Serdar Taci Zengin yazdı.

Türkiye topraklarında asla kabul edilemez bir olay gerçekleşiyor.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı 2 Ekim günü İstanbul Başkonsolosluğunda yok ediliyor.
Olay araştırılamıyor, incelenemiyor.
Konsolosluğa girilemiyor.
Çünkü;
Uluslararası mevzuat, büyükelçilikleri, konsoloslukları o ülkenin vatan toprağı kabul ediyor.
Buna bağlı şunu da söyleyebiliriz; konsolosluk, ülke aleyhine bir çok faaliyete katılsa bile, üzerine direk gidilemiyor.
Acaba bu olay Amerikada, İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da olsaydı o ülkenin devlet güçleri müdahale için bekler miydi?
Beklerdi diyemiyorum, müdahale ederdi de diyemiyorum.
Ancak kendi haline bırakmazdı diyebilirim.
Ayrıca Cemal Kaşıkçı'nın Avrupa'daki tüm ülkelere elini kolunu sallayarak girebilecek konumda olduğunu biliyoruz.
Bu olayın neden bu ülkelerin birinde değilde, ülkemizde gerçekleşmiş olduğunu ayrıca ciddi bir şekilde tahlil etmek gerekir.

Aklıma iki olay geliyor;
Birincisi Silahlı Kuvvetlerimizin en özel, en gizli odalarına (kozmik oda) alınan kararla girildiği, belge ve bilgi toplandığı, ve bunu yapanların devlet mevkilerinde görev yapan (önemli devlet mevkilerine nasıl geldikleri ayrı bir tartışma konusudur.) fetöcü çeteler olduğu geliyor.
Demek ki istenirse girilemez denilen her yere girilebiliyor.

İkincisi; terör faaliyetlerine yataklık yapan bir ülke olduğunda kendisine karşı faaliyet yapılan ülkenin uçakları, askeri güçleriyle o ülkenin topraklarında pek ala harekat yapabildiği geliyor.
Orta Doğu bunun tam bir örneği.
Orta Doğu'da kimse kimseyi takmıyor.
Kim kimi vurmak istiyorsa vuruyor.
Özellikle İsrail'in yaptıkları tüm dünyanın gözünün önünde gerçekliyor.
Kimsenin İsrail'i durdurmak için ufacık bir adımı bile yok.
Dünyanın güvenliğini sağlaması gereken Birleşmiş Milletler'in gücü bu kadarmış mı dememiz gerekiyor.
Ülkemiz Suriye'ye müdahale konusunda kimseden izin almamıştı,
Gereğini yerine getirmişti.
Ülkemizin içinde Suudi Arabistan Başkonsolosluğu içinde birisi yok ediliyor, olaya müdahale için, biz de bu ülkeden onay bekliyoruz.
Uluslararası kurallara uymak doğrudur, ancak batı ülkelerinin menfaatleri söz konusu olduğunda bunu defalarca çiğnediklerini biliyoruz.

Olayın rencide edici bir yanı da var;
Suudiler neden yok etme olayında Türkiye'yi seçtiler?
Türkiye'ye hangi gözle bakıyorlar?
Türkiye'yi hangi tezgahın içine çekmek istiyorlar?
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı Amerika'da bulunduğu zamanlarda neden adım atmadılar, atamadılar.
Ülkemize yapılan bu saygısızlığa karşı bekleyerek adeta sessiz kalmaya devam etmek ne kadar doğru?
Elimiz kolumuz bağlı mı?
Sevgiyle kalın