Hatırlamak anlamına gelen tefekkür'ün bir anlamı da düşünmektir. İnsanı diğer varlıklardan ayrıcalıklı kılan düşünmesi, hatırlaması ve tefekkür etmesidir. Kur'an-ı Kerim'de bu kavram on sekiz yerde fiil olarak geçmekte, düşünen, tefekkür eden, hatırlayan insan övülmektedir. 'Ey Muhammed sana bu Kur'an-ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın belki onlar düşünürler.'(1) Yerin, göğün, yaratılışını, gece ve gündüzün birbirini takip edişini düşünenler, akıl sahipleri olarak nitelendirilmiştir. 'Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün gidip gelişinde elbette akıl sahipleri için ibret verici deliller vardır.'(2)
Geçmiş toplumların hayat hikayeleri, geçmiş peygamberlerin kıssaları, göklerin, yerin yaratılışı, güneş, ay, yıldız, gece, gündüz, yer, gök, kara, deniz ve diğer varlıkların insanın hizmetine verilmesi; yerin, kainatın düzenli olarak yönetilmesi, yerin hayata elverişli oluşu, dağların, ovaların, akarsuların, yeraltı ve yer üstü bitki ve suların var edilişi, insanın topraktan yaratılışı, evlilik ile eşler arasında sevgi ve şefkatin oluşması, uyku gerçeği ve benzeri misaller anlatıldıktan sonra bütün bunlarda düşünen, tefekkür eden toplumlar için ibretler bulunduğu bildirilmiştir.
Â'raf suresinde, Yunus suresinde, Ra'd, Nuh, Rum, Zümer, Casiye, Haşr surelerinde zikredilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de bu varlıkların özellikle yer ve göklerin yaratılışı, arının bal yapması bütün varlıkların insanın hizmetine sunulması pek çok ayetlerle, misallerle geçmiş toplumların kıssalarıyla üzerinde düşünülmesi, tefekkür edilmesini Yüce Allah yarattığı insanlardan istemektedir. Düşünen tefekkür eden insanın gerçeği bulacağını belirtirken Hz. İbrahim (a.s.)'ın düşünerek tefekkür ederek Allah'ın varlığını, birliğini bulması gibidir. Günümüzde düşünen insan yeni buluşlar, icatlar keşfederek varlıkların hizmetine sunmuşlardır. Bu alemin bir yaratıcısı olduğunu ve ona kulluk edilmesi gerektiğini düşünen insan bulur ve inanır. Aklı kullanma, öğüt alma ve Allah'a şükretme pek çok ayette zikredilmiştir. Tefekkür eden aklını kullanır. Kur'an-ı Kerim'den öğüt alır, düşünen, aklını kullanan ve öğüt alan insan Allah'ı tanır ona kulluk eder ve verdiği sayısız nimetlerden dolayı Allah'a şükreder. Bütün başarıların, buluşların, bilimsel teknik ve teknolojik gelişmelerin temelinde tefekkür, düşünce ve aklı kullanma vardır. Düşünen toplumlar gelişir, mutlu olur, huzur bulur. Onun içindir ki; düşünceyi, tefekkürü aklı kullanmayı İslam dini ibadet kabul etmiştir. İslam'ın özgür düşünceye, tefekküre önem verdiğini bir daha vurgulayarak önce Türkiye'de ve İslam coğrafyasında Müslümanların öncelikle bilim adamlarının tefekküre, düşünceye, aklı kullanmaya yoğunlaşmalarını Yüce Allah'tan niyaz eder, mutlu yarınlar ümidiyle hoşçakalın.

(1) Nahl Suresi Ayet: 16/44
(2) Al-i İmran Suresi Ayet: 3/190