İl Vaizi FatımatülKübra  Yıldıran'ın yazısı...


Allah Resûlü, genç dostlarından Muaz b. Cebel'i Yemen'e elçi olarak tayin etmişti. Uğurlarken onunla birlikte yola çıktı ve bazı tavsiyelerde bulundu. Muaz bineğinin üstünde gidiyor, Allah Resûlü de onun yanında yürüyordu. Tavsiyelerini tamamlayan Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:'EyMuaz! Bu seneden sonra benimle karşılaşamayabilirsin, belki de ancak şu mescidime veya kabrime uğrarsın.'Bunu duyan Muaz, Hz. Peygamber'den ayrılmanın üzüntüsüyle ağladı. Allah Resûlü ise yüzünü Medine'ye doğru çevirerek şöyle buyurdu: 'İnsanların benim gözümde en üstün olanları, kim olurlarsa olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar, takva sahibi olanlarıdır.' (İbnHanbel, V, 236.)

Allah'ı sevmek, O'na saygı duymak, yasaklarına düşmekten sakınmak, korunmak, O'nun rızasına nail olmayı ümit ve azabına maruz kalmaktan endişe etmektir 'takva'. İslam'ın en temel kavramlarındandır ve önemini Kur'an-ı Kerîm'de aynı kökten gelen kelimelerin yer aldığı yüzlerce ayetin bulunması açıkça göstermektedir. Kur'an, iman eden ve salih amel işleyen bütün müminleri 'müttaki' yani takva sahibi olarak niteler. Başka bir ifadeyle, imandan sonra onun gereğini yerine getirip, iyiliklere sarılan ve kötülüklerden kaçınan herkes bu sıfatı almaya hak kazanmıştır. Onun için takva, Allah'ın insanları değerlendirmede kullandığı bir ölçüdür. Allah katında en değerliler en fazla takva sahibi olanlardır.(Hucurat, 49/13).Allah müttakiler ve güzel iş yapanlarla beraberdir.(Nahl, 16/128).Allah müttakilerin dostudur.(Casiye, 45/19).Allah müttakileri sever.(Âl-i İmran, 3/76), Cennet ve nimetleri müttakiler içindir. (Ra'd, 13/35)

Allah Resûlü, 'Birbirinize haset etmeyin! (Fiyatı yükseltmek için) müşteri kızıştırmayın! Birbirinize buğuz etmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Hiçbiriniz diğerinin (gerçekleştirdiği) satış üzerine (ikinci bir) satış yapmasın! Kardeş olun ey Allah'ın kulları! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz, onu küçük görmez. Takva işte buradadır.'diyerek üçdefa göğsüne işaret etmiş ve'Kişiye Müslüman kardeşini küçük görmesi kötülük olarak yeter. Her Müslüman'ın kanı, malı ve ırzı (diğer) bir Müslüman'a haramdır.(Müslim, Birr, 32)buyurarak takva ile ameller arasında ilişki kurmuştur.

Allah'a saygı ve itaatin ancak samimi bir sevgiyle gerçekleşebileceği şüphesizdir. Sadece korkuya dayalı bir saygı ve itaatin, insanlar nazarında olduğu gibi Cenab-ı Hak katında da fazla değeri yoktur. Onun için İslam Dininde Allah sevgisi ve hoşnutluğu Allah korkusuna öncelenmiş, Allah'tan korkmak da 'Ona karşı gelip günah işlemekten, hesap gününde yüzü kara çıkmaktan ve Onun azabını gerektirecek bir iş yapmaktan endişe etmek.' şeklinde anlaşılmıştır. İnsanı takvaya ulaştıran da, sevgiyle beraber bu sorumluluk ve endişe duyguları içerisinde olmaktır. Kullarına karşı çok bağışlayıcı ve çok merhametli olan Cenab-ı Hakk'ınmuradı onları korkutmaktan çok, doğru yola sevketmek ve karşılığında cennet nimetleriyle ödüllendirmektir. Onun bütün elçileri gibi Son Elçisi de müjdelemek (tebşîr) ve uyarmak (inzar) görevlerini yerine getirirken insanlara karşı sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmış, katı ve korkutucu davranarak onların kendisinden uzaklaşmalarına fırsat vermemiştir.

Sonuç olarak takva, Allah ve Resûlü'nün hoşnutluğunu kazanmanın ölçütü, müttaki ise bu hoşnutluğu elde etmiş mümindir. Takva, insanın her halinde Allah'a karşı saygılı olması, Ona itaatsizlik etmekten sakınmasıdır. İçten gelen bu duyarlılık ile kişi, günaha dair her şeyden kendisini soyutlar ve büründüğü takva elbisesi ile her türlü kötülükten korunmuş olur. Takva elbisesine bürünmüş, tertemiz, günaha bulaşmamış, taşkınlık göstermeyen, kin ve haset beslemeyen bir kalbin ve dürüst bir dilin sahibi, insanların en faziletlisidir. Tüm bunlar dışa güzel davranışlar olarak yansır ve böylece gerçek dindarlık, şekil ve ruh birlikteliğinin sağlandığı takva ile gerçekleşmiş olur. 'Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün. Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin... Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.(Âl-i İmran, 3/102-104)buyurmuştur.
Rabbim kurtuluşa erenlerden eylesin cümlemizi inşallah, selam ve dua ile…
GÜNÜN DUASI:
Allah'ım! Bu günde beni kendi hoşnutluğuna yakınlaştırıp, gazap ve azabından uzaklaştır. Bu günde ayetlerini okumaya beni muvaffak kıl; rahmetin hakkına ey merhametlilerin en merhametlisi.