Kainat ekonomisti bir zamanlar demişti ki, Enflasyon teğet geçti...
Enflasyonun,'siluetini' hiç gördünüz mü?
Ben gördüm.
Cebime giren ve çıkan paramdan anlıyorum.Aybaşında aldığım 'beş' litrelik ayçiçeği yağı ay sonunda alamadım
Enflasyon Kasımda yüzde 3,51 artarken yıllık bazda % 21,31 oldu. Bu rakamlarla enflasyon 3 yılın zirvesine çıktı.
Bu rakamlara vatandaş hiç inanmıyor. Vatandaşın enflasyonu en az % 50.
Doları 18. 50.den alıp 10.50 ye düşünce nasıl miyavladıklarını görüyorum.
ŞİMDİ 13.50 TL..
HETERODOKS EKONOMİK MODEL..
Anlayan beri gelsin..
Sonra,marketlerdeki rafların, etiketlerinin sürekli nasıl değiştiklerinin siluetlerini görüyorum.
Hemen zabıtalar harekete geçer göstermelik birkaç yer basılır, bunların haberleri yapılır sonrası tısss...Hani, stokçuluk yapanlar yanacaktı. Vah Vah ki vah!
Vatandaş yemiyor artık.
*****
Siluet görmek çok önemlidir herkes göremez.
Ufka bakıp Siluet görenler, 'ermiş' kişilerdir.
Bütün mesele 'silueti'görme zamanı.
Zamanlama çok önemli.
Gündüz görülmez.
Gece yarısı, resmi gazetede yayımlanınca görüyoruz.
Eğer, derin uykuda görüyor ve hatırlayabiliyorsanız çok şanslısınız! Hemen bir siluet görme tabirleri kitabı alın,neler diyor kitap diye bakın!
Mesaj...
Siluet görme seçimlere doğru giderken 'rüyalarda' daha çok oluyormuş!
Görmezseniz de kafaya takmayın.
Dinleyin!
Sonra, evin balkonuna çıkarak elinizi 'asker selamı'gibi yaparak gelecekteki,ufuklardakisiluetigörmeye başlayın.
Bursa'da Kapalı çarşıda iseniz Doların varsa yukarı doğru gittiğinin siluetini galerideki ekranlarda görürsünüz.
Başka;
Mesela,uçak gemisini yapmışız.Üzerinde havalanan 'yerli ve milli avcı bombardıman uçaklarımız bir iniyor bir kalkıyor'.
Ufkumuz çok geniş olunca 'siluet' görmeye başlıyoruz..
Karadeniz'e doğru döndüm. Sismik araştırma gemilerimiz doğalgaz çıkartıyor.
Sondajın her seferinde doğal gaz fışkırıyor Mübarek, Fışkırtıyor da fışkırıyor.
Hamdolsun.
Ufukta,silueti görüyoruz.
Mesela,demokrasi hem de en ilerisinden!
Mesela,ADALET.
Mesela,yolsuzlukla mücadele.
Mesela zenginlik.
Mesela,yoksulluk kalmayacak.
Mesela herkes kazanacak? Vın Vınnn.
Mesela, beşli müteahhitlerin ufka baktıklarında, Londra da ki, tahkim mahkemelerinin siluetini görüyorlar.
*****
Ne diyor muhalefet bu kış çok sert geçecekmiş. Geçmiş geçeceği kadar.
Sert olsa ne yazar.
Biz Türk'üz,doğruyuz,çalışkanız. Elhamdülillah Müslümanız. Vız gelir tırıs gider..
Ne mutlu! Ufukta siluetleri gördüm diyene!.
*****
Psikiyatriste gittim. Dinledi. Beni, klinik psikoloğa gönderdi. Gün bugün haftada bir randevumuz var. Şimdilik, izinli olduğundan 'mola' verdim.
Çünkü bende sık sık 'siluet' görüyorum dedim..
Psikoloğum, herkese nasip olmaz bu siluet görmeler dedi. Bu siluetler görme değil. Gece uyurken görüyorsan mesele değilmiş. Gündüz gözüyle 'siluet görmek' önemliymiş...
Evvel emirde, 'Kalbinizin çok saf' ve temiz olması lazım.
Peki; bu siluetler ne zaman gerçekleşir diye soracak olursanız, 'hayal meyal' hatırlıyor gibiyim.
Seçime doğru giderken, milletvekili olmak isteyenlerin, bol bol altın kaplama rozetlerini yakalarına takma siluet görmelerini arzu ederim.
Sonra, kamu ihalelerinin nimetlerinden nasıl yararlanırız siluetlerini, arda boylarında akaryakıt satış istasyonlarının çoğalması 'siluetlerini' görmek isterim.
Mezarlıklarda, cenaze defini sırasında çekirge gibi zıplayıp, elde kürek,mevtanın kabrine toprak atma siluetlerini gördüm.
Fragmanları sürekli gözümün önünde.
O kadar çok 'siluet' görme sahnesi var ki? Bununda çaresini buldum. Siluetleri görmek veya sona erdirmek için 'siluet' yazılımınızı, akıllı telefonunuza yüklüyorsunuz. İstediğiniz zaman 'siluet' görme özgürlüğünüz var.
Rahmetli Süleyman Demirel de; 'Neler olacağını görmek için önce nelerin olmayacağına bakmak lazım'! Derdi…
İşte, siyasi 'silueti' bilmek bu demektir.
Ne kadar haklıymış!.
Onunda hedefleri vardı, hep ufka bakardı. İlham alırdı.Türkiye'nin siluetini görür ve ''tarihe geçen sözü söylerdi'!
'Böyük Türkiye'!
Rahmetli Hasan Pulur'dan alıntı fıkra...
Kuraklık var, yağmur yağmıyor, nefesi kuvvetli bir hoca getirmişler, hep beraber tepeye yağmur duasına çıkmışlar, akşama kadar dua etmişler, bir damla yağmur düşmemiş...
'Hani hocaefendi, yağmur nerede?'
Hoca terslemiş:
'Sizin kalbiniz bozuk!'
'Niye?'
'Eğer yağmur yağacağına inansaydınız, şemsiye taşırdınız. Bir ben inandım, şemsiye aldım, o da yetmedi!'