İzole etmek. Çok önemli… Binaları soğuktan ve sıcaktan korumak için binalarımızı taş yünü ile izole ediyoruz.
Laboratuvarlarda aşı çalışmalarında'Virüsleri izole' ediyoruz..
Hastanelerimizde enfeksiyondan korunmak için izole ediliyoruz..
İzole etmek öneli..
Korunmak için.
Şimdi de depremden korunmak için yapılarımızı izole ediyoruz..
Yani sismik izolasyon. Gündemimize girdi..Artık bundan vazgeçemeyiz!.
Fakat kötü politikacılardan kendimizi nasıl izole edeceğiz? Sorun burada?
*****
Sismik izolasyon kavramı ilk olarak 1876 yılında Tokyo Üniversitesi maden mühendisliği profesörlerinden John Milne tarafından ortaya atılmıştır.
Milne yapının altına izolasyon amaçlı 25cm çapında çelik bilyeler yerleştirerek 1876-1895 yılları arasında çeşitli deneyler yapmıştır. Bu deneylerde kullanılan 25 cm çaplı demir bilyelerin hafif depremlere karşı başarılı oluşu, buna karşı sürtünme kuvvetlerinin az olmasından dolayı rüzgara karşı başarısız olduğu gözlemlenmiştir. Sürtünme yüzeylerini arttırmak için bilye çapını 2,5 cm ye düşürerek yeniden deneyler yapmıştır. Yapılan bu deneyler, küçük çaplı bilyelerin hem depreme karşı hem de rüzgara karşı daha etkili olduğu gözlenmiş…
Yani,100 yıl öncesinden b çalışmaları Japonlar bilim ışığında çözmeye başlamış. Bu gün çok önemli gelişmelerle problemler çözüme kavuşturulmuş.
Sismik izolasyon yönteminde amaç zemin ile yapının tabanı arasına esnek enerji sönümleyici elemanlar yerleştirerek zeminden yapıya aktarılan deprem kuvvetlerinin azaltılmasıdır.
Yapıyı deprem sırasında hasardan korumak için tasarlanmış bir mekanizma.. Depremler sırasında binaların maruz kaldığı yüksek titreşimleri azaltarak binanın dayanıklılığını arttırıyor. Yani alttan gelen darbeyi amortisör gibi üzerine binen yükleri alıyor.

Sismik deprem izolatörü deprem hasarını azaltıyor. Fizik, matematik ve malzeme teknolojisinin uygulanması. Deprem bölgesindeki sismik izolatör uygulanmış hastanelerde bir şey yok.
Demek ki çözümün adresi bilimden geçiyor...
Depremden cankurtaran teknoloji.
*****
Deprem olunca sismik izolatörler gündeme geldi… Öncesinden bilinmiyor muydu? Biliniyordu..
Fakat bu günlerde gündemin ilk sıralarında. Şehir hastanesi yapılırken şartnamesinde var. O zamanlar muhalefet çok eleştirmişti. Şimdi daha iyi anlaşılmıştır bu hastanelerinin kıymeti herhalde.
Öngörüsüz muhalefet şehir hastanelerini çok eleştirmişlerdi.

Geçen sene Yaşar Bildirici'den önemli bilgiler almıştım. Sonra 973 tane sarkaç tipi sürtünmeyle çalışan çift yüzeyli sismik deprem izolatörlerinin olduğu söylemişti. Araçların park edildiği bodrum kata indiğimizde deprem izolatörlerini gördüm. Azıcıkta olsa sismik izalasyon konusunda bilgimiz vardı ama uygulanmış halini hiç görmemiştim. Ameliyathanelerdeki cerrahlar operasyon yaparken bile depremi hissetmiyor.

Şehir hastanesinin projelendirilmesinde tutunda, uygulamasına, denetlenmesine kadar her türlü ihtimal düşünülmüş ve önlemler alınmış. Elektrik,su,enerji,doğalgaz ile ilgili bütün eylem planları uygulamalı olarak hazır… Her şey anında devreye giriyor. Akıllı bir hastane. Günlük, kesintisiz binlerce insana sağlık hizmeti veriyor.

Eskişehir'in en güvenli binası denilmesi boşuna değil.

Helal olsun dedim yapanlara, yaptıranlara. Eleştireler de, neymiş efendim çok uzaktaymış, neden şehrin içinde hastane yapılmamış?
Ne söyleyeyim. Sıvılaşmanın yüksek olduğu yerde hastane yapılır mı? Yapılmaz…Önce insan hayatı değil mi!

İYİ PARTİDE YAPRAK DÖKÜMÜ.
Kongreden sonra İYİ partide sular durulur sanıyorduk. Hayır! Böyle olmamış. Henüz karın ağrıları dinmiş değil.. Mehmet Aktaş ve arkadaşları istifa etmişlerdi.. Şimdi de Şenel Altun'da istifa etmiş..2014 seçimlerinde MHP' den,2019' da İYİ partiden tepebaşı meclis üyesi olarak seçilmişti..
İstifa etmese, kamuoyunun gündemine bile gelmeyecekti. Bilinen bir isim değil.
Partinin çeşitli etkinlikleri olunca, hiç çağrılmamış, davet edilmemiş. Bu nedenle parti çalışmalarına hiç katılamamış..
İstifa dilekçesinde anlamlı bir cümlesi var. Partimdeki siyasi çalışmalara davet edilmediğim için partimin teşkilatının artık benim çalışmalarıma ihtiyacı olmadığını, en son örneği de yapılan il seçiminde gördüm.
****
İYİ Partinin Tepebaşı ilçesindeki bir yönetici bu söz üzerine kuliste şunu söylemiş. İstifa dilekçesinde zaten durumunu arz etmiş… Gerçekten partinin sizlere ihtiyacı yoktu.Partide koşturacaksın, konumunu belli edeceksin.Pusulan belli olacak. Üst kurul delegesi olamayabilirsin. Bu işler siparişle olmuyor.
Hizmet etmek için hangi ortam kalmamış? Çok üzülmüş.
Aslında Sayın Şener bir jeoloji mühendisi. Neden ondan teknik olarak yararlanmadıklarını bende anlamadım?
Kulislerden duyduklarımız çok daha farklı.
CHP'lilerle de arası çok iyi.. Bu durum İYİ parti içinde birilerini rahatsızlık veriyor olabilir? Rivayetler o dur ki CHP'ye geçebilir.
Ne diyelim.
Olursa şaşırır mıyım? Elbette hayır!
Ancak bunun etik kuralları var.
Şimdilik olmaz.
****
TEPEBAŞI AKP'li meclis üyesi Mustafa KAVAS ile diğer AK Partili meclis üyeleri arasında sıkıntılar var. AK Partinin içinde kazan kaynıyor, hatta fokurduyor. Bundan rahatsız olan AK Partili meclis üyeleri durumu il ve ilçe başkanlığına bildirmiş durumdalar. Şimdilik görmezlikten geliyorlar.
Nedeni de, Mustafa KAVAS'ın Belediye başkan yardımcılarının odasından çıkmadığı şeklinde değerlendirmeler artık ayyuka çıkmış durumda.
Peki, bunda ne var diye sorabilirsiniz?
Aslında hiçbir şey yok ama AKP'nin yerleşik oligarkları için problem teşkil edebilir…
Ya! CHP'ye geçerse?
Zaten yatay geçişlerde çok bir sorun yok. Ahmet ATAÇ herkesi kucaklıyor. Eyüp' de gelebilir. Merkez üssüne bakacaksın.
Şimdiye kadar geçenler yok muydu?
Şimdi siyaset biraz kendini askıya almış gibi gözükse de yakında başlar..
Şimdi sıra politik sismik izolatörlerde! Bulana helal olsun…

MİLLET İTTİFAKI bir arada omuz omuza..