'ün ateşle olan imtihanın mucizesinin sahibi..
Kalbimizdesin...